Bugün Kıbrıs

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, mülkiyet yasasıyla ilgili eleştirileri Meclis kürsüsünden yanıtladı. Açıklamasında, kamuoyunda tepki çeken yasa gücünde kararnameyle genişletilen mülkiyet edinme haklarının “geceden sabaha” alınmış kararlar olmadığını savundu:

“Bu düzenlemeleri sektörün talepleri doğrultusunda, kayıt dışılığı azaltmak ve veri toplayabilmek amacıyla yaptık. Mevcut yasadan sonra edinin fazlası için 1.763, 7 yıllık kullanım hakkı için 114 başvuru oldu. 51/49 ortaklık modeliyle tek bir başvuru yok” dedi.

Bakan Oğuz, “Bir yıl boyunca elimizde veri yoktu. Bu yasa ile artık sektörün büyüklüğü, hangi ülkeden kaç kişi geldiği, kaç konut satıldığı gibi bilgiler toplanıyor” ifadelerini kullandı.

“SİYASİ GÜDÜMLÜ SALDIRILAR KARŞISINDA DÜKKANI MI KAPATALIM?”
Oğuz, Rum Yönetimi’nin tutuklama süreçlerini “siyasi hamle” olarak tanımlayarak, bunun karşısında geri adım atılmayacağını belirtti:

“Bu sektörü ayakta tutmak zorundayız. Mahkemelere gidiliyor, Interpol listeleri hazırlanıyor diye ‘dükkanı kapatalım’ mı diyelim? Hayır. Biz ekonomiyi savunuyoruz. Gerekirse yeni düzenlemeler de yapılır” dedi.

Oğuz ayrıca, geçmişteki dört partili hükümet döneminde de benzer mülkiyet artırımları yapıldığını hatırlatarak, “O gün doğruydu da bugün mü yanlış? O dönem de sektör sıkışmıştı. Bugün de aynı şey yaşanıyor” sözleriyle muhalefeti eleştirdi.

TALAT: “SİZİN POLİTİKANIZIN SONUCU INTERPOL UYARISIYLA YAŞANIYOR”
CTP Milletvekili Ongun Talat, Oğuz’un açıklamalarına Meclis kürsüsünden çok sert bir yanıt verdi. Yasanın içerdiği tehlikelerin artık somut olarak yaşandığını belirten Talat, yaşanan bir vakayı örnek gösterdi:

“Bir iş insanı Türkiye’ye girişte Interpol’den arandığını öğrendi. Türkiye Cumhuriyeti görevlileri ‘buraya çok sık gelmeyin’ dedi. Bu kişiler sizinle kafa kafaya verip yasa hazırlayan yatırımcılar. Şimdi bu insanlara ne diyeceksiniz? ‘Güney’e geçmeyin mi?’ Avrupa’ya çıkmasınlar mı? Kimi koruyorsunuz?”

“SEKTÖRÜ SİZ BİTİRDİNİZ, ŞİMDİ ROL DAĞITIYORSUNUZ”
Talat, hükümetin önce sektörün altını oyduğunu, şimdi ise “kurtarıcı” rolüyle ortaya çıktığını söyledi:

“Sektörü siz batırdınız! Sermayeyi siz kaçırdınız! Güven ortamını yok ettiniz! Şimdi bunu düzeltmek için yasalar çıkarıp halkı ikna etmeye çalışıyorsunuz. Önce sorun yaratıp sonra çözüm pazarlayan bir anlayış bu.”

“ULUSLARARASI SİSTEMDEN KOPTUNUZ, KIBRISLI TÜRKLERİ SAVUNMUYORSUNUZ”
Hükümetin iki devletli siyaset gerekçesiyle uluslararası temaslardan tamamen çekildiğini söyleyen Talat, bunun ağır faturasını halkın ödediğini ifade etti:

“Taşınmaz Mal Komisyonu’nun uluslararası tanınırlığı çözüm iradesine yaslandığımız için kazanıldı. 2010’dan sonra Rumlar dava açamadı. Neden? Çünkü Kıbrıslı Türkler çözüm iradesi sergiledi. Bugün ise o irade ortadan kalktı. Siz diplomatik mücadeleyi terk ettiniz.”

“RUM YÖNETİMİNİ 50 KERE KINASAK NE DEĞİŞECEK?”
Talat, hükümetin sürekli olarak “Rumları neden kınamıyorsunuz?” yönündeki eleştirilerine de yanıt verdi:

“Kınamakla sorun çözülmüyor. Kınasan ne olacak? Asıl kınanması gereken sizsiniz. Çünkü bu halk sizi değiştirebilir. Siz çözüme gitmeyi bıraktınız, halkı yalnızlaştırdınız. Diplomasi yapmadığınız sürece, 24 saat Rumları kınasanız ne değişir?”

“INTERPOL NEZDİNDE GİRİŞİM YAPTINIZ MI? YOKSA KINADINIZ MI?”
Talat son olarak hükümete şu soruları yöneltti:

“Interpol uyarıları siyasi temellidir dediniz mi? Türkiye Cumhuriyeti nezdinde bu konuda bir girişim yaptınız mı? Yoksa sadece kınadınız mı? Kınayarak mı çözeceğiz? Bu halk gerçek adımlar bekliyor.”