Bugün Kıbrıs

CTP Milletvekili Ongun Talat, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, mülkiyet krizinin yalnızca bir ekonomik mesele değil, Kıbrıslı Türklerin uluslararası alandaki varlığını tehdit eden bir güvenlik ve siyasal kriz haline geldiğini vurguladı. Hükümetin, yasa gücünde kararnameyle mülkiyet satışlarında getirdiği sınırsızlığı sert sözlerle eleştiren Talat:
“Zaten bu memlekette ayda bir tetikçi yakalanırken, asayişle ilgili bu kadar ciddi bir endişe yaşanırken bir de bu alanı kontrolsüzce genişletmeye kimsenin hakkı yok” dedi.

“KIBRIS’IN KUZEYİNDE AYRICALIKLI DÜZEN KURDUNUZ”
Mülkiyet satışlarının genişletilmesiyle oluşan yapıyı, “valizlerle para getirilen, canınız çektiğinde satış yapılan bir düzen” olarak tanımlayan Talat, bu sistemin Kıbrıslı Türk halkını dışlayan, tehlikeye atan bir düzene dönüştüğünü söyledi:

“Kıbrıs’ın kuzeyinde kendinize ayrıcalıklı bir alan yarattınız. Ama bu halkı tehlikeye atmaya hakkınız yok. Ne pahasına sattığınızın farkında değilsiniz.”

“SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ BİLE YİTİRİYORUZ”
Talat, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyetle ilgili ceza yasası üzerinden başlattığı sürecin Interpol’e kadar uzandığını belirterek, “Artık insanlar Avrupa’ya, hatta dünyanın başka yerlerine gidip gidemeyeceklerini bilmiyorlar. Kırmızı bültenle aranma tehlikesiyle karşı karşıyalar” dedi.

Hükümete çağrı yapan Talat, “Interpol nezdinde bu davaların siyasi olduğuna dair derhal diplomatik girişim başlatın. Aksi takdirde bu halkı Avrupa’dan, dünyadan koparacaksınız” uyarısında bulundu.

“BU STRATEJİ BİZİ KUZEYE HAPSEDİYOR”
Ongun Talat, hükümetin izlediği iki devletli siyasetin Kıbrıs Türk halkını uluslararası sistemin dışına ittiğini, bunun mülkiyet meselesi dahil pek çok alanda geri dönülmez zararlara yol açtığını söyledi.
“Bu strateji bizi sadece ekonomik olarak değil, siyasi ve coğrafi olarak da kuzeye hapsediyor. Günün sonunda halkımızın seyahat özgürlüğü, mülkiyet hakkı, itibarı ve güvenliği ortadan kaldırılıyor” dedi.

“KÜÇÜK ENİŞTE MİSALİ NARALAR ATIYORSUNUZ”
Talat, hükümetin bu krizi çözmek yerine “meydan okuma” siyaseti yürüttüğünü belirterek şu sözlerle tepki gösterdi:
“Siz küçük enişte misali naralar atıyorsunuz. Ama dünyada bu işin karşılığı sadece komik duruma düşmektir. Bu popülizmin, bu hoyratlığın bedelini Kıbrıslı Türkler ödememeli.”

“MÜLTECİ, YAPSATÇI, TETİKÇİ KARŞIMIZDA, HALK YALNIZ”
Talat, kararnameyle “yapsat” sektörünün yeniden açıldığını ve gerçek ihtiyaç sahibi yabancı alıcıların kaçtığını belirterek, bu alanın yalnızca kara para ve kaçak sermaye sahiplerine açıldığını söyledi:

“Siz temiz, orta sınıf, buraya yerleşmek isteyen, ailesiyle bir düzen kurmak isteyen yabancı alıcıyı kaçırdınız. Geriye kalanlar ise: Mülteci statüsünde iş görenler, kara paracılar ve tetikçiler…”

“YEGANE ÇIKIŞ MASAYA DÖNMEKTİR”
Konuşmasının sonunda hem hükümete hem halka seslenen Talat, krizin asıl çözümünün siyasal zeminde olduğunu vurguladı:

“İki devletli çözüm siyaseti çökmüştür. Bu sadece bir slogan değil, halkın tecrübe ettiği bir yıkımdır. Bu halkın içine itildiği yalnızlıktan çıkışın yegane yolu, çözüm masasına dönmektir. Tüm ekonomik örgütler de bu çağrıyı yükseltmelidir.”