Mümtazer Türköne: “Yeni bir bölgesel düzen kuruluyor, AK Parti İslamcılığı tasfiye ediliyor”
Mümtazer Türköne, "Yeni bir dünya" başlıklı yazısında, "İsrail güvenliğini esas alan yeni bir bölgesel düzen kurulduğunu ve bu düzenin, AK Parti İslamcılığı da dahil olmak üzere İslamcı hareketlerin tasfiyesi anlamına geldiğini" söyledi.
Mümtazer Türköne: “Yeni bir bölgesel düzen kuruluyor, AK Parti İslamcılığı tasfiye ediliyor”
Mümtazer Türköne, "Yeni bir dünya" başlıklı yazısında, "İsrail güvenliğini esas alan yeni bir bölgesel düzen kurulduğunu ve bu düzenin, AK Parti İslamcılığı da dahil olmak üzere İslamcı hareketlerin tasfiyesi anlamına geldiğini" söyledi.
Kapatılan Zaman gazetesinin eski çalışanlarına ve yöneticilerine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 2016’da tutuklanan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Davası tekraren ve titizlikle değerlendirilmelidir” demesinden 3 ay sonra 2020 yılında tahliye edilen Mümtazer Türköne ile Bahçeli arasındaki siyasi gerginlik sürüyor.
Bir süredir “Cumhur İttifakı’nda çatırtı mı var?” söylentilerinin ardından Türköne “Erdoğan çözüm sürecini baltalayacak, Bahçeli de erken seçime götürecek” demişti.
Ancak Bahçeli erken seçim tartışmalarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “seçimlerin zamanında yapılacağı” mesajını vermiş, “Erken seçim yalan ve yaygarasıyla partimizi tartışmaya yeltenen, küçücük akıllarıyla niyet okuyuculuğuna teşebbüs eden çürüklerin hevesleri boşunadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın kararı kesindir, seçimler zamanında yapılacak ve bundan da asla taviz verilmeyecektir” ifadelerini kullanmıştı.
‘İSLAMCILIĞIN ÜZERİNE BETON DÖKÜLÜYOR’
Mümtazer Türköne, dün Medyascope’taki “Yeni bir dünya” başlıklı yazısında, “İsrail güvenliğini esas alan yeni bir bölgesel düzen kurulduğunu ve bu düzenin, AK Parti İslamcılığı da dahil olmak üzere İslamcı hareketlerin tasfiyesi anlamına geldiğini” söyledi.
Türköne, “Ürdün’ün Hamas mensuplarını tutuklaması, Mahmut Abbas’ın Hamas’a ‘itoğluitler’ demesi, Türkiye’de art arda DAEŞ operasyonları yapılması ve çok sayıda kişinin gözaltına alınması sadece yüzeysel işaretler. İslâmcılığın üzerine beton dökülüyor ve yeni binanın altında bir enkaz yığını olarak yok ediliyor” dedi.
‘ABD’NİN ONAY VERDİĞİ PLAN YÜRÜRLÜĞE GİRDİ’
“Yepyeni bir dünya kuruluyor, eskisi geçmişe gömülüyor ve bu dünyada sadece toptan şekilde Türkiye değil, her bir aktör, her bir sektör yerini buluyor. Kimi kastediyorum? AK Parti İslâmcılığını” diyen Türköne şöyle yazdı:
“Ortadoğu’nun, Ortadoğu üzerinden dünyadaki dengelerin kazık gibi en değişmez parametresi İsrail’in güvenliğidir. Hayal aleminden vazgeçip, dünya politikasını kavrayabilmek için gerçeklerle barışmak istiyorsanız bu parametreyi sabit bir kerteriz noktası olarak hiçbir zaman gözden uzak tutmamanız gerekir. Gazze’deki soykırım konusunda yükselen tepkiler ayrı bir konu. İsrail, doğrudan ABD demek; sıkıştığı zaman ise dolaylı olarak Avrupa olarak karşınıza çıkar.
İsrail, kendisine düşman bir coğrafyada derin güvenlik endişeleri, hatta şizofrenik boyutta paranoyalarla yaşayan küçücük bir ülke. Bu küçük ülke 7 Ekim 2023’den bu yana, elbette ABD desteği ile Hizbullah’ı dize getirdi, İran’ı saf dışı bıraktı ve bırakın Hamas’ı Filistin halkını neredeyse yok etti.
Ortadoğu’da, ABD’nin onay verdiği, İngiltere’nin de oyun kurucu olarak masanın başında oturduğu, Suudi Arabistan başta olmak üzere Arap ülkeleri ile Türkiye’nin uzlaştığı, bilhassa Suriye Kürtlerinin de (dolayısıyla Türkiye Kürtlerinin) ikna edildiği bir plan yürürlüğe girmiş görünüyor. Bu durum bizde en yetkili ağızdan, ‘İki buçuk ülke’ lafıyla (ABD ve İngiltere’nin yanında buçuk Fransa oluyor) Hakan Fidan marifetiyle zaten dile getirildi.
Bu plan İsrail’in güvenliğini, Türkiye’nin başat konumda bulunduğu bir bölge mimarisi ile kurulacak istikrarlı bir barış düzenine bağlıyor.
Türkiye açısından bu düzenin en önemli şartı Kürtler ile barışması. Bu bir zorlama veya yük değil, başka türlüsü zaten imkânsız. Türkiye’nin kendisine açılan bu alanda önerilen baskın rolü oynayabilmesi için Kürtlerle uyumlu ve yekpare hale gelmesi gerekiyor.
Yeni bir dünya kurulup Türkiye bu dünyada yerini bulurken, AK Parti değil ama AK Parti İslâmcılığı tasfiye ediliyor. Erdoğan’ın bu İslâmcılığı temsil ettiği ölçüde koltuğu sallanıyor.
AK Parti amorf bir kütle. Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi ile ortak paydası olan Milli Görüş, Türkiye İslâmcılığı olarak enternasyonalist bir karaktere sahipti. Tunus’ta Nahda lideri Gannuşi’den, Erbakan’ın MSP mitinglerinde nasıl kürsüye çıkıp kalabalığı selamladığını yıllar önce uzun uzun dinlemiştim. Milli Görüş geleneğinin enternasyonal bağları, daha çok İhvan-ı Müslimîn içinden çıkan ve siyasî iktidar hedefi olan örgütler üzerinden sağlandı. Mısır’da Mursi üzerinde bu kadar ısrarlı durulmasının sebebi buydu. Bugün neredeyse tek kanal olarak Hamas kaldı. Filistin davası ile birleşen bu İslâmcılık türü, son günlerde Orta Doğu’da her yerden tasfiye ediliyor. Katar’da geçen sene başlayan bu tasfiye, Ürdün’deki tutuklamalardan sonra Türkiye ile son buldu.
‘ERDOĞAN BUNU GÖRÜYOR’
Sonuç, Erdoğan’ın AK Parti İslâmcılığında ne kadar ısrar edeceğine bağlı. Israr ederse, bu durum doğrudan Orta Doğu’da yeni düzenin kuruluşu aşamasında kendisinin tasfiyesine yol açabilir.
Demek ki Erdoğan, Suriye üzerinden kurulan planın kendisinin tasfiyesi ile sonuçlanacağını görüyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ulus niteliğini, Kürtleri de özgür iradeleri ile içine alacak şekilde yeniden inşa etmesi, yazının başında metafor olarak kullandığım binanın en kritik ana kolonlarını oluşturacak. İsrail’in güvenliğini kosmosun içine yerleştiren, yani bölge barışına bağlayan İngiliz planında, İslâmcılara tanınan bir yaşam alanı yok.
Tekrarlayalım: AK Parti İslâmcılığına da yok.
Bu durumda Erdoğan’ın Çözüm Süreci’ne direnmesini, hukuka dönüş için otokrasiden vazgeçmesine bağlamak, tek başına yeterli değil. Erdoğan, bölge üzerinden kurulan yeni dünyada kendisine alan bırakılmadığını görüyor olmalı.
Kısaca İslamcılık tasfiye edilirken, onunla bağlantılı herkes tasfiye ediliyor.”
Sol Haber