Gözde Bedeloğlu yazdı: KKTC patlak bağırsakla mı yaşayacak?

Falyalı Kasetleri, KKTC’nin kara para düzeni ve Türkiye siyasetine yansıyan sarsıntı...

Bugün Kıbrıs

Kuzey Kıbrıs’ta öldürülen Halil Falyalı’nın finans müdürü Cemil Önal’ın, Bugün Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Ayşemden Akın’a verdiği röportaj gündemi sarsmaya devam ediyor. Sanal bahis ve kumarhaneler üzerinden yürütülen kara para trafiğinin Falyalı’nın ölümünden sonra da sürdüğünü anlatan Önal, Türkiye’den bazı siyasetçilere ve devlet görevlilerine rüşvet verildiğini iddia etti. En çarpıcı iddia ise, Falyalı’nın şantaj amacıyla elinde tuttuğu kasetlerin Türkiye istihbaratı tarafından ele geçirilmeye çalışıldığı yönündeydi.

Önal’ın açıklamaları üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı ve gündem bir anda değişti. Ancak bir hafta sonra Dışişleri Bakanlığı iddiaları “gerçek dışı” olarak niteledi. İletişim Başkanlığı “asılsız iddialara itibar edilmemesi” çağrısında bulunurken, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise içinde sert ifadeler barındıran bir açıklama yayınladı. Tüm bu gelişmelere rağmen, AKP-MHP ittifakı, Falyalı ile bağlantılı rüşvet, şantaj ve kara para iddialarının araştırılması için muhalefetin sunduğu komisyon kurulması teklifini reddetti.

Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer gerçek ise, Kuzey Kıbrıs’ın yasa dışı bahis, kara para aklama ve insan kaçakçılığı merkezi haline getirilmesinin sadece AKP döneminde başlamadığı. 1974’ten itibaren Kıbrıs’ın, Türkiye’nin tüm siyasi kesimlerince “milli dava” olarak kutsanması, adadaki kirli düzenin yıllarca sorgusuz sualsiz sürdürülmesine zemin hazırladı.

BirGün gazetesi yazarı Gözde Bedeloğlu, bu düzenin sorgulanması gerektiğine dikkat çektiği yazısında, Türkiye siyasetinin ‘yavru vatan’ ezberiyle gerçekleri örtbas ettiğini belirtti. Bedeloğlu’na göre, adadaki kumarhane ve üniversite sayısının nüfusa orantısız şekilde fazla olması, kara para trafiğinin ve demografik mühendisliğin işaretlerinden biri. Muhalefetin de cesur bir şekilde, Kuzey Kıbrıs’ta neden gerçek bir nüfus sayımı yapılmadığını ve bunun temsiliyet sorununa nasıl zemin hazırladığını sorması gerektiği vurgulandı.

Bedeloğlu ayrıca, AKP iktidarının Kıbrıs’ta iki ayrı devlet politikasında ısrar etmesinin, Kuzey Kıbrıs’ı daha da yalnızlaştırdığını ve Türkiye’ye bağımlı hale getirdiğini hatırlattı. Türkiye’nin geçmişte, Mağusa ve Ercan limanlarının AB ve BM denetiminde açılması tekliflerini reddetmesinin, KKTC’nin dünya ile doğrudan temasa geçmesini engellediği de yazıda öne çıktı.

Öte yandan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın önemli üyeleri Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın, Kıbrıs Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkilerini büyükelçi atayarak güçlendirmesi, Türkiye’nin Kıbrıs politikasında yaşadığı iflası gözler önüne serdi. Bedeloğlu, bunun yalnızca iktidarın dış politikası değil, Türkiye’nin toptan Kıbrıs politikasının çöküşü olduğuna işaret etti.

Son olarak Bedeloğlu, Türkiye’deki muhalefetin de Kıbrıs meselesinde milliyetçi ezberleri tekrarlamak yerine daha gerçekçi ve cesur bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti: “KKTC sonsuza kadar yaşayacak deniyor da, nasıl? Afedersiniz, patlak bağırsakla mı?”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }