Bugün Kıbrıs

İsias Otel davasında kamu görevlileri hakkında açılan ceza davasının ilk duruşması Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya sanıklardan Abdurrahman Karaaslan, Osman Bulut, Mehmet Salih Alkayış ve Fazlı Karakuş mahkeme salonunda katılırken; Bilal Balcı ile Yusuf Gül, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade verdi. Sanıklar, teknik sorumlulukları olmadığını ileri sürerken ailelerle sanıklar arasında zaman zaman gerilim de yaşandı. Duruşma sırasında sanıklardan Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut’un arkasını dönüp salondaki ailelere bir şeyler söylemeye çalışması üzerine, ailelerden net bir tepki geldi: “Bize konuşma, geç otur yerine.”

“RUHSAT BENDEN ÖNCE VERİLDİ, SONRAKİ HALİYLE BİZİM VERDİĞİMİZİN ALAKASI YOK”
SEGBİS ile duruşmaya bağlanan Bilal Balcı, 1995-2004 yılları arasında belediyede görev yaptığını belirterek yapı ruhsatının kendisinden önce, 1993 yılında verildiğini söyledi. Otele çevrilme sürecinde görevde olduğunu kabul eden Balcı, “Ben ayrıldıktan sonra yapı ruhsatı alınması gereken değişiklikler yapılmış. Bizim verdiğimiz ruhsatla sonraki hali arasında benzerlik kalmamıştı. Denetim yapma sorumluluğum yoktu, zaten personelimiz de yoktu. Halil Bağcı’nın üç sayfalık raporuna dayanarak işlem yapıldı” dedi.

Balcı, bilirkişi raporlarında yer alan usulsüzlük tespitlerine ilişkin olarak, “KATÜ raporunda eksik belge var, Gazi Üniversitesi raporunda usulsüzlük tespiti yapılmış. O raporları ben hazırlamadım” diyerek kendini savundu.

Statik raporu imzaladığını kabul eden Balcı, “Halil Bağcı’nın sunduğu statik hesap belgelerden biriydi ama ben statik müellif değilim” dedi ve belge üzerinden yapılan incelemelerin görev tanımına uygun olduğunu öne sürdü.

İnşaatın durduğu 1995 yılındaki iş kazasına da değinen Balcı, bu sürecin ardından yeni ruhsat alınması gerektiğini kabul etti, ancak “Muktesep haklar saklıdır” ifadesiyle bu durumun ruhsatı geçersiz kılmadığını savundu.

“1993’TE DENETİM YASASI YOKTU, YALNIZCA BELGELERE BAKIYORDUK”
SEGBİS ile ifade veren bir diğer sanık Yusuf Gül, 1992-1994 yılları arasında belediyede sözleşmeli imar müdürü olarak görev yaptığını belirtti. “93’te yapı denetim yasası yoktu, sadece dosya üzerinden şekli bir denetim yapıyorduk. O dönemde zemin etüt raporu da aranmazdı” diyen Gül, yapı ile ilgili kusurların 1994 sonrasında başladığını vurguladı.

Gül, “Konuttan otele dönüş sürecinde yeni statik rapor istenmeliydi. İkinci ruhsat alınmadan ilgili işlemler yapılmış, bu da bilirkişi raporlarında tespit edilmiş” ifadelerini kullandı.

“TEKNİK KONULARI BİLMEM, EVRAKLARI ŞEKLEN TAMAM GÖRÜP İMZALADIM”
Sanıklardan Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, 2001 tarihli raporda imzası bulunan isim olarak duruşmada savunma yaptı. Asıl mesleğinin tarih öğretmenliği olduğunu vurgulayan Bulut, “Teknik konuları bilmem mümkün değil. Gelen evrakları şeklen kontrol ederdim, eksikse geri gönderirdik. Şüphe duyduğumuzda ilgileniyorduk. Halil Bağcı’nın hazırladığı üç sayfalık raporu hatırlıyorum” dedi.

İmarın o dönemde kendisine bağlı olduğunu kabul eden Bulut, teknik görüşü neden Halil Bağcı’dan aldıklarına ilişkin soruya, “Ben istemedim, imar bölümünden arkadaşlar aldı” yanıtını verdi. Ancak avukatların neden teknik bilgisi olan Mehmet Göncüoğlu yerine Halil Bağcı’dan görüş alındığına ilişkin ısrarlı sorulana soruya tatmin edici bir yanıt veremedi. Bulut, “İmar bölümünden arkadaşlar. Pişpirik oynadığım arkadaşlar değil herhalde” şeklindeki ifadesi üzerine avukatlar mahkemeden müdahale talep etti.

“EVRAK DOLDURMAKTAN SORUMLUYDUM, KATİPLİK YAPIYORDUM”
Sanıklardan daimi işçi Abdurrahman Karaaslan ve Fazlı Karakuş, teknik personel olmadıklarını belirtti. Karaaslan, “Ben sadece karalama notlarını alıp matbu formlara geçirirdim” derken, Karakuş ise “1995’te işçi olarak başladım, yapı biriminde katiplik yapardım, teknik bilgim yok” ifadelerini kullandı.

Sanıklardan Plan Proje/İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış ise duruşmada avukatların sorularını yanıtlamayı reddederek cevap vermeme hakkını kullandı.

ACILI BABA: “14 SAATTİR UYUMADIK, SORULARA NET YANIT İSTİYORUZ”
Duruşmada söz alan, depremde eşi Duygu Bolsoy Kalaycı ve kızı Lavin Kalaycı’yı kaybeden Caner Kalaycı, sanıkların sorumluluktan kaçındığını belirterek mahkemeye seslendi:

“Kıbrıs’tan geldik, 14 saattir uyumadık, lütfen sorulara cevap vermeden geçiştirmesine izin vermeyin Sayın Başkan”

YARGILAMA SÜRERKEN SORUMLULUKLAR NETLEŞMİYOR
Sanıklar, ruhsat ve yapı denetim süreçlerinde kendi sorumluluklarının bulunmadığını savunurken, rapor ve belgelerin kim tarafından, ne amaçla hazırlandığına ilişkin çelişkili açıklamalar duruşmaya damga vurdu.

İsias Otel davasında kamu görevlilerine yönelik yargılama, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık savunmalarıyla sürüyor.