İsias davasında ailelerin çığlığı: “Katiller belli, adalet yerini bulsun!”

Depremde Grand İsias Otel’in enkazında yakınlarını kaybeden aileler, kamu görevlilerinin yargılandığı duruşmada tek tek söz aldı. “İmza atan herkes sorumlu, hepsinden şikayetçiyiz. Bu bir tiyatro değil, vicdan mahkemesidir!”

TAK

Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan Grand İsias Otel’e ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada, enkazda yakınlarını kaybeden ailelere söz verildi. Mahkeme salonunda yankılanan ifadeler, yalnızca kayıpların acısını değil, adalet sistemine yönelik büyük bir güven kaybını da ortaya koydu. Anne, baba, eş, kardeş ve arkadaşlarını kaybedenler, sanıkların suskunluğunu ve sorumluluktan kaçışını sert sözlerle eleştirdi. Her biri, bu facianın sadece bir inşaat skandalı değil, ihmaller zinciriyle örülmüş bir toplu cinayet olduğunu vurguladı. “Hepsinden şikayetçiyiz, adalet yerini bulsun!” çağrısı yapılan duruşmada, ailelerin tek tek anlattıkları, mahkeme salonunu bir vicdan mahkemesine dönüştürdü.

TAN
6 Şubat depreminde Grand İsias Otel’de tur rehberleri oğlu Umut Ulaş Tan’ı kaybeden Ali Ekber Tan, mahkemede herkesin katilleri bildiğini, ülkede yargıya olan güvenin yüzde 30 düştüğünü söyledi.
Otele gittiklerinde otelin toza dönmüş halini gördüklerini belirten Tan: “Herkes belgeleri imzalıyor ama neyi imzaladığını bilmiyor. Bugün yargı karşısına çıkanlardan daha çok sorumluluğu olan üst kademede olanlar.”
Bugünkü mahkemenin çok büyük bir sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Tan, herkesten şikayetçi olduğunu kaydetti: “Hesapsız kalmayacak, davanın peşini bırakmayacağız.”

AYŞE AKIN
Doruk ve Alp Akın’ın annesi Ayşe Akın da İsias denilen katil binada iki oğlunu kaybettiğini söyledi: “Bugün sorulara bile cevap vermeyen kişilerle karşı karşıyayız. Attığın imzaların sorumluluğunu bileceksin.”
Adalete sonuna kadar inandığını dile getiren Akın: “Çocuklarım bu binada nefes alamadan can verdiler. Bir nefes alacak yer bırakılmayan binadan çocuklarımızı çıkardık, herkes bunların sorumluluğunu bilecek.”
Tüm bunlara ‘dur’ diyecek olan bu mahkeme, adalete güveniyorum. Şikayetçiyim, davayı takip edeceğim.”

BURCU YILMAZ
Rehberlerden Çağakan Yılmaz’ın eşi Burcu Yılmaz: “Her raporun doğru olduğu kabul edilecekse neden belediye var?”
Yılmaz, adaletin yerini bulması için mahkemeye güvendiklerini dile getirdi.

YENİÇERİ
Eşi Bedriye Yeniçeri ve kızı Ecem Yeniçeri’yi kaybeden Can Ahmet Yeniçeri, sanıkların susup konuşmadığına dikkat çekerek bir şeylerin artık değişmesi gerektiğini söyledi.
Mahkemenin bir vicdanı olması gerektiğini ifade eden Yeniçeri, bu mahkemeden bir şey çıkacağını düşünmediğini kaydetti ve tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

KALAYCI
Eşi Duygu Bolsoy Kalaycı ve Lavin Kalaycı’yı kaybeden Caner Kalaycı da sanıkların hepsinden şikayetçi olduğunu söyledi.
Dava bittiğinde de konunun takipçisi olacaklarını ifade eden Kalaycı: “Usulsüzlük karşısında susanların bertaraf edilmesini istiyorum.”
7 yaşında olan diğer kızının 4.5 yaşında annesini, anne figürünü kaybettiğini ifade eden Kalaycı: “Çocuğum Türkiye’ye gelmek istemiyor, Türkiye’ye gelen uçağa binmek, Türkiye’de tatil yapmak istemiyor.”
Alınacak olan her kararın Türkiye’deki her fert için örnek olacağını ifade eden Kalaycı, 2.5 yıldır canla başla her şeylerini ayarlayarak Adıyaman’a geldiklerini kaydetti.
“Ben kızımın 23 Nisan gösterisini izleyip 14 saat yolculuk yaparak geldim buraya.”
Yapı sahiplerinin davasında istedikleri sonuçları alamadıklarını anımsattı. Kalaycı, kendileri için buraya gelebilmenin manevi olarak çok zor ve yıpratıcı olduğunu da vurguladı.
Duruşmada çıkacak kararın Türkiye’de yaşayan her bir kişi için bir örnek olacağını kaydeden Kalaycı: “Bugün sanıkların beyanatlarından dinlediklerimden ‘Biz bunu yaptık ama bunun içinden nasıl çıkacağımızı bilmiyoruz’ anlamını çıkardım. Kaleminiz adalet, adaletin vicdanı da sizsiniz. Hepsinden şikayetçiyim.”
Kalaycı, sorumluların hepsinin olası kasttan yargılanmasını istediğini de belirtti.

ÖZBERKMAN
Kızı Sahil Özberkman’ı kaybeden Esra Özberkman da katil binadan kurtulanlardan olduğunu belirtti: “Ancak kurtuldum diyebilir miyim bilmiyorum.”
İsias’ta kızını, öğrencilerini ve arkadaşlarını kaybettiğini söyleyen Özberkman: “Öğretmenim ama haddim olamayan ve bilmediğim belgelerin altına imza atmıyorum. Biz bu kadar yolu tiyatro izlemek için gelmedik.”
Herkesten şikayetçi olduğunu vurgulayan Özberkman: “Susun tabi ama sustuğunuz adalet bir gün size de lazım olacak.”

KARAKAYA
Kızı Selin Karakaya’yı kaybeden Enver Karakaya da: “İki daktilocu ve bir öğretmen önüne geleni imzalayan dörtlü pişpirik ekibi gibi önüne geleni imzalamışlar. Bugün hiç suçları ve bilgileri olmadığını söyleyip susuyorlar. Herkes sussun burada. Hepsinden şikayetçiyim.”

CAN
Tur rehberi Nazım Can Hartlap’ın annesi Hilal Can, oğlunu enkaz altından 12 saatte çıkararak onu basit bir çadıra götürdüklerini ve müdahalede bulunmadıklarını anlattı, sorumluların hepsinden şikayetçi olduğunu söyledi.

EFE
Rehber Tahsin Can Efe’nin annesi Hilal Efe, sanıkların en ağır cezayla ve tutuklu yargılanmasını istedi, adalet istediğini söyledi.

KARASEL
Ali Karasel’in eşi Fatma Karasel de: “Katil binada kaybettik. Sonuna kadar buna sebep olanların en ağır cezası alana kadar durmayacağız ve mücadele edeceğiz.” dedi.

TÜLEK
Asya Tülek’in babası Mehmet Tülek de, ilk bilirkişi raporunda sanıklara suç azledildiğini, işlenen suçun danışıklı olduğunu söyledi.
“Ahmet Bey parası boşa gitmesin, binası yıkılmasın diye imzaları attırmış. Bu imzalar olmasaydı binalar yıkılmazdı, kızım da yanımda olurdu.”
Tülek, sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etti.
Hasan Aslan’ın ceza almasına rağmen hala tutuklanmadığına dikkat çeken Tülek, sanıkların olası kasttan yargılanmaları gerektiğini söyledi.
“Ben enkaza gittiğimde bir hafta inemedim enkazdan. Biliyordum aslında ama inemedim. Kızımın katillerinin gerekli cezayı alması için elimizden geleni yapacağız. Doğduğum ülkenin yaşadığımız ülkeye bir borcu var. Adalet anlamında gereğini yapın, bu borç yeter. Şikayetçiyim.”

BULUT
Tur rehberlerinden Aydın Bulut’un babası Mehmet Bulut da, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
“Çocukların umutları, hayatları çalındı.”
Bulut, adalete güvenmediğini, adaletin tecelli edeceğine de inanmadığını söyledi.
“Suçsuz adam susmaz, kendilerini savunmadılar bile. Bitmeyecek çünkü depremlerde daha çok canlar yitireceğiz.”

ÇETİNER
Kızı Perihan Çetiner’i kaybeden Mehmet Çetiner: “Günlerce enkazda çalıştım. Kafamı her kaldırdığımda ayakta olan binalar gördüm. O kâğıtlara o imzaları atmasaydılar benim çocuğum yanımda olacaktı.”
Çetiner, sanıkların en ağır cezayı almalarını istediğini ve davanın takipçisi olacağını da kaydetti.

KOÇ
Özkan Koç’un annesi Mehbare Koç: “Tek vasfım anne olmaktı. Bir çocuğum vardı, o da elimden alındı. Aydın bir delikanlı yetiştireyim derken çok çalıştım, tam yetiştirdim derken kara haberle yıkıldık.”
Yukarıdan aşağı herkesin suçlu olduğunu ve hepsinin ağır cezayı almasını istediğini belirten Koç: “Burada tek bir suçlu yok.”
Herkesten şikayetçi olduğunu ifade eden Koç, sorumluların olası kastla yargılanmasını talep etti.

TOPUKÇUOĞLU
Mert Niyazi Topukçuoğlu’nun babası Mehmet Topukçuoğlu da, hiçbir anne babanın yaşamaması gereken travmalar yaşadıklarını kaydetti.
“Haklı davamızın peşinde sonuna kadar olacağımızı göstermek için binlerce kilometrelerce yol kat ederek geliyoruz.”
“Bir insana bir suç itham edilirse, ben görmedim, ben duymadım derse işte o noktada suç vardır.”
“Evrak olarak da bu binada ciddi usulsüzlükler var ve sanıkların ciddi hata payları vardır. En ağır şekilde ceza almalarını talep ediyorum.”

Mahkemeye yarım saat ara verildi.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }