Kadınlar köleleştiriliyor, devlet izliyor!

İçişleri Bakanlığı önünde eylem yapan kadın örgütleri: “Bugün buraya, gece kulüplerinde ‘konsomatris’ kisvesiyle borçlandırılarak, pasaportlarına el konularak, kilit altında çalıştırılan, insanlık dışı koşullarda yaşayan, yaşamları gibi ölümleri umursanmayan kız kardeşlerimizin hesabını sormaya geldik.”

Bugün Kıbrıs

Gece kulüplerinde sistematik şekilde sürdürülen seks köleliğine karşı çıkan kadın örgütleri, sendikalar ve siyasi partiler, bugün İçişleri Bakanlığı önünde gerçekleştirdikleri eylemle isyanlarını haykırdı. Ortak açıklamada “Gece kulüplerindeki insanlık dışı düzen devlet eliyle korunuyor!” vurgusu öne çıktı.

GECE KULÜPLERİNDEKİ SİSTEMİN ORTAĞI: DEVLET
Eylemde örgütler adına ortak basın açıklamasını Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi üyesi Avukat Cansu Nazlı okudu. Nazlı, açıklamasında devletin bu sisteme doğrudan dahil olduğunu vurguladı:

“Bugün buraya, gece kulüplerinde ‘konsomatris’ kisvesiyle borçlandırılarak, pasaportlarına el konularak, kilit altında çalıştırılan, insanlık dışı koşullarda yaşayan, yaşamları gibi ölümleri umursanmayan kız kardeşlerimizin hesabını sormaya geldik. 8 Mart eylemimizden günler önce bir gece kulübünde ölü bulunan kız kardeşimiz Anastasia başta olmak üzere, tüm şüpheli kadın ölümlerine etkin şekilde tahkikat yapılmalıdır. Cinayet şüphesi olan bu ölümlerin aydınlatılmaması ve olası faillerin cezalandırılmaması yalnızca adaletin sağlanması için değil, tüm kadınların yaşam hakkı için elzemdir.”

Nazlı, gece kulüplerinde kadınların yaşadığı sömürüye dair, polis bültenlerinde yer alan “intihar” açıklamalarına inanmadıklarını vurguladı. “Bu konuda etkin soruşturma yapılması için konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.” dedi.

“BU SUÇA ORTAK OLAN DEVLETİN BİZZATİ KENDİSİDİR”
Nazlı ayrıca Ceza Yasası’nın fuhuşa aracılığı ve insan ticaretini açıkça suç saydığını hatırlatarak, devletin bu düzeni meşrulaştırdığına dikkat çekti:

“Gece kulüplerindeki sömürü, şiddet, insan ticareti ve şüpheli kadın ölümlerinden devletin doğrudan sorumluluğu bulunmaktadır. Kadınlar sağlık kontrolünden geçiriliyor, pasaportlarına polis el koyuyor, vergi alınıyor. Devlet bu yasa dışı faaliyete ne yazık ki bizatihi iştirak etmektedir. En temel hakları sistematik olarak ihlal edilen kız kardeşlerimizin özgürleşebilmesi için insan ticareti yapılan gece kulüpleri derhal kapatılmalıdır! Seks köleliği sona erene kadar biz kadınlar size o koltuklarda rahat vermeyeceğiz!”

Açıklamaya imza atan örgütler şöyle açıklandı: Anonim Gençlik, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, BASIN-SEN, CTP Gençlik Örgütü, CTP Kadın Örgütü, EL-SEN, HAKSEN, Kadın Eğitimi Kolektifi, KAMUSEN, KTAMS, KTOEÖS, KTÖS, Özgür ve Asi, TDP Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi.

CTP’Lİ DOĞUŞ DERYA: “25 YILDIR BU ÜLKEYE KADINLAR SEKS KÖLESİ OLARAK GETİRİLİYOR”
Eylemde konuşan CTP Kadın Örgütü Başkanı ve milletvekili Doğuş Derya, devletin insan ticaretinin ve seks köleliğinin bir bileşeni olarak çalıştığını belirtti:

“Köleliği ortadan kaldırmak için mücadele eden aygıtlar olarak işlev görmesi gereken devlet, adanın kuzeyinde insan ticaretinin ve seks köleliğinin bir birleşeni olarak fonksiyon gösteriyor. Bu ülkeye yaklaşık 25 yıldır seks kölesi yapılmak üzere getirilen kadınların pasaportlarına polis el koyuyor. 2020’de Ceza Yasası’na insan ticareti ve kaçakçılığını suç sayan maddeleri koyduk ama o günden bu yana hiçbir gece kulübü sahibinin ceza aldığını görmedik.”

Derya, hayatını kaybeden Anastasia’nın ilk olmadığını, daha önce de birçok kadının benzer şekilde yaşamını yitirdiğini hatırlatarak şöyle devam etti:

“Bu insanlık suçunun derhal son bulması gerekiyor. Tahkikatın şeffaf yapılması kadar, Dursun Oğuz başta olmak üzere hükümetin irade koyması gerekiyor. Bu ülkenin ihtiyacı yapay tartışmalar değil, insan onuruna yakışır bir yaşamdır.”

Derya, İçişleri Bakanı’nın mecliste bu konuyu ihbar kabul edip gereğini yapacağını söylediğini ama “aradan iki ay geçmesine rağmen hiçbir adım atılmadığını” belirtti. “Biz bu rezillikte yaşamaktan utanıyoruz. Eğer onların da utanma duygusu varsa görevlerini yapsınlar, yapmayacaklarsa istifa etsinler. Kadınlar bu işleri yapmaya hazırdır” dedi.

NAZEN ŞANSAL: “KADINLARIN SATILMASINDAN VERGİ ALANLARA NE DENİR?”
Kadın Eğitimi Kolektifi’nden Nazen Şansal ise yönetenlerin iki yüzlülüğüne dikkat çekti:

“Küçücük kız çocuklarını namus bekçiliğiyle denetlemeye çalışanlar, siyasal İslam’ı eğitime sokup kız çocuklarının bedeni üzerinden siyaset yapmaya kalkışıyor. Aynı anda kadınların seks kölesi gibi satılmasına göz yumuyor ve üstelik bundan vergi alıyorlar. Kadınların satılmasından vergi alana ne denir? Kadınların satılmasından para kazanana ne denir? Takdiri bizi izleyenlerin insafına bırakıyorum.”

Şansal, mücadelelerinin süreceğini vurguladı:

“Biz bu ülkede kadınların özgürleşmesini kimsenin insafına bırakmayacağız. Kadın dayanışmamız tek bir kadın şiddete uğramayana, kız çocuklarımız laik, çağdaş ve demokratik eğitime kavuşana dek sürecek.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }