Bugün Kıbrıs

Kültür Dairesi dahil devletin birçok kademesinde görev yapan emekli bürokrat ve Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı (KTEV) Mütevelli Heyeti Başkanı Umure Örs, Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’ne devredileceği yönündeki iddialarla ilgili açıklamada bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, karara tepki gösteren Örs, “Yazmayayım diyorum ama dayanamadım, yazacağım belki birileri okur” diyerek söze başladı.

“Atatürk Kültür Merkezi, Kıbrıslı Türklerin kamusal alanda kütüphane, konferans salonları ve sergi salonları ile amacına uygun olarak inşa ettiği tek kamu kültür mekanıdır” ifadelerini kullanan Örs, merkezin 41 yıldır ücretsiz şekilde binlerce araştırmacıya, kullanıcıya ve etkinliğe ev sahipliği yaptığını vurguladı.

“BU BİNA LEFKOŞA’NIN KALBİDİR”
AKM’nin sadece kültürel değil, mimari ve konumsal olarak da büyük bir değeri olduğunu belirten Örs, “Lefkoşa’nın kalbi sayılan, binlerce öğrencinin yürüyerek ulaşabileceği bir konumda yer alıyor. Özellikle Surlariçi’ndeki ilk öğretim öğrencileri için ulaşılabilirliği çok yüksek.” dedi.

“EKSİKLERİ GİDERMEK YERİNE ELÇİLİĞE DEVRETMEYİ Mİ KONUŞUYORUZ?”
AKM’nin fiziki altyapısında eksiklikler olduğunu ancak bu eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirten Örs, “Bunun yerine binayı, herhangi bir yerde hizmet verebilecek olan TC Lefkoşa Büyükelçiliği’ne devretmekten bahsediliyor.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

“YILLARDIR BİLİNÇLİ Mİ BAKIMSIZ BIRAKILDI?”
“Yıllardır bakım yapılmayan, yapıldığında da yandaş müteahhitlere ihale verilerek daha kötü hâle getirilen AKM, bilinçli olarak mı gözden çıkarıldı diye insan düşünmeden edemiyor” diyen Örs, kültürel yapılarının kaderine terk edildiğini ifade etti.

“KÜLTÜREL HAFIZAMIZ SİLİNMEK İSTENİYOR”
Açıklamasının sonunda Atatürk isminin kamu yaşamından çıkarılmaya çalışıldığına dikkat çeken Örs, “Kültürel değerlerimiz bir bir elimizden alınarak hafızalarımız yok edilmeye çalışılıyor” dedi. Söylentilere göre kütüphanenin yeni yapılacak binaya taşınacağına da değinen Örs, bu değişikliklerin sadece fiziki değil, simgesel anlamlar da taşıdığını vurguladı.

“Kültürel değerlerimiz yok edilerek, toplumsal kimliğimiz de yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu yüzden direnmeliyiz. Kötülüğe sessiz kalan, daha da kötüdür” diyerek toplumu bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.