Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, sosyal medya hesabından annesi ve anneannesinin fotoğrafıyla birlikte yaptığı paylaşımda, çocuklar üzerinden sürdürülen başörtüsü tartışmasına tepki gösterdi. Maviş, çocukların dini sembollerle etiketlenmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Bu sadece bir kıyafet tercihi değil; çocuk hakları, psikolojik gelişim ve laiklik açısından ciddi bir sorundur” dedi.

“ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN KİMLİK MÜHENDİSLİĞİ YAPILAMAZ”
Maviş, çocukların kimlik gelişimlerinin tamamlanmadığını ve bu süreçte dini sembollerle yönlendirilmenin bir baskı unsuru olduğunu belirtti:

“Başörtüsü, yetişkinlerin tercihidir; çocuklar için değil. Kimlik gelişimi tamamlanmamış çocukların dini sembollerle etiketlenmesi, yönlendirme ve baskıdır. Devletin görevi, çocukların üstün yararını korumaktır. Eğitim ortamları dini ve siyasi etkilerden arındırılmalıdır.”

“NE HASTANELERDE, NE OKULLARDA, NE YOLLARDA KORUYABİLİYORUZ”
Maviş açıklamasında, ülkede temel güvenlik ve sosyal hizmet alanlarında yaşanan eksikliklere dikkat çekerek, asıl sorunlara odaklanmak yerine semboller üzerinden toplumu bölmeye çalışan bir zihniyeti eleştirdi:

“Bu ülkede hâlâ ne hastanelerde bebeklerimizi, ne yollarda insanlarımızı, ne de okullarda çocuklarımızı koruyabiliyoruz. Ama iktidarın derdi ne? Kız çocuklarımızın saç telleri. Yazıklar olsun size!”

“ÇOCUKLAR SİYASİ PROJELERİN MALZEMESİ YAPILIYOR”
Laikliğin yok sayıldığını ve çocukların siyasi projelere alet edildiğini söyleyen Maviş, bu sürecin yalnızca çocukların değil, toplumun geleceğine yöneltilmiş bir tehdit olduğunu kaydetti:

“Laiklik yok sayılıyor, çocuklar siyasi projelerin malzemesi yapılıyor. Bu sadece çocukların değil, toplumun geleceğine yöneltilmiş bir tehdittir. Ve biz bu tehdide sessiz kalmayacağım, kalmayacağız.”

“BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMASI ERDOĞAN REJİMİNİN SİYASİ PROJESİDİR”

Açıklamasında, söz konusu tartışmanın yalnızca dini değil, aynı zamanda Erdoğan rejimi tarafından Kıbrıs Türk toplumuna dayatılan bir siyasi proje olduğunu dile getiren Maviş, şunları söyledi:

“Başörtüsü tartışması, Erdoğan rejiminin Kıbrıs Türk toplumuna dayattığı bir siyasi projedir. Kadın bedeni ve çocuklar üzerinden toplum mühendisliği yapılmak isteniyor.”

“ÇOCUKLARIMIZ İÇİN, KADINLAR İÇİN, GELECEĞİMİZ İÇİN MÜCADELE ZAMANI”
Aynı çevrelerin milli bayramlarda çocuklarını okula göndermemeyi özgürlük olarak savunduğunu, başörtüsünü ise “vicdan hürriyeti” olarak dayattığını belirten Maviş, bu ikiyüzlü tutuma karşı şu ifadeleri kullandı:

“Aynı kişiler, 10 Kasım’da, 23 Nisan’da çocuklarını okula göndermemeyi özgürlük sayarken, söz konusu başörtüsü olduğunda bu müdahaleyi ‘vicdan hürriyeti’ diye savunuyor. Bu çifte standardı ve sahte özgürlükçülüğü reddediyorum.”

GERÇEK LAİKLİK, GERÇEK ÖZGÜRLÜK, GERÇEK DEMOKRASİ
Maviş açıklamasını şu sözlerle noktaladı:

“Gerçek özgürlük, bireyin baskıdan uzak seçim yapabilmesidir. Gerçek laiklik, herkesin eşit yurttaş olmasıdır. Gerçek demokrasi, hakların siyasi araç haline getirilmemesidir. “Şimdi mücadele zamanı. Çocuklarımız için, kadınlar için, toplumun geleceği için.”