Bugün Kıbrıs

Volt Kıbrıs Genel Sekreteri Hulusi Kilim, Ada TV’de katıldığı canlı yayında gazeteci Nupelda Karabuğday’ın sorularını yanıtladı ve hem Türkiye’deki gelişmelere hem de Kıbrıs’ta çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kilim, Türkiye’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik başlatılan soruşturmaların ardından gelişen sürecin, bir sivil darbe olarak yorumlandığını söyleyerek, “Erdoğan rejiminde son dönemde yaşananlar, insanların siyasi ve fikir özgürlüklerine bir darbedir” dedi.

Kilim, Türkiye’de insanların artık günlük yaşamlarını sürdürebilmekte bile zorlandığını belirterek, “Türkiye’de siyasilerin, gazetecilerin ve aktivistlerin hapislere götürüldüğü bir kara dönem yaşanıyor. Bugün Sayın İmamoğlu, daha öncesinde de Sayın Demirtaş aynı sebeplerle hapishaneye gönderildiler. Bu insanların ortak yanı, halk içinde saygı gören, değerli insanlar olmalarıdır” diye konuştu.

“BİZ DEMOKRASİNİN SAVUNUCULUĞUNU YAPACAĞIZ”
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı gündeme geldiği anda tutuklandığını vurgulayan Kilim, “Eğer Cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu olmasaydı, muhtemelen böyle bir süreç de yaşanmazdı. Türkiye’de yaşananlar siyasi darbe olarak yorumlanıyor. Bizlere de bu konuda, demokrasinin savunuculuğunu yapmak, insan haklarına saygılı olunması noktasına gelinmesini talep etmek düşer” dedi.

“KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK”
Türkiye’de yargının da siyasal araç olarak kullanıldığını ifade eden Kilim, bu durumu başka ülkelerdeki otoriter yönetimlerle karşılaştırarak, “Bu yaşananlar Rusya’da, Venezüella’da ve otokrasi ile yönetilen ülkelerde görülen örneklerle benzerlik gösteriyor” dedi.

Toplumsal muhalefetin tepkisinin giderek arttığını ve bu nedenle baskıların da şiddetlendiğini söyleyen Kilim, “Korkunun ecele faydası yoktur. Yapılanlar artık tutarsızlık göstermeye başladı. Bu insanın diplomasını şimdi iptal ettirmeye kalktınız, ardından içi boş iddianamelerle yolsuzluk iddiaları yapıldı. Tüm dünya bunun bilerek ve isteyerek ve ne amaçla yapıldığının farkındadır” ifadelerini kullandı.

“KABUL GÖRMEYEN POLİTİKALAR YÜZÜNDEN YILLARIMIZI KAYBETTİK”
Kıbrıs sorununa ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kilim, Cenevre’de gerçekleştirilen 5+1 gayri resmi toplantıya dair beklentilerin zaten düşük olduğunu söyleyerek, “Cenevre’den herhangi bir somut ve kapsamlı çözüm doğrultusunda bir adım atılmasını beklemezdik. Bu hiçbir gerçekçilik içermeyen bir beklenti olurdu” dedi.

Kıbrıs’ın kuzeyinde son dört buçuk yıldır müzakerelerin tamamen durduğunu anımsatan Kilim, “Sayın Tatar’ın seçiminden itibaren herhangi bir yol alınmadı. Ortaya konulan iki devletli çözüm modeli asla kabul edilmeyecek. Bu yeni bir politika değil. Bu, 90’larda da denenmiş ve başarısız olmuş bir politikadır” ifadelerini kullandı.

Kilim, “‘Daha fazla kaybedecek zamanımız yoktur’ propagandasıyla seçime giren Sayın Tatar, bu topluma çözümsüz geçen 5 yıl kaybettirmiş olacak ve buna rağmen 5 yıl daha görevde kalmayı talep ediyor, neye dayanarak? Kabul görmeyen politikalar yüzünden yıllarımızı kaybettik. Eminim Türkiye politika değişikliğine gidecek, federasyon üzerinde müzakereler devam edecek. Başka bir çıkış yolu yoktur” diyerek eleştirilerini sürdürdü.

“FEDERASYON OYUNCAK DEĞİLDİR”
Kilim, uluslararası toplumun Kıbrıs sorununa yönelik yaklaşımının net olduğunu ve bu gerçeğin halka anlatılması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Uluslararası hukuk vardır, Birleşmiş Milletler kararları vardır. Kimileri Birleşmiş Milletleri her ne kadar da küçümsemeye, federasyonu oyuncak olarak nitelemeye çalışıyorsa da, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde oturan ülkeler orada boşuna oturmuyorlar. Bu ülkeler orada yıllar boyunca geliştirilmiş bir politika üzerine diyorlar ki ‘Biz bunu kabul ettik, bunu kabul etmedik ve bizim açımızdan kabul gören çözüm modeli budur’. Bu da nedir? İki toplumun ortaklaşa kabul ettiği çözüm modelidir, siyasi eşitliğin olduğu iki toplumlu bir federasyondur. Federasyon oyuncak değildir.”