Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Lefkoşa’da gerçekleştirdikleri basın toplantısında, 8 Nisan Salı günü saat 18.00’de Citroen Işıkları’nda toplanarak Şehitler Anıtı önüne yürüyüş düzenleyeceklerini açıkladı. İki sendika, destekleyen 40’a yakın örgütle birlikte “yoksulluğa, yobazlığa ve yok oluşa dur” deme çağrısında bulundu.

“TOPLUMUMUZU YOKSULLUĞA, YOKLUĞA MAHKÛM EDENLERE DUR DİYECEĞİZ”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, açıklamasında yaşanan sürecin yalnızca bir tüzük tartışması olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Bizlere dayatılan siyasi, ekonomik, kültürel politikalarla hedef Kıbrıs Türk toplumunu kendi kimliğinden koparmak, bağımlı ve kontrol edilebilir bir yapıya dönüştürmektir. Bu hedef, eğitim sistemine müdahalelerle desteklenmektedir. Anayasamızı, Milli Eğitim Yasası’nı kutuplaştırmaya, çatıştırmaya çalışıp bundan siyasi rant elde etmek isteyenlere, tüm bunlara fırsat veren göz yuman basiretsizliklere; kurdukları rant sistemiyle toplumumuzu yoksulluğa, yokluğa mahkûm etmek isteyenlere, yolsuzluk ve bataklık düzeni yaratanlara, toplumsal değerlerimizi yok sayanlara hep birlikte sokağa inerek sesimizi yükseltecek ve dur diyeceğiz.”

Dün yaşanan müdahalenin herkesin gözü önünde gerçekleştiğini belirten Eylem, bu gidişata geçit verilmeyeceğini ifade etti:

“8 Nisan Salı günü saat 18.00’de Citroen ışıklarında toplanıp, Şehitler Anıtı önünde bir araya geleceğiz. Bir kez daha yoksulluğa, yobazlığa ve yok oluşa ‘dur’ diyeceğiz. Tüm halkımızı da buna davet ederiz.”

“BU FİLMİ TÜRKİYE’DE GÖRDÜK”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, konuşmasında kamuoyunu “bilimin ışığı” etrafında kenetlenmeye çağırarak, yaşanan sürecin bir “kıyafet meselesi” değil, çocukların gelişimsel haklarını ve laik eğitimi koruma mücadelesi olduğunu vurguladı.

“Bizleri buraya toplayan bilimin ışığıdır. İnandıklarımızı birlikte savunmaya devam edeceğiz.” diyen Maviş, çocuklar üzerinden yapılan yönlendirmelere tepki gösterdi. Özellikle Türkiye’de geçmişte yaşanan başörtüsü tartışmalarına işaret eden Maviş, “Bu filmi Türkiye’de gördük” dedi ve sürecin çocuklar üzerinden yeni bir kutuplaşma yaratma amacı taşıdığına dikkat çekti.

“BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMASIYLA MESELEYİ KİŞİSELLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Maviş, kamuoyunun başörtüsü gibi bireysel tercihlere değil, çocukların henüz gelişimini tamamlamadan dini sembollerle tanımlanmasına karşı olduğunu söyledi:

“Bizim başörtüsüyle bir tartışmamız yok. Fakat 18 yaş altındaki çocukların özgür iradesi olduğunu savunmamız mümkün değildir. Gelişimsel olarak kendi kararlarını verme yeterliliğine sahip olmadıklarını biliyoruz. 18 yaş altındaki çocukları evlendirmiyoruz. Ehliyet vermiyoruz. Oy kullandırmıyoruz. Aynı şekilde dini sembollerle tanımlanmaları da gelişimsel yetersizlik çerçevesinde değerlendirilmelidir.”

“BU BİR ÖZGÜRLÜK MESELESİ DEĞİL; BU DUYGUSAL İSTİSMARDIR”
Maviş, çocukların dini kıyafet tercihlerinin özgür irade ile değil, aile ya da cemaat yönlendirmesiyle geliştiğini ve bunun pedagojik olarak duygusal istismar anlamına geldiğini vurguladı:

“Bu istismara bizden önce sosyal hizmetler dairesinin karşı çıkması gerekiyordu. Eğitim sistemi çocukları özgürleştirmek içindir. Kamusal alan tarafsız olmak zorundadır.”

“ANAYASAYA, ÖĞRETMENLER YASASINA, ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİNE AYKIRI”
Maviş, devletin görevinin çocukları bu yönlendirmelerden korumak olduğunu belirtti ve anayasa, eğitim yasası, çocuk hakları sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıfta bulundu:

“Laik bir cumhuriyetteyiz ve herkesin din, vicdan, inanç özgürlüğü vardır. Ancak kamusal alanda tarafsızlık esastır. Kur’an kursları ve dini kurslarda devletin denetim yapamaması, çocuğun özgür iradesini garanti altına alamayacağını gösteriyor.”

“BU TOPLUMDA DİNİ SEMBOLLERLE KUTUPLAŞTIRMA ÇABASINI KABUL ETMİYORUZ”
KTÖS Genel Sekreteri, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın söylemlerine de sert tepki gösterdi. “Arıklı bireysel özgürlükler çerçevesinde bu meseleyi tartışalım diyor ama zorunlu din derslerinin seçmeli olmasını bile savunamıyor,” diyen Maviş, Arıklı’nın bu söylemlerle toplumu cepheleştirmeye çalıştığını ifade etti.

Ayrıca “üç devlet bir millet” söylemine atıfta bulunarak, “Azerbaycan’da da, Tacikistan’da da çocukların dini kıyafet giymesi yasaktır,” dedi.

“DEVLET KORUYAMAZSA, BİZ ÖĞRETMENLER KORUYACAĞIZ”
Konuşmasının sonunda Maviş, “Bu mesele bir hak meselesidir ama bireysel değil; kamusal eğitim hakkı meselesidir” diyerek şu kararlı ifadelerle sözlerini tamamladı:

“Eğer bu devleti yönettiğini zannedenler, çocukları ailelerin yönlendirmesinden ve cemaatlerin manipülasyonundan koruyamayacaksa… Biz öğretmenler olarak, sizlerle birlikte, buradaki tüm örgütlerle birlikte bu çocukları koruyacağız. Ne pahasına olursa olsun koruyacağız.”

“DESTEKLEYEN 40’A YAKIN ÖRGÜTLE BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ”
Basın toplantısının sonunda KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, 8 Nisan’daki eyleme destek veren örgütlerin tam listesini açıkladı. Destek veren örgütler arasında sendikalar, meslek örgütleri ve siyasi partiler de bulunuyor:

Arif Hasan Tahsin Vakfı, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, Barış Derneği, Barış ve Demokrasi İnisiyatifi, Basın-Sen, BES, Biyologlar Derneği, BKP, CTP, ÇAĞ-SEN, DAÜ BİR-SEN, DAÜ-SEN, DEV-İŞ, EL-SEN, GÜÇ-SEN, HAK-SEN, Hava Trafik Kontrolleri Sendikası, HÜR-İŞ, Kadın Eğitimi Kolektifi, KAMU-SEN, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası, Kıbrıs Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası, KİEF, KKTC Alevi Kültür Merkezi, KOOP-SEN, KTAMS, Kıbrıs Türk Mimar Mühendis Odası Birliği, Maliye-Sen, Sol Hareket, TDP, TÜRK-SEN, Vergi-Sen, YKP, Yurtsever Kıbrıslılar Hareketi.