Şüpheli kadın ölümlerine karşı etkin soruşturma çağrısı!

Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Cansu N. Nazlı, şüpheli kadın ölümlerinin her zaman cinayet olabileceği endişesiyle polis tarafından etkin bir şekilde soruşturulması gerektiğini vurguladı. Baraka Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Piro ise, “İster intihar ister cinayet olsun, yaşanan ölümlerin sorumlusu devlet ve hükümettir” diyerek, yetkilileri hesap vermeye çağırdı.

Bugün Kıbrıs

Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen Emeğin Gündemi programına Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Cansu N. Nazlı ve Baraka Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Piro katılarak “8 Mart ve Kadın Özgürleşmesi Mücadelesi” konusunu ele aldı.

“POLİSİN SORUŞTURMALARINDA EKSİKLİKLER VAR”
Programda konuşan Cansu N. Nazlı, geçtiğimiz günlerde bir gece kulübünde 25 yaşında ölü bulunan kadının intihar ettiğine dair söylemler dolaştığını, ancak geçmişte benzer ölümler yaşandığını hatırlattı. “Gece kulüpleri dışında da kadınların yaşadığı evlerde şüpheli intihar vakaları yaşanıyor” diyen Nazlı, yıllar önce Akile Nacisoy’un ölümünü hatırlattı.

“Akile Nacisoy’un ölüm sebebinin intihar değil cinayet olduğunun anlaşılması, şüpheli kadın ölümlerinin her zaman cinayet olabileceği endişesiyle, polis tarafından etkin soruşturulması gerektiğini göstermektedir” diyen Nazlı, geçtiğimiz gün intihar ettiği söylenen 25 yaşındaki kadının ölümünün de derinlemesine araştırılması gerektiğini belirtti.

Nazlı, gece kulüplerinde çalışan kadınların çoğunlukla yabancı olması nedeniyle soruşturmaların savsaklanmasından endişe duyduklarını ifade ederek, “Bu konunun takipçisi olacağız” dedi.

“GECE KULÜPLERİ KAPATILMALI”
Kadınların gece kulüplerinde seks işçisi değil, seks kölesi olarak çalıştırıldığını vurgulayan Nazlı, “Kadınların pasaportlarına el konuluyor, kilit altında tutuluyor ve borçlandırılarak çalıştırılıyor” dedi.

Bağımsızlık Yolu olarak gece kulüplerinin kapatılması gerektiğini savunduklarını belirten Nazlı, “Gece kulüplerinin kapatılması, bu kadınların özgürleşmesi için tek çaredir” ifadelerini kullandı.

Lefkoşa Türk Belediyesi’nin gece kulüplerinin lisanslarını yenilemeyerek kapatılması için harekete geçtiğini hatırlatan Nazlı, “Belediyelerin de lisansları iptal ederek bu faaliyeti sınırları içerisinde durdurması mümkündür ve bunun hukuki bir engeli yoktur” dedi.

“EMEKÇİ KADINLAR DAHA FAZLA SÖMÜRÜYE UĞRUYOR”
Kadınların hem cinsiyetçi hem de sınıfsal ayrımcılığa maruz kaldığını vurgulayan Nazlı, “Emekçi kadınlarla emekçi erkeklerin ortaklıkları, zengin üst kesim kadınlarla emekçi kadınlarınkinden daha fazladır” dedi.

Ev içi emeğin büyük oranda kadınların omzuna yüklendiğini hatırlatan Nazlı, kamusal kreşlerin, kolektif çamaşırhanelerin ve mutfakların kadın özgürleşmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.

“ÖZEL SEKTÖRDE SENDİKASIZ KADINLAR İLK GÖZDEN ÇIKARILANLAR”
Özel sektörde sendikalaşmanın yok denecek kadar az olması sebebiyle işten çıkarılanların başında kadınların geldiğini belirten Nazlı, pandemi döneminde bu durumun çok keskin bir şekilde hissedildiğini söyledi.

“Kadınların hamile olduğu ya da hamilelik iznine çıkacağı zaman işten çıkarılması olağan hale gelmiştir” diyen Nazlı, hamile kadınların işten çıkarılmasının yasaklanması gerektiğini vurguladı. Her iki ebeveynin de kullanabileceği ebeveyn izninin olmamasının, kadınların işten çıkarılma sebeplerinden biri olduğunu ifade etti.

“8 MART HEDİYELERLE KUTLANACAK BİR GÜN DEĞİL, MÜCADELE GÜNÜDÜR”
8 Mart’ın çiçek ve hediyelerle kutlanacak bir gün olmadığını, bunun uzun yıllardır anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Nazlı, “8 Mart’ta her yıl olduğu gibi bu yıl da sokakta olacağız ve kadın özgürleşmesi için mücadelemizi yükselteceğiz” dedi.

“ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİNİN SORUMLUSU DEVLETTİR”
Baraka Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Piro, gece kulüplerinde çalışan kadınların yaşadığı koşulların bilinçli şekilde göz ardı edildiğini belirterek, “Bu kadınların yaşam koşullarını halk bilmiyor ama devlet biliyor” dedi.

“Kadınlar konsomatris olarak ülkeye getiriliyor ve devlet bu süreçten vergi alıyor. Bu kadınların sağlık kontrolleri bile devlet eliyle yapılıyor. Yani ne iş yapmaya mecbur bırakıldıklarını devlet gayet iyi biliyor” ifadelerini kullanan Piro, yaşanan ölümler ister intihar ister cinayet olsun, sorumlunun devlet ve hükümet olduğunu vurguladı.

“KADINLARIN BEDENİ, EMEĞİ VE YETENEKLERİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
Kadın özgürleşmesinin önündeki en büyük engelin ataerkil sistem olduğunu vurgulayan Piro, muhafazakâr politikaların kadınları daha da görünmez hale getirdiğini belirtti.

“Kadınlar bedeniyle, emeğiyle ve yetenekleriyle sürekli olarak yok sayılıyor. Muhafazakârlaşma arttıkça kadınlar daha fazla kapılar ardına kapatılmaya çalışılıyor” diyen Piro, çocuk kitaplarından eğitime kadar birçok alanda kadınların ikinci plana atılmak istendiğini ifade etti.

KADIN ÖZGÜRLEŞMESİ VE SINIF MÜCADELESİ BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ
“Kadın özgürlüğü için en büyük mücadele, emek ve sınıf mücadelesidir” diyen Piro, geçim sıkıntısının kadınları sosyalleşmeden ve kültürel faaliyetlerden uzaklaştırdığını belirtti.

“Sanat ve kültürel etkinlikler, ekonomik sıkıntılar nedeniyle lüks hale gelmiştir” diyen Piro, kamusal ve ücretsiz sanat aktivitelerinin önemine dikkat çekti. Eğitim, sağlık, ulaşım ve barınma gibi temel ihtiyaçlar bile karşılanamazken, kadınların sanata ve sosyalleşmeye vakit ayıramadığını ifade etti.

Piro ve Nazlı, kadın özgürlüğü ve toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadeleyi büyütme çağrısı yaparak, 8 Mart’ta tüm kadınları dayanışmaya davet etti.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }