Bugün Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar, Kıbrıs müzakerelerine ve Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tatar, geçmişteki müzakere süreçlerinde Kıbrıslı Türklerin iradesinin yok sayıldığını ileri sürerek, “Statükoyu sürdüren ezberlerden kurtulma zamanı gelmiştir” dedi.

Tatar, özellikle eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın kitabı üzerinden yapılan tartışmalara dikkat çekerek, “Bir süredir, eski Rum liderin kitabını reklam ettiği ve kendini aklama çabasıyla başlayan tartışmaların, KKTC’nin önceki Cumhurbaşkanı ve siyasilerini de içine alarak bir ‘nostalji’ tadına dönüştüğünü ibretle takip ettim” ifadelerini kullandı.

“HALKIMIZIN GELECEĞİ RUM TARAFININ İRADESİNE BIRAKILAMAZ”
Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın yıllardır izolasyonlar altında ezildiğini ve bunun nedeninin sürekli olarak Rum tarafının iradesine tabi olunması olduğunu söyledi. Annan Planı sürecine ve sonrasına değinen Tatar, “2004 yılında Kıbrıslı Türkler çözüm için ‘evet’ demesine rağmen, Rum tarafı ezici bir çoğunlukla ‘hayır’ dedi. Buna rağmen bizlere verilen sözler tutulmadı, federasyon hayaliyle yıllarca oyalandık” dedi.

Tatar, 2017 Crans-Montana zirvesinin federasyon modelinin çöktüğü an olduğunu belirterek, “Bu zirve federasyon modelinin tüketildiğinin simgesi haline gelmiştir. Buna rağmen ‘son deneme’ adı altında aynı senaryo yeniden oynanmaya çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.

“EGEMEN EŞİTLİĞİMİZDEN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın geleceği için en gerçekçi çözümün egemen eşitliğe ve iki devletli modele dayandığı iddiasını sürdürerek, “Bu bir taktik veya strateji değil, Kıbrıs Türk Halkı’nın hak ettiği geleceği kazanmasını sağlayacak tek formüldür” dedi.

“Anavatan Türkiye’nin tam desteğini alan bu pozisyonumuzdan asla geri adım atmayacağız. 4 yılı aşkın bir süredir bu mücadeleyi sürdürüyoruz” diyen Tatar, BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek ikinci gayri resmi toplantıya katılacağını ve Kıbrıs Türk Halkı’nın temel insan haklarının sağlanması için mücadele edeceğini ifade etti.

“KIBRIS TÜRK HALKI BARIŞÇILDIR AMA NAİF DEĞİLDİR”
Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın iki tarafın da faydasına olan iş birliklerine her zaman açık olduğunu vurgulayarak, “Kıbrıs Türk Halkı barışçıl bir halktır. Yeri geldiğinde affedicidir ancak asla naif değildir. Kendi haklarını dışlayan, iradesini karşı tarafa teslim edecek süreçlerde bundan böyle yer almayacaktır” ifadelerini kullandı.

Tatar, federasyon modelinde ısrar edenlerin statükonun devamını sağladığını belirterek, “Kıbrıs Türk Halkı’nın iradesi suçluluk psikolojisiyle Rum tarafını tatmin etmeye çalışanlara mahkum edilemez. Artık sahadaki gerçekler masaya yansıyacaktır” dedi.