Maviş: “Yolsuzluk normalleşti, hiçbir yetkili sorumluluk almıyor!”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, dünyanın birçok ülkesinde en küçük etik ihlallerde bile yetkililerin istifa ettiğini ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde yolsuzluk, rüşvet ve sahte diplomalar karşısında kimsenin sorumluluk almadığını vurguladı. "Sonraya bırakmayın, sonra süt bozulur, tuz kokar!" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Maviş: “Yolsuzluk normalleşti, hiçbir yetkili sorumluluk almıyor!”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, dünyanın birçok ülkesinde en küçük etik ihlallerde bile yetkililerin istifa ettiğini ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde yolsuzluk, rüşvet ve sahte diplomalar karşısında kimsenin sorumluluk almadığını vurguladı. "Sonraya bırakmayın, sonra süt bozulur, tuz kokar!" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Bugün Kıbrıs
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, dünyanın birçok ülkesinde en küçük etik ihlallerde bile yetkililerin istifa ettiğini ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde yolsuzluk, rüşvet ve sahte diplomalar karşısında kimsenin sorumluluk almadığını vurguladı. “Sonraya bırakmayın, sonra süt bozulur, tuz kokar!” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
DÜNYADA İSTİFA BİR ERDEM, BİZDE UNUTULMUŞ BİR KAVRAM
Maviş, basın açıklamasında etik, sorumluluk ve hesap verebilirlik kültürünün Kıbrıs’ın kuzeyinde neden var olmadığını sorguladı. Dünyanın birçok ülkesinde, kamu görevlilerinin topluma olan güveni zedeleyen en küçük hatalarda bile istifa ettiğini belirten Maviş, “Bizde ise en büyük skandallar bile cezasız kalıyor” dedi.
Örnek olarak, Makedonya’da bir tekne kazasında 15 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine Ulaştırma Bakanı Mile Janakieski’nin istifa ettiğini, Almanya’da Eğitim Bakanı Annette Schavan’ın doktora tezinde intihal yaptığı ortaya çıkınca görevini bıraktığını hatırlattı. Benzer şekilde, İsveç’te Maliye Bakanı Mona Sahlin’in devlet kartıyla çikolata alması nedeniyle istifa etmek zorunda kaldığını vurgulayan Maviş, “Bizde milyonlarca liralık yolsuzluklar bile normalleşmiş durumda” dedi.
BİZDE YOLSUZLUK, TORPİL VE SAHTEKARLIK CEZASIZ KALIYOR
Maviş, Kıbrıs’ın kuzeyinde kamu kaynaklarının pervasızca kişisel çıkarlar için kullanıldığını, liyakatin tamamen yok sayıldığını ve hukuksuzluğun adeta bir yönetim anlayışına dönüştüğünü belirtti. “Adayı sarsan yolsuzluklar, rüşvet skandalları, sahte diplomalar, çalıntı araçlar, vergi kaçakçılığı, torpil, ihale yolsuzlukları ve insan ticareti… Bunların hiçbiri bir istifaya neden oldu mu? Hayır!” diyen Maviş, bu ahlaki çöküşün devletin her kademesine sirayet ettiğini vurguladı.
SİVİL TOPLUMDAN UMUT VERİCİ TEPKİLER
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen Maviş, sivil toplumun sorumluluk alarak yolsuzluklara ve usulsüzlüklere karşı mücadelesinin umut verici olduğunu ifade etti. EL-SEN’in KIB-TEK’teki sayaç ihalesini mali polise şikayet etmesi, KT Futbol Federasyonu’nun futboldaki şike iddialarını araştırması, öğretmen sendikalarının laik, nitelikli ve bilimsel eğitim için mücadelesi, sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin usulsüzlükleri mahkemeye taşıması, toplumun uluslararası hukukun bir parçası olmak için yeniden birleşmeyi önemsemesi, bu çürümüş düzene karşı verilen güçlü tepkiler olarak öne çıktı.
“BAĞIMSIZ DENETİM MEKANİZMALARI KURULMALI”
Yetkililere çağrıda bulunan Maviş, ABD’de uygulanan “Hatch Act” ve “Office of Government Ethics” veya İngiltere’deki “Ministerial Code” gibi bağımsız denetim mekanizmalarının Kıbrıs’ın kuzeyinde de hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. “Kamu görevlileri etik ihlallerde bulunduğunda ya da toplumun güvenini sarsan eylemler gerçekleştirdiğinde sorumluluk alarak istifa etmiyorsa, yasal düzenlemelerle bu mekanizmalar devreye sokulmalıdır.”
Maviş, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Sonraya bırakmayın! Sonra süt bozulur, tuz kokar, keşkeleriniz fayda etmez!”