Mihrimah’ın otopsi raporu saklanıyor mu?
Devlet hastanesinde 7 bebeğe içirilen binlerce promillik alkollü mama sonucu yaşamını yitiren yeni doğan Mihrimah’ın Türkiye’ye gönderilen doku örneklerinin otopsi raporu üç aydır gelmedi. Acılı aile hafta sonu yaptığı basın açıklamasında Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’i suçladı. Aile Bakanın kendilerine ulaşarak eylem yapmamaları için telkinde bulunduğunu da savundu.
Mihrimah’ın otopsi raporu saklanıyor mu?
Devlet hastanesinde 7 bebeğe içirilen binlerce promillik alkollü mama sonucu yaşamını yitiren yeni doğan Mihrimah’ın Türkiye’ye gönderilen doku örneklerinin otopsi raporu üç aydır gelmedi. Acılı aile hafta sonu yaptığı basın açıklamasında Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’i suçladı. Aile Bakanın kendilerine ulaşarak eylem yapmamaları için telkinde bulunduğunu da savundu.
Acil Durum Hastanesi Yeni Doğan Servisi’nde 26 Ekim 2024’te meydana gelen ve 7 bebeğin etkilendiği “alkollü mama” skandalında 20 günlük Mihrimah bebeğin hayatını kaybetmesinin ardından, ailesi adalet arayışını sürdürüyor. Hatırlanacağı üzere, olayın ortaya çıkmasının ardından 5 hemşire gözaltına alınmış ve olaya sebebiyet vermekten haklarında soruşturma başlamıştı. Lefkoşa Kaza Mahkemesinde açılan davanın ardından hemşireler ileride yargılanmak üzere teminatla serbest bırakılmıştı. Soruşturmada, bugüne kadar başka herhangi bir tutuklama gerçekleşmediği gibi, yetkililerden istifa eden de olmadı.
7 Kasım 2024’te görülen son mahkemenin ardından, Mihrimah’ın annesi Güneş Tekin ve babası Baha Toymuradow, geçtiğimiz hafta sonu Sağlık Bakanlığı önünde düzenledikleri eylemde, yetkililerin sessizliğine ve olayın örtbas edilmeye çalışılmasına tepki gösterdi.
“HANGİ ÜLKENİN VATANDAŞIYSAK ONA GÖRE Mİ MUAMELE GÖRÜYORUZ?”
Acılı anne Güneş Tekin, basın açıklamasında Kıbrıs’ta yaşanan olayla ilgili duyarsızlıktan şikayet etti ve Kıbrıslı olmamanın davanın çözülmesindeki etkisine dikkat çekti. “Benim kızım gitti, masum bir çocuk öldü. Hangi ülkenin vatandaşıysam ona göre mi muamele görüyoruz?” diyerek yetkililere tepki gösterdi.
Tekin, ayrıca Sağlık Bakanı’nın suçlanmasına rağmen otopsi sürecinin hızlandırılmadığını ve olayın ardından dört saat boyunca kendilerine haber verilmediğini vurguladı. “Çocuğumun ölümünden dört saat sonra haber verildi, bu nasıl bir vicdan?” diyerek yaşadığı acıyı dile getirdi. Sağlık Bakanı’nın kendileriyle kapalı kapılar ardında görüşme isteğine de karşı çıkan Tekin, “Buraya gelsin, sorularımıza cevap versin” dedi.
“BEBEĞİMİN NEDEN ÖLDÜĞÜNÜ HALA ÖĞRENEMEDİM”
Mihrimah’ın ölümüne sebep olan olayla ilgili net bir açıklama yapılmaması ve aileye doğru bilgi verilmemesi, anne Tekin’i daha da öfkelendirdi. Hastane yetkililerinin açıklamalarının çelişkili olduğunu vurgulayan Tekin, otopsi sürecinin tamamlanmamış olmasının da acılarını artırdığını söyledi.
Tekin, Mihrimah’ın ölümünün sorumlularının cezalandırılmasını ve adaletin sağlanmasını talep ederek, “Bu konuyu asla unutturmayacağız, gerekirse tek başıma her gün Sağlık Bakanlığı önünde olacağım” dedi.
“BİZE YALAN SÖYLENİYOR, SUÇ ÖRTBAS EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Mihrimah bebeğin babası Baha Toymuradow ise, Sağlık Bakanı’nın suçu örtbas etmeye çalıştığını ve olayla ilgili yalanlar söylediğini belirtti. “Sağlık Bakanı, suçu bildiği halde örtmeye çalıştı. İstifa etmesi bir çözüm değil, suçunu kabul edip cezasını çekmeli” diyerek yetkililere tepki gösterdi.
Toymuradow, bakanın polise açıklama yapılmaması talimatı verdiğini ve bunun da yalan olduğunu vurguladı. “Olayın başladığı gün saat 2’ye kadar hastanedeydik ama Sağlık Bakanı’nı görmedik. Hiçbir yetkiliyle görüşmedik” dedi.
AİLE: “SORULACAK ÇOK SORU VAR AMA CEVAP YOK”
Mihrimah bebeğin ailesi, tahkikatın sürdüğünü ancak henüz herhangi bir somut adım atılmadığını belirtti. “Herkes elini kolunu sallayarak geziyor. Hemşireler, doktorlar, Sağlık Bakanı ve başhekim… Sorulacak çok soru var ama hiçbiri cevapsız kaldı” diyen Toymuradow, Sağlık Bakanı’nın hala görevde olmasına da tepki gösterdi.
Aile, eylemlerine devam edeceklerini ve olayın unutturulmasına izin vermeyeceklerini belirterek, “Özür değil, önlem istiyoruz. Mihrimah’ın hakkını arıyoruz” ifadeleriyle adalet çağrılarını yineledi.