Bugün Kıbrıs

Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dün gece oybirliğiyle onayladığı UNFICYP’nin görev süresinin yenilenmesini değerlendirerek, alınan kararın doğru yönde bir ilerleme olduğunu ifade etti. Konseyin daimi ve geçici üyelerinin katkılarıyla önemli iyileştirmelerin sağlandığını vurgulayan Hristodulidis, Rum tarafının genişletilmiş toplantıdan olumlu sonuçlar elde etme amacına odaklandığını belirtti.

Hristodulidis, Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile New York’ta gerçekleştireceği toplantıda, genişletilmiş görüşmelere yönelik özel mesajların iletileceğini de sözlerine ekledi.

DIŞİŞLERİ’NDEN AÇIKLAMA
Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs’ta görev yapan Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG) görev süresinin sadece Güney Kıbrıs’tan izin alınarak uzatılmasına yönelik BM Güvenlik Konseyi kararını kabul etmeyeceklerini açıkladı. Bakanlığın yaptığı yazılı açıklamada, BMBG’nin görev süresinin 31 Ocak 2026 tarihine kadar uzatılmasına ilişkin 2771 (2025) sayılı kararın, KKTC tarafının onayı alınmadan alındığı vurgulandı.

Açıklamada, Kıbrıs’ta 61 yıldır görev yapan BMBG’nin artık sürdürülemez bir statükonun temsilcisi haline geldiği ve Ada’daki iki tarafa eşit davranma ve anlaşmazlıklara adil çözüm bulma gibi temel görevlerini yerine getiremediği belirtildi. KKTC yetkilileri, Barış Gücü’nün KKTC sınırları içinde faaliyet göstermesinin temel nedeninin, iyi niyetle gerçekleştirilen işbirlikleri olduğunu ifade etti.

Açıklamada, “BMBG’nin görev kendi yönergesinin uzatılmasına dair yapılan sözde ‘Kıbrıs Hükümeti’nden alınan rıza kabul edilemez. Kıbrıs Türk tarafının iradesini ve varlığını yok sayan bu yaklaşımı kesinlikle reddediyoruz,” denildi. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs’ta egemenliğin Kıbrıs Türk halkına ait olduğu vurgulandı ve Barış Gücü’nün faaliyetlerinin yalnızca meşru bir temele dayandırılması gerektiği hatırlatıldı.

KKTC Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs’taki en gerçekçi çözümün, mevcut iki devletin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü temelinde kurulacak iyi komşuluk ilişkileri bakımından olduğunu da belirtti. BM’nin liderler arası gayriresmi toplantılara ve çeşitli raporlara rağmen taraflar arasında ortak bir zemin bulunmadığı görüşünü kayda geçirmemesi, Rum tarafının amaçlarına hizmet etme anlamına geldiği ifade edildi.