Ersoy: “Sosyal hizmetlere ayrılması gereken kaynak Din İşleri Dairesi’ne aktarılıyor!”
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, sosyal devlet mekanizmalarının bilinçli olarak çökertildiğini belirterek, “Sosyal hizmetlere ayrılması gereken kaynaklar Din İşleri Dairesi’ne aktarılıyor, halkın temel ihtiyaçları görmezden geliniyor!” dedi.
Bugün Kıbrıs
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy: “Sosyal devlet mekanizmaları bilinçli olarak çökertiliyor! Sosyal hizmetlere ayrılması gereken kaynaklar Din İşleri Dairesi’ne aktarılıyor, halkın temel ihtiyaçları görmezden geliniyor!” Ersoy, Mayıs TV’de Meltem Sakin’in programına konuk olarak özel sektör emekçilerinin yaşadığı sömürü düzenine, ekonomik adaletsizliğe ve hükümetin yanlış politikalarına sert tepki gösterdi.
“SOSYAL DEVLET MEKANİZMALARI BİLİNÇLİ OLARAK ÇÖKERTİLİYOR”
Sosyal hizmetlerin halk için hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken Ersoy, bu alana yıllardır personel alınmadığını, bütçenin bilinçli olarak kısıldığını ve kaynakların Din İşleri Dairesi’ne aktarıldığını söyledi.
“Kırılgan kesimlerle ilgilenmesi gereken birim, Sosyal Hizmetler Dairesi’dir. Ancak yıllardır burada ne personel istihdam ediliyor ne de kaynak ayrılıyor. Bunun yerine, kamu bütçesi Din İşleri Dairesi’ne aktarılıyor. Devlet, halkın temel ihtiyaçlarını görmezden geliyor!” ifadelerini kullandı.
Kamusal hizmetlerin kar-zarar mantığıyla yönetilmemesi gerektiğini belirten Ersoy, sosyal yardımların ve kamu hizmetlerinin finanse edilmesi için ultra zenginlerden vergi alınması gerektiğini vurguladı.
“Bu ülkede ekonomik kriz yok, paylaşım sorunu var! En zengin yüzde 20, devlet desteklerinin yüzde 41’ini alırken, en yoksul kesim ancak yüzde 3,8 pay alabiliyor. Vergi politikaları ve kamu harcamaları, yoksulları daha da yoksullaştıracak şekilde yönetiliyor!” dedi.
“ÖZEL SEKTÖR EMEKÇİLERİ İNSAN YERİNE EŞYA GİBİ GÖRÜLÜYOR!”
Özel sektör çalışanlarının insanca yaşama hakkının ellerinden alındığını belirten Ersoy, asgari ücretin geçim standardı değil, sefalet ücreti haline geldiğini söyledi.
“Özel sektör çalışanları insanca yaşayabilmek için belirlenen asgari ücreti bile alamıyor. Haftada 40 saatten fazla çalıştırılıyor, mesaileri yatırılmıyor, sigorta primleri eksik ödeniyor. Patronlar, işçileri köle gibi kullanabiliyor çünkü örgütlü bir güçleri yok!” dedi.
Özel sektör çalışanlarının emekleri ve haklarıyla ilgili söz sahibi olabilmelerinin tek yolunun sendikasız işçi çalıştırmanın yasaklanması olduğunu vurgulayan Ersoy, bu sistem değişmedikçe emekçilerin sefalet içinde yaşamaya mahkum edileceğini ifade etti.
“GENEL GREV KAÇINILMAZDIR!”
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen eylemin özel sektör emekçilerinin sesi olması açısından çok önemli olduğunu belirten Ersoy, mücadelenin yalnızca bir eylemle sınırlı kalmaması gerektiğini ve bir sonraki adımın genel grev olması gerektiğini söyledi.
“Özel sektör emekçilerinin hakkını savunmak için kamu sendikalarının eyleme destek vermesi çok anlamlıydı. Bu dayanışma büyümeli ve sistemli bir mücadeleye dönüşmelidir. Genel grev çağrısı yaparak, sendikasız işçi çalıştırılmasını yasaklatacak gücü yaratmalıyız!” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRET YASAL GÜVENCE ALTINA ALINMALI, ÖRGÜTLÜ MÜCADELE GÜÇLENMELİ”
Bağımsızlık Yolu’nun 2018 yılından beri özel sektör emekçilerini merkeze alan bir politika yürüttüğünü belirten Ersoy, asgari ücretle çalışan herkesin en düşük kamu maaşına eşit ücret alması ve iki ayda bir hayat pahalılığı ödeneği almasının yasal güvenceye bağlanması gerektiğini söyledi.
“Patronlar, asgari ücret arttığında ‘bu enflasyonu tetikler’ diyerek spekülatif zamlar yapıyor. Ama gerçekte enflasyonu artıran şey şirketlerin yüksek kâr marjları ve enerji maliyetleridir. Patronlar karlarına kar katarken, işçiler her geçen gün yoksullaşıyor!” dedi.
“DEVLET, YOKSULLARI DESTEKLEMEK YERİNE ZENGİNLERE PARA AKITIYOR!”
Vergi politikalarına da değinen Ersoy, hükümetin yüksek gelir gruplarına dokunmadığını, düşük gelirlilerden ise dolaylı vergiler ve harçlarla para topladığını vurguladı.
“Devletin yaptığı yardımların yüzde 41’i en zengin yüzde 20’lik kesime gidiyor! En fakir kesim ise bu yardımlardan yalnızca yüzde 3.8 pay alabiliyor. Hükümet, yüksek gelir gruplarından vergi almayarak, zengini daha zengin yapıyor!” dedi.
Ayrıca, asgari ücrete yapılan zamların harç ve cezalarla doğrudan ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirten Ersoy, harçların ve cezaların kişinin kendi gelirine göre hesaplanması gerektiğini ifade etti.
“BU DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYLE MÜMKÜN!”
Ersoy, özel sektör emekçilerinin örgütlenmeden haklarını elde edemeyeceğini vurgulayarak sendikalaşmanın şart olduğunu belirtti.
“Çalışanlar, ‘Bu eyleme katılırsam işimi kaybeder miyim?’ korkusunu yaşamamalı. İşte bu yüzden sendikal haklar güvence altına alınmalı! Tek bir eylemle bir şey değişmez, ama sistematik ve örgütlü bir mücadeleyle her şeyi değiştirebiliriz!” dedi.
Bağımsızlık Yolu olarak özel sektör emekçilerinin sendikal haklarını kazanması için mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Ersoy, halkı bu mücadelenin parçası olmaya çağırdı.