BM Güvenlik Konseyi, Federal Kıbrıs çözümüne olan desteklerini yeniden vurguladı
Kararda, resmi müzakerelere dönme hedefine ulaşabilmek için ortak zemin bulma konusunda açıklık, esneklik ve uzlaşmanın öneminin altı çizildi.
Bugün Kıbrıs
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs’taki BM barış gücü (UNFICYP) görev süresini 31 Ocak 2026’ya kadar uzatacak olan karar taslağında, Kıbrıs sorununun federal bir çözüme kavuşturulmasına olan bağlılığını yineledi.
Cyprus Mail tarafından elde edilen taslağa göre, Güvenlik Konseyi, Genel Sekreter Antonio Guterres’in müzakere zemini oluşturma çabalarına “tam desteğini” ifade etti. Kararda, resmi müzakerelere dönme hedefine ulaşabilmek için ortak zemin bulma konusunda açıklık, esneklik ve uzlaşmanın öneminin altı çizildi.
Güvenlik Konseyi, tarafları siyasi eşitliğe dayalı, iki toplumlu ve iki bölgeli kalıcı bir federasyon temelinde kapsamlı ve adil bir çözüme ulaşmaları için çaba sarf etmeye çağırdı. “Statükonun sürdürülemez olduğunu” belirterek, sahadaki durumun değişken olduğu ve anlaşma sağlanamamasının siyasi gerginlikleri artırdığına dikkat çekti. Bu durumun her iki toplumun da yabancılaşmasını derinleştirdiği vurgulandı.
Özellikle sahada geri döndürülemez değişiklikler riski taşıdığına işaret eden Konsey, çözüm olasılıklarının azalmasına zemin hazırladığını belirtti. Tarafları, tampon bölgede gerginliği azaltmaya ve barış sürecini olumsuz etkileyen eylemlerden uzak durmaya davet etti. Ayrıca, tampon bölgenin bütünlüğüne ve dokunulmazlığına saygı gösterilmesinin önemini vurguladı.
Son altı ayda Kıbrıs Cumhuriyeti ile BM arasında gerçekleşen sığınmacılar konusundaki çatışmaya da özel olarak değinildi. Güvenlik Konseyi, sığınmacı ve mültecilerin ele alınmasında uluslararası hukuka riayet edilmesinin kritik önemi üzerinde durdu. Guterres, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sığınma prosedürlerine erişimleri reddetmesi sonucunda 142 sığınmacının, aralarında dokuz aylık çocukların da bulunduğu şekilde, tampon bölgede mahsur kaldığını bildirdi. Bu durum, acil insani destek sağlama ihtiyacını doğurdu.
Sığınmacılar konusundaki anlaşmazlığın, işlerin yürütülmesinde ve kaynakların tahsisinde zorluklar yarattığına değinildi. Aynı zamanda, tarafların tampon bölgedeki misyonun yetkilerini hiçe sayarak izin almadan inşaatlar yapmaya devam ettikleri kaydedildi.
Güvenlik Konseyi, iki Kıbrıs toplumu arasındaki sosyoekonomik eşitsizliğin giderek arttığını belirterek bunun adada daha fazla yabancılaşmaya neden olabileceğini kabul etti. Bu nedenle, her iki tarafı toplumlararası temasları artırmaya, ada içindeki ticareti teşvik etmeye ve özellikle kadınlar ile gençlerin aktif katılımını desteklemeye çağırdı.
Mağusa’nın terk edilmiş bölgesinin Ekim 2020’de Kıbrıslı Türk lideri Ersin Tatar tarafından halka açılmasını geri alma çağrısının göz ardı edilmesinden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi. Maraş ile ilgili ek eylemlere karşı uyarıda bulundu.
Son olarak, Güvenlik Konseyi, Kıbrıslı Türklerin 2022’de “Imagine” programından çekilmesinin ardından iki toplumlu eğitim teknik komitesinin yeniden canlandırılması gerektiğine dair çağrıda bulundu.