AB Yüksek Temsilcisi Kallas-Bakan Fidan görüşmesi I Kıbrıs Sorunu vurgusu
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kallas, Türkiye-AB arasındaki iş birliğinin altını çizdi ve "Tabii ki farklı görüşler, farklılıklar da var. Mesela Kıbrıs konusu gibi ya da Rusya'ya uygulanan yaptırımlar konusunda olduğu gibi" dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan konuşmasında “AB’nin Türkiye’ye olan yaklaşımını önyargısız, gerçekçi ve liyakat esaslı bir çizgiye çekmesi her iki tarafın da yararına olacaktır.” derken Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kallas, Türkiye-AB arasındaki iş birliğinin altını çizdi ve “Tabii ki farklı görüşler, farklılıklar da var. Mesela Kıbrıs konusu gibi ya da Rusya’ya uygulanan yaptırımlar konusunda olduğu gibi. Tabii ki insan hakları ve hukukun üstünlüğü, Avrupa yolunda yürümede gerçekten çok önemli.” diye ekledi. Kallas, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili AB’nin bir yol haritası olduğunu ve geçici hükûmetin “doğru adımları atması” halinde yaptırımların aşamalı olarak hafifletileceğini söyledi.
ÖNYARGISIZ YAKLAŞIM TALEBİ
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan’ın konuşmasının ilk bölümünde Türkiye-AB ilişkileri yer aldı. “Biz şimdi Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon sunmasını bekliyoruz.” diyen Fidan şöyle devam etti:
“Geçmişte bazı Avrupalı liderler Türkiye’nin üyeliği konusunu kendi ülkelerinin iç siyaseti malzemesi haline getirmişlerdi. Maalesef bunun sonucunu biz jeostratejik kayıplarla hem AB hem Türkiye olarak ödemek zorunda kaldık. Oy kazanmak amacıyla yapılan kimlik siyaseti öngörülebilir ve rasyonel bir anlayışın yerini aldı. Neticede bu durum Türkiye’nin önündeki liyakata dayalı üyelik sürecini ortadan kaldırmış oldu. Küresel sistemde ve bölgemizde yaşanan son gelişmeler Türkiye ve AB arasındaki iş birliğinin önemini bir kez daha göstermektedir. AB’nin Türkiye’ye olan yaklaşımını önyargısız, gerçekçi ve liyakat esaslı bir çizgiye çekmesi her iki tarafın da yararına olacaktır.”
Türkiye’nin AB’den beklentilerini sıralayan Fidan, şu ifadeleri kullandı:
“2024 Aralık ayındaki AB Genel İşler Konseyi’nde alınan bazı kararların olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. AB ile bir süredir Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu’nun yeniden başlatılması ve Avrupa Yatırım Bankası’nın ülkemizdeki faaliyetlerinin önünün açılması konularını konuşuyoruz. Ülkemize yönelik kısıtlayıcı tüm tedbirlerin bir an önce kaldırılması yönündeki beklentimizi bugün kendisiyle tekrar paylaştım. Bu anlayışla Yüksek Düzeyli Siyasi ve Sektörel Diyalog toplantıları ile Ortaklık Konseyi toplantılarının yeniden başlatılması için AB’nin gerekli iradeyi göstermesini bekliyoruz. Yerleşik istişare mekanizmalarından da tam olarak istifade etmeliyiz. Diğer taraftan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerine vakit kaybetmeden başlanılmalıdır. Böylece Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden dinamik bir gündem oluşturulması mümkün olacaktır. Bizim için bir diğer önemli konu vize serbestisi diyaloğunda ilerleme sağlanmasıdır. Görüşmemizde vatandaşlarımızın vize süreçlerinin kolaylaştırılması meselesini de meslektaşımızın dikkatine getirdik. Buna ek olarak AB ile göç iş birliğimizin adil yük ve sorumluluk paylaşımı temelinde sahadaki yeni gerçeklere göre güncellenmesi gerekmektedir.”
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Fidan, Kallas ile bölgedeki gelişmeleri de ele aldıklarını belirterek Türkiye’nin Ukrayna savaşında çözüm için iş birliğine hazır olduğunu vurguladı. Fidan, “Ukrayna’da yaklaşık 4 yıldır devam eden savaşın artık bir dönüm noktasına yaklaştığını görüyoruz. Kalıcı ve adil bir çözüm için diplomasinin yegane seçenek olduğuna inanıyoruz. Savaşın bir an önce sona erdirilmesi için müzakere sürecinin yeniden canlandırılması çabalarına destek vermeye hazırız.” dedi.
Gazze’deki son durumu değerlendirdiklerini ve İsrail’in saldırılarının devamını engellemek için uluslararası topluma iş düştüğünü söyleyen Fidan, “Ne yazık ki İsrail’in saldırılarının devam ettirdiğini duyuyoruz, ateşkese tam olarak uyması gerekmekte. Uluslararası topluma büyük bir sorumluluk düşüyor. İnsanî yardımların ulaştırılması ve Gazze’nin yeniden imarı da uluslararası toplumun önceliği olmalıdır. Bu konuda AB ile beraber çalışmaya hazırız.” dedi.
SURİYE’DE SON DURUM
Fidan-Kallas görüşmesinin en önemli gündemlerinden biri de Suriye idi. “Suriye’nin güvenlik, istikrarlı ve müreffeh bir ülkeye dönüşebilmesi için ortak çalışmalarımızı sürdürme yönünde mutabık kaldık” diyen Fidan, şöyle devam etti:
“Suriye’nin geleceği ve halkının yararı için yeni yönetimle ilişkinin tesis edilmesi büyük önem taşıyor. Suriye’de ekonomik istikrarın tesisi bölgemizin istikrarına önemli katkı sağlayacak. Milyonlarca Suriyelinin ülkelerine geri dönmesini mümkün kılacaktır. Bu kapsamda Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini yeniden vurgulamak istiyorum.
Suriyeli yeni yönetime terörle mücadele konusunda verdiğimiz desteği sürdürmekte kararlıyız. Zira PKK ve DEAŞ dahil Suriye’de terörle mücadele konusu aslen yeni yönetimin sorumluluğuna girmiş durumda. Suriye’nin kuzeydoğusundaki kampların idaresi konusunda destek vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu noktada tüm ortaklarımızdan haklı beklentimiz PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantılarıyla kurdukları ilişkileri sonlandırmalarıdır.”
Fidan, sözlerini “AB’nin ilişkilerimizi sürdürülebilir bir şekilde güçlendirmek için gerekli adımları atacağına ve daha cesur davranacağına dair inancımız değerli meslektaşıma ilettim. Nitekim Türkiye-AB ilişkileri bazı üye ülkelerin dar siyasi çıkarlarına rehin edilemeyecek kadar derin ve çok boyutludur. Avrupa’nın istikrar ve refahı için Türkiye ve AB birlikte çalışmalıdır.” ifadeleriyle tamamladı.
KIBRIS SORUNU VE RUSYA’YA YAPTIRIMLAR
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da konuşmasına Fidan’a benzer şekilde Türkiye-AB ilişkilerinin son durumuyla başladı. Kallas, hem iş birliği imkânlarından hem de görüş ayrılıklarından söz etti:
“Türkiye AB’nin en önemli ortaklarından bir tanesi; Türkiye bir aday ülke. Önemli bir NATO müttefiki ve Avrupa güvenliğinde önemli bir rol oynuyor. Ekonomik ortaklığımızın temelleri her zamankinden daha güçlü ve ticaretten inovasyona terörle mücadeleye kadar çok çeşitli alanlarda iş birliği fırsatları var. Tabii ki farklı görüşler, farklılıklar da var. Mesela Kıbrıs konusu gibi ya da Rusya’ya uygulanan yaptırımlar konusunda olduğu gibi. Tabii ki insan hakları ve hukukun üstünlüğü, Avrupa yolunda yürümede gerçekten çok önemli. Daha fazla yüksek düzeyde diyalog ve iş birliği konusunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz iş birliğimizi detaylarıyla ele aldık. Hem ikili ilişkileri ve iş birliğini yani AB ve Türkiye arasındaki iş birliğini ele aldık hem de dış politika konusunda yapılabilecek iş birliklerini ele aldık.”
Suriye’de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinden sonra bir umut ortaya çıktığından söz eden Kallas, aynı zamanda çok büyük zorluk ve sınamaların da olduğunun altını çizdi. “Tüm çeşitliliği temsil edecek bir yeni yönetime ihtiyaç var. Bu AB’nin de amacı.” diyen Kallas, şöyle devam etti:
“Biz Suriye’nin ekonomik toparlanmasına da destek olmak istiyoruz. AB Suriye üzerinde uygulanan yaptırımları yeni yönetimin davranışlarına ve yaklaşımına göre hafifletmeyi de amaçlıyor. Tabii ki Türkiye çok fazla sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptı. Bu konuda tebrik etmek, teşekkür etmek istiyorum. Suriye istikrarlı ve güvenli bir ülke olduğunda orada iş imkanları olduğunda Suriyeli mültecilerin geri dönmesi mümkün olacaktır. Dolayısıyla Suriye’nin geleceğinin umut dolu olması herkesin faydasına olacaktır. Böyle bir umut var Suriye’nin geleceği konusunda. Türkiye’nin meşru güvenlik endişeleri olduğunun farkındayız, Suriye’yle ilgili olarak. Hem Türkiye hem AB açısından büyük tehlikeler söz konusu. Biz de IŞİD’in engellenmesi gerektiğini düşünüyoruz ve kuzey Suriye’de atılacak her tür adımın da dikkatle atılması gerektiğini düşünüyoruz.”
Gazze’de ateşkes konusunda “her iki tarafa da” mesaj veren Kallas şöyle konuştu:
“Gazze’ye gelecek olursak bu şiddet döngüsünü ateşkesin kırmasını bekliyoruz. Her iki tarafın da bu anlaşmayı uygulamasını bekliyoruz. Ateşkes geçici, bizim kalıcı barışa ihtiyacımız var. İsrailliler ve Filistinliler uzun vadeli barışı hak ediyorlar ve AB Filistinlilerin destekçisi. Oraya sağladığımız yardımı da artırıyoruz. Uzun dönemli yeniden yapılanma ve kalkınma çalışmalarına da destek vereceğiz. İki devletli çözümün tek çözüm olduğunu düşünüyoruz.”
Kallas, Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili olarak “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali 4’üncü yılına girmek üzere. Burada Putin’in şu anda barış istediğine dair hiçbir emare yok. 134 milyar euro destek sağlıyoruz ve 75 bin Ukraynalı askeri de eğitiyoruz. Çok ağır yaptırımlar uygulanıyor Rusya’ya. Bu pazartesi bir araya gelip Avrupa Komisyonu’nda, Ukrayna’ya desteğimiz konusunu tekrar ele alacağız. Hepimiz barış istiyoruz ama barışın sürdürülebilir ve kalıcı olmasını da istiyoruz. Ukraynalılardan daha fazla barış isteyen de yoktur diye düşünüyorum, sürekli bombalanıyorlar çünkü.” ifadelerini kullandı.
“SURİYE’DE YAPTIRIMLAR HAFİFLETİLECEK”
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, sözlerini “Sonuç olarak AB ile Türkiye arasındaki iş birliğinin çok fazla potansiyeli olduğunu düşünüyorum. İlişkilerimizi ve iş birliğimizi sabırsızlıkla bekliyorum.” ifadeleriyle sona erdirdi.
“27 Ocak’ta Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması konusunda herhangi bir karar olacak mı? Atılacak adımlar şarta bağlanacak mı?” sorusunu yanıtlayan Kallas, “Biz bir yol haritası öneriyoruz bu yaptırımların hafifletilmesi adım adım ilerlenmesi konusunda. Suriye’nin yöneticilerinin attığı adımlar doğru yönde olursa biz de bir sonraki aşamaya geçip biraz daha hafifleteceğiz yaptırımları.” dedi.
“Türkiye’nin yeni ABD yönetiminden beklentileri neler?” sorusunu yanıtlayan Bakan Fidan da “Bizim Amerika’yla olan ilişkilerimiz ve beklentilerimiz devletten devlete olan beklentiler. Türkiye’yi ilgilendiren bölgesel sorunları çözmemiz. Suriye ve Irak’ta bizim istediğimiz hassasiyetle yaklaşılmaması aramızda bir güven bunalımına sebep olmuştu. Amerika Türkiye’nin önemli ve stratejik partneri. CAATSA yaptırımları gibi diğer problemli alanların kaldırılması gibi beklentilerimiz var. Cumhurbaşkanımız buna açık, bunu ifade etti.” dedi.
t24