Akıncı’dan Fidan’ın açıklamalarına ilk yorum: “Cesur adımlar beklemek abesle iştigal”
4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Çözüm yıllar içinde masada biriken büyük birikimin sonuca götürülmesiyle mümkün olabilir" dedi.
Bugün Kıbrıs
Kuzey Kıbrıs’ın dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Akıncı, Kıbrıs’taki mevcut durumun sürdürülemez olduğunu vurgularken, çözümün ancak federal bir yapı çerçevesinde mümkün olabileceğini belirtti. Türkiye’nin KKTC takımlarıyla spor dallarında dostluk maçı yapmaya cesaret edemediği bir ortamda Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın iki devletli çözüm için Kıbrıslı Rumlara cesaret göstermeleri yönündeki çağrılarının abesle iştigal olduğunu belirtti.
Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Akıncı, yıllar içinde masada biriken öneriler ve yaklaşımların çözüm için önemli bir temel oluşturduğunu ifade etti. Bu bağlamda, “İçte iki devlet; anayasanın öngöreceği geniş yetkilerle zaten yerini alacaktır. Dışta ise tek uluslararası kimlikle tek temsiliyet sağlanacaktır. Merkezi yönetimde ortak devletin birliğini sağlayacak sınırlı yetkiler olacak ve kararlar siyasal eşitlik ve etkin katılım çerçevesinde alınacaktır.” sözleriyle federal bir çözüm modeline işaret etti.
“CESUR ADIMLAR BEKLEMEK ABESLE İŞTİGAL”
Türkiye’nin açıklamalarında Kıbrıs Rum tarafının KKTC’yi tanıma yönünde cesur kararlar almasının beklenmesinin gerçekçi olmadığını belirten Akıncı, “Bu olamayacağı gibi, üniter bir devlette azınlık haklarına razı olmak da elbette söz konusu olamaz.” diyerek, Kıbrıs Türk toplumunun haklarının korunmasının ve eşit bir temsiliyetin hayati önem taşıdığını dile getirdi.
“2004 VE CRANS MONTANA SÜREÇLERİ UNUTULAMAZ”
Akıncı, geçmişte çözüm arayışlarına yönelik önemli dönüm noktalarına da dikkat çekti. 2004 yılında Annan Planı referandumu süreci ve 2017 yılında İsviçre’nin Crans Montana kasabasında yapılan Kıbrıs görüşmelerindeki başarısızlıkların, Rum tarafının olumsuz tavrını gözler önüne serdiğini ifade etti.
“SİVİL TOPLUM HAREKETİ ŞART”
Mevcut durumda, çözüm olasılığının her geçen gün azaldığını belirten Akıncı, çözüm isteyenlerin her iki toplumda da tabandan gelen güçlü bir sivil toplum hareketi oluşturması gerektiğini vurguladı. “Çözüm derken aynı şeyi anlayan bir ortak irade ortaya çıkmalıdır.” diyen Akıncı, sürecin ilerleyebilmesi için toplumların aktif rol almasının önemine dikkat çekti.
Akıncı’nın açıklaması şöyle:
“Tüm spor dallarında Türkiye takımlarının KKTC takımları ile dostluk maçı yapma cesaretini bile gösteremedikleri bir ortamda , Kıbrıs Rum tarafının cesur kararlar alıp KKTC’yi resmen tanımasını beklemek abesle iştigaldir. Bu olamayacağı gibi, üniter bir devlette azınlık haklarına razı olmak da elbette söz konusu olamaz. Geriye kalan, yıllar içinde masada oluşan büyük birikimin sonuca götürülmesidir. İçte iki devlet; Anayasanın öngöreceği geniş yetkilerle zaten yerini alacaktır. Dışta ise tek uluslararası kimlikle tek temsiliyet sağlanacaktır. Merkezi yönetimde ortak devletin birliğini sağlayacak sınırlı yetkiler olacak ve kararlar siyasal eşitlik ve etkin katılım çerçevesinde alınacaktır. İşin özü budur ve bu, federal bir yapılanmadır. Olası formül bu olmakla birlikte; kuşkusuz yıllar içinde Rum liderliğinin sergilediği olumsuz tavrı da unutamayız. Gerek 2004 referandumunda gerekse 2017 Crans Montana’da yaşananlar biliniyor. Bu nedenle de yakın bir gelecekte karşılıklı kabul görecek bir çözüm yönünde ışık görünmüyor. Akıp giden zaman da ne yazık ki çözüm olasılığını daha da azaltıyor. Çözümü gerçekten hedefleyenler, her iki toplumda tabandan gelen ve çözüm derken aynı şeyi anlayan güçlü bir sivil toplum hareketinin oluşmasına çalışmalıdırlar.”