Ali Kişmir davasında yeni detaylar: Savunmadan anayasa mahkemesine havale çağrısı
Ali Kişmir davasında savunma, tahkikatın şikayet öncesi başladığını ve yasanın Anayasa’ya aykırı olduğunu savundu. Basın-Sen avukatı Cansu Nazlı, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, basın özgürlüğü için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Bugün Kıbrıs
Gazeteci ve Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’in yazdığı bir yazı nedeniyle 10 yıl hapis istemiyle yargılandığı dava, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde devam ediyor. Davanın bugünkü duruşmasında, Savcılığın tanığı Polis Müfettişi Durmuş Aydın dinlenirken, savunma önemli usul itirazlarını dile getirdi. Duruşma, 16 Ocak 2025 tarihine ertelendi.
TAHKİKAT ŞİKAYETTEN ÖNCE BAŞLADI
Basın-Sen avukatı Cansu Nazlı, duruşmada tahkikat memuru Durmuş Aydın’ın ifadelerinin, davadaki önemli detayları ortaya koyduğunu belirtti. Nazlı, tahkikatın yazılı bir şikayet yapılmadan önce başlatıldığını ve dava konusu yazı hakkında üniversitelerle yazışmalar yapıldığını ifade etti. Savcılığın, 25 Eylül 2020’de Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) adına yapılan şikayetle tahkikatın resmileştiğini belirttiğini, ancak sürecin bu tarihten önce başladığının tahkikat memurunun ifadeleriyle ortaya çıktığını kaydetti.
GKK HEM MÜŞTEKİ HEM SORUŞTURMACI MI?
Savunma, Polis Genel Müdürlüğü’nün, GKK adına tahkikat yürüttüğünü ve GKK’nın hem müşteki hem de soruşturmacı konumunda olduğuna dair belgeler sundu. Nazlı, bunun sürecin objektifliğini zedelediğini belirterek, mahkemenin bu hususu değerlendireceğini söyledi.
ANAYASA MAHKEMESİNE HAVALE TALEBİ
Savunma, Polis Genel Müdürlüğü’nün, GKK adına tahkikat yürüttüğünü ve GKK’nın hem müşteki hem de soruşturmacı konumunda olduğuna dair belgeler sundu. Nazlı, bunun sürecin objektifliğini zedelediğini belirterek, mahkemenin bu hususu değerlendireceğini söyledi.
Nazlı, davada gündemde olan yasa maddelerinin sadece Ali Kişmir için değil, tüm gazeteciler ve ifade özgürlüğü savunucuları için tehdit oluşturduğunu ifade ederek, “Bu madde, gazetecilerin boynunda asılı duran bir kılıç gibi. Demokratik bir toplumda, ifade ve basın özgürlüğüne aykırı bu tür maddeler yasadan kaldırılmalıdır” dedi.
ALİ KİŞMİR: “BU BİR TOPLUMSAL MÜCADELEDİR”
Duruşmanın ardından konuşan Ali Kişmir, davanın yalnızca kendisiyle ilgili olmadığını, Kıbrıslı Türk toplumu için bir ifade özgürlüğü mücadelesi olduğunu vurguladı. “Bu dava, özgürlüklerimizi koruma altına almak için verdiğimiz mücadelenin bir parçasıdır” diyen Kişmir, toplumun destek ve dayanışmasının önemine dikkat çekti.
Kişmir, davanın ertelenmesiyle odaklarının gelecek hafta görülecek İsias Otel Davası’na yöneldiğini belirterek, “Toplumumuzun çektiği büyük acı için adalet mücadelesini sürdüreceğiz. Ocak ayında kendi davamıza yeniden döneceğiz” dedi.
DAVANIN GİDİŞATI MERAK KONUSU
Ali Kişmir’in avukatları ve savunma ekibi, dava sürecinde usul eksikliklerini gündeme taşımaya devam ederken, ifade özgürlüğüne yönelik tehdit oluşturan yasal düzenlemelerin değiştirilmesi için de mücadelelerini sürdüreceklerini belirttiler.
Mahkeme, 16 Ocak 2025 tarihindeki duruşmada, hem usul itirazlarını hem de Anayasa Mahkemesi’ne havale talebini değerlendirecek.