Kadına yönelik şiddetle mücadelede İstanbul Sözleşmesi’nin önemi vurgulandı
Kadına yönelik şiddetle mücadelede İstanbul Sözleşmesi’nin önemi Girne’de düzenlenen panelde vurgulandı. Etkinlikte, yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılmasının önemi ele alındı.
Bugün Kıbrıs
AB Bilgi Merkezi tarafından 10 Aralık 2024 tarihinde Girne’de düzenlenen panelde, Kıbrıs Türk toplumunda kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadın haklarının güçlendirilmesine yönelik çabalar ele alındı. Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD) iş birliğiyle yürütülen Kadına Yönelik Şiddete Karşı “Deyip Geçme!” kampanyası kapsamında gerçekleşen etkinlikte, İstanbul Sözleşmesi’nin önemi ve uygulanmasındaki zorluklar tartışıldı.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KADINLARIN GÜÇLENMESİNDE KRİTİK BİR ARAÇ
Panelin açılış konuşmasını yapan Avrupa Komisyonu İletişimden Sorumlu Program Müdürü Deniz Birinci, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddetle mücadelede sağladığı bütüncül yasal çerçeveye dikkat çekti. Birinci, sözleşmenin, şiddeti önleme, mağdurları koruma ve failleri yargılama konularında etkili bir yol haritası sunduğunu belirterek, “Bu sözleşme, Kıbrıs Türk toplumunda kadınlara yönelik şiddetle mücadelede gerekli kurumsal reformları yönlendiren önemli bir araçtır” dedi.
YASAL DÜZENLEMELERİN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR
Panele katılan konuşmacılar arasında Avrupa Kadın Lobisi üyesi Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Avukat Selin Nakıpoğlu, KAYAD’dan Avukat Sevilay Yıldırımer ve Avukat Tacan Reynar yer aldı. İstanbul Sözleşmesi’nin kadın haklarının korunmasındaki önemi üzerine değerli görüşlerini paylaşan konuşmacılar, Kıbrıs Türk toplumunda kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Panel, AB destekli “Sivil Alan” projesinin uzmanı Selen Lermioğlu Yılmaz moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Katılımcılara, kadın haklarının savunulmasında ortak eylem planları geliştirme ve ağ kurma fırsatları sunuldu.
KAMPANYA TOPLUMSAL FARKINDALIĞI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Kampanyası, toplumda bu sorunun daha görünür hale gelmesini sağlamak ve şiddet mağdurlarına destek olmak amacıyla yürütülüyor. “Deyip Geçme!” sloganıyla toplumu ev içi şiddet sorununa dikkat çekmeye davet eden kampanya, televizyon, sosyal medya, afişler ve etkinlikler aracılığıyla geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor.
Her yıl düzenlenen Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm Kampanyası’yla paralel olarak başlatılan girişim, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde başlayıp aralık ayı boyunca sürecek.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Kampanyası ve diğer çalışmalar hakkında daha fazla bilgiye, AB Bilgi Merkezi’nin web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden ulaşılabilir.
Panelin açılış konuşmasını yapan Avrupa Komisyonu İletişimden Sorumlu Program Müdürü Deniz Birinci, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddetle mücadelede sağladığı bütüncül yasal çerçeveye dikkat çekti. Birinci, sözleşmenin, şiddeti önleme, mağdurları koruma ve failleri yargılama konularında etkili bir yol haritası sunduğunu belirterek, “Bu sözleşme, Kıbrıs Türk toplumunda kadınlara yönelik şiddetle mücadelede gerekli kurumsal reformları yönlendiren önemli bir araçtır” dedi.
Panele katılan konuşmacılar arasında Avrupa Kadın Lobisi üyesi Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Avukat Selin Nakıpoğlu, KAYAD’dan Avukat Sevilay Yıldırımer ve Avukat Tacan Reynar yer aldı. İstanbul Sözleşmesi’nin kadın haklarının korunmasındaki önemi üzerine değerli görüşlerini paylaşan konuşmacılar, Kıbrıs Türk toplumunda kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Kampanyası, toplumda bu sorunun daha görünür hale gelmesini sağlamak ve şiddet mağdurlarına destek olmak amacıyla yürütülüyor. “Deyip Geçme!” sloganıyla toplumu ev içi şiddet sorununa dikkat çekmeye davet eden kampanya, televizyon, sosyal medya, afişler ve etkinlikler aracılığıyla geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor.