Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Mustafa Baybora, gazeteci Ali Kişmir’e açılan davayı eleştirerek, Kıbrıs’ın kuzeyinde oluşturulan alt yönetim rejiminin, demokratikleşme sürecine engel olduğunu vurguladı. Baybora, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan müdahalelerin toplumun demokratik haklarına açık bir saldırı olduğunu belirtti ve ifade özgürlüğünü savunmak için demokratik kitle örgütleriyle dayanışma çağrısında bulundu.

“ALT YÖNETİM REJİMİ DEMOKRATİKLEŞMEYE ENGEL”
Baybora, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaratılan alt yönetim rejiminin, demokratikleşme ve özgürlük mücadelesini baltaladığını ifade etti. “1950’li yıllardan bu yana Kıbrıs Türk toplumuna yönelik siyasi müdahaleler giderek artmıştır. Bu müdahaleler, bugün de AKP hükümeti aracılığıyla devam etmektedir” diyen Baybora, özellikle 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananların bu durumu daha da derinleştirdiğini söyledi.

“ALİ KİŞMİR’İN YAZISI EGEMENLERİ RAHATSIZ ETTİ”
KTÖS Başkanı, 2020 seçimlerine yönelik müdahaleleri kaleme alan gazeteci Ali Kişmir’in yazısının, egemen güçleri rahatsız ettiğini ve bu nedenle hakkında dava açıldığını belirtti. Baybora, “Düşünce ve ifade özgürlüğü, demokratik toplumların temel taşıdır. Bu dava, sadece bir gazeteciye değil, tüm demokratik değerlere ve halkın eleştiri hakkına yönelik bir saldırıdır” dedi.

“DESTEĞİMİZİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE GÖSTERECEĞİZ”
Baybora, Kişmir’in yalnız olmadığını ve demokratik kitle örgütleri ile birlikte bugün saat 10:00’da Lefkoşa Mahkemesi’nde olacaklarını belirtti. “Bu dava, toplumun demokratik haklarına ve ifade özgürlüğüne yönelik bir sınavdır. Bizler, Ali Kişmir’e yönelik bu haksızlığın karşısında güçlü bir şekilde duracağız” dedi.
KTÖS olarak, toplumun demokratikleşme ve özgürleşme mücadelesinde her zaman yer alacaklarını vurgulayan Baybora, “Kıbrıs Türk toplumu olarak haklarımızı savunmaya ve ifade özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceğiz. Egemenlerin baskıları karşısında susmayacağız” ifadelerini kullandı.

Açıklamasının sonunda, Baybora tüm demokratik kitle örgütlerini ve ifade özgürlüğüne inanan bireyleri Kişmir’e destek olmaya çağırdı. “Düşünce ve ifade özgürlüğü mahkum edilemez. Ali Kişmir yalnız değildir” diyerek sözlerini noktaladı.