Bugün Kıbrıs

GKK’nın şikayetiyle Başsavcılığın Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir aleyhine 10 yıl hapis cezası istemiyle Ağır Ceza’da yargılamak üzere açtığı davaya tepkiler büyüyor.

AKINCI’DAN NOKTA ATIŞI
4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk toplumuna yönelik müdahalelerin en ağırının 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşandığını belirterek, yaşananların bir kısmını aktaran Kişmir’in yazdıkları nedeniyle değil, bu müdahaleleri gerçekleştirenlerin yargılanması gerektiğini vurguladı. Akıncı sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türk toplumunun iradesine Türkiye yönetimlerinden kaynaklanan bir çok müdahalenin yapıldığı bilinen bir gerçektir. Bunların en ağır ve açık olanı ise 2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanmıştır. Ali Kişmir bir gazeteci olarak yaşananların bir kısmını kaleme aldığı için 10 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Halbuki asıl yargılanması gerekenler bu müdahalelerin emrini verenler ve bunu gerçekleştirenlerdir. Gazeteciler de elbette diğer insanlar gibi suç işliyorsa yargılanabilir; ama yazdıklarından dolayı hiç bir gazeteci hapisle cezalandırılamaz. Basın özgürlüğü olan demokratik bir toplumsal yapı iddiamız olacaksa bu davanın geri çekilmesi kaçınılmazdır.”

CTP: DEMOKRASİYE HANÇER
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, Kişmir’e açılan davanın basın özgürlüğüne ağır bir darbe olduğunu, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin yasa değişikliği önerilerini reddederek kötü gidişatın öncüsü olduğunu belirtti. Akansoy tüm demokrasi savunucularını Salı saat 10.00’da Lefkoşa’da yapılacak duruşmaya davet etti. Akansoy’un açıklaması şöyle:

“4’lü Hükümetin bozulmasıyla Kıbrıslı Türkler için yıkıcı bir dönemin kapıları aralanarak, ardından gerçekleşen 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, demokrasinin kalbine saplanan hançer gibi karanlık bir dönemi başlattı. Her geçen gün, demokratik değerlerden uzaklaşan, kurumları zayıflamış ve insan hakları konusunda geriye düşmüş bir toplumun çöküşü, adım adım kurgulanmak istendi.

Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’in, 2020’deki müdahaleyi ele aldığı yazısı nedeniyle 10 yıl hapis istemiyle yargılandığı bu süreç, basın özgürlüğüne vurulmuş ağır bir darbedir. Gazetecilerin kalemlerini susturmak için açılan bu dava, karanlık bir çağın sembolü haline gelmiştir.
CTP olarak demokrasiyi ve gazetecileri korumak adına sunduğumuz yasa değişiklik önerisini reddeden UBP-DP-YDP Hükümeti, bu kötü gidişatın mimarı olmuştur. Gazetecilere, açılan davalar üzerinden gözdağı verilmek isteniyor, onları sindirip susturma çabaları sürüyor.

Özgürlüklere yönelik saldırılara artık bir son verilmelidir.

CTP olarak, Ali Kişmir’in ve ifade özgürlüğünün yanındayız. Bu davayı amasız fakatsız takip edeceğiz.
Salı sabah saat 10’da, Başsavcı tanıklarının dinleneceği duruşmayı izlemek üzere Lefkoşa mahkemesinde olacağız. Düşünce ve ifade özgürlüğünü savunan herkesi yanımızda görmek istiyoruz.

Demokrasi mücadelesi sürüyor.”