The Economist, 2025 yılı için beklenen en önemli 10 temayı açıkladı: Nükleer silah, yapay zekâ krizi, seçmen beklentisi…
The Economist, her yılın sonunda yayımladığı "Bir sonraki yılda takip edilmesi gereken temalar neler?" konseptli kapağını 2025 için de yayımladı.
Londra merkezli The Economist, 2025 yılını şekillendirecek önemli temaları ve olayları inceleyen yıl sonu özel sayısı The World Ahead’i yayımlamaya başladı.
The World Ahead’in bu yılki baskısını yorumlayan editör Tom Standage şunları söyledi:
“Donald Trump’ın kesin zaferi ve yakında Beyaz Saray’a dönecek olması, sadece Amerika için değil, dünya için de pek çok politika alanında sonuçlar doğurarak önümüzdeki yılı her şeyden çok şekillendirecek. Bu durum küresel güvenlik, temiz enerjiye geçiş, uluslararası ticaret ve hükümetlerin açıkları azaltma çabaları için ne anlama gelecek? Alışılmadık ölçüde değişim ve belirsizlik vaat eden bir yılda, Önümüzdeki dünya, köşenin ardını görmenize ve bir sonraki adımın ne olabileceğini anlamanıza yardımcı oluyor.”
The Economist, her yılın sonunda yayımladığı “Bir sonraki yılda takip edilmesi gereken temalar neler?” konseptli kapağını 2025 için de yayımladı.
Kapakta öne çıkan 10 tema arasında ABD tarihinin en önemli seçimlerinden biri olan 2024 Başkanlık seçimi sonuçlarının dünyaya olası etkileri, seçimlerle geçen 2024’ten arta kalan seçmen beklentisi, dünya çapında artan çatışma ve karışıklıklar, ABD-Çin rekabetinin bir ticaret savaşı olarak belirebilme ihtimali, Çin’in liderliğinde temiz enerji patlaması, Batı ekonomilerinin yeni bir meydan okuma olarak bütçe açığıyla karşı karşıya kalması, yaşlı liderler ve yaşlanan nüfuslar ve yapay zekâda kriz gibi konular yer alıyor.
İŞTE ECONOMİST’İN 2025 YILI İÇİN 10 TAHMİNİ
Temalardan ilki Amerikan seçimlerini kapsıyor. Cumhuriyetçi eski başkan Trump’ın seçim zaferinin yansımaları göç ve savunmadan ekonomi ve ticarete kadar her şeyi etkileyecek. Trump’ın “Önce Amerika” politikası hem müttefiklerinin hem de rakiplerinin ABD’nin ittifaklarının sağlamlığını sorgulamasına neden olacaktır. Bu durum jeopolitik yeniden yapılanmalara, gerginliklerin artmasına ve hatta nükleer silahların yayılmasına yol açabilir.
İkinci olarak seçmenlerin değişim beklemesi öne çıkıyor. Görevdeki partiler 2024’ün eşi benzeri görülmemiş seçim dalgasında kötü performans gösterdi. Bazıları ABD ve Britanya’da olduğu gibi iktidarda kalamadı; bazıları Hindistan ve Güney Afrika’da olduğu gibi koalisyona zorlandı. Dolayısıyla 2025 bir beklenti yılı olacak.
“DAHA GENİŞ ÇAPLI KARIŞIKLIK”
The Economist, üçüncü temayı “daha geniş çaplı karışıklık” olarak belirledi. Buna göre Trump, Ukrayna’yı Rusya ile anlaşmaya zorlayabilir ve İsrail’e, Gazze ve Lübnan’daki operasyonlarında “serbestlik” tanıyabilir. ABD’nin daha aktif tutumu ve dış karışıklıklara şüpheyle yaklaşması; Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore’nin sorun çıkarmasını ve krizin vurduğu Sudan’da görüldüğü gibi bölgesel güçlerin daha fazla karışmasını teşvik edebilir. Ancak ABD’nin Tayvan ya da Güney Çin Denizi ile ilgili bir çatışmada Çin’e karşı durup durmayacağı belli değil.
ABD’nin Çin ile rekabetinin, Trump’ın kısıtlama ve vergileri artırmasıyla bir ticaret savaşı olarak kendini gösterebileceğini söyleyen dördüncü tema; “Meksika’dan Macaristan’a fabrikalar inşa eden Çinli firmaların başka planları olabileceğini” gösteriyor.
The Economist, beşinci tema olarak, Çin’in liderliğinde bir temiz enerji patlaması öngörüyor. Çünkü Çin hükûmeti zayıf iç ekonomiyi dengelemek için güneş panelleri, bataryalar ve elektrikli araç ihracatındaki patlamayı teşvik ediyor.
“DÜNYA LİDERLERİ DE NÜFUSLARIYLA BİRLİKTE YAŞLANIYOR”
Altıncı tema olarak Batı ekonomilerinin yeni bir meydan okumayla karşı karşıya olduğunu yazan The Economist, bunun vergileri artırarak, harcamaları kısarak ya da büyümeyi artırarak bütçe açığını azaltmak olduğunu öngördü. Acı verici ekonomik seçimlerin kapıda olduğunu yazan dergi, Trump’ın politikalarının “işleri daha da kötüleştireceğini” iddia etti. Buna göre ağır ithalat tarifeleri, büyümeyi engelleyebilir ve enflasyonu yeniden ateşleyebilir.
The Economist, ABD’nin şimdiye kadarki en yaşlı başkanını seçtiğini hatırlatarak “Dünya liderleri de nüfuslarıyla birlikte yaşlanıyor. Siyasi liderler için yaş sınırlarının daha fazla tartışılmasını bekliyoruz” diye yazdı. Çin’in de yaşlanan dünyada yeni fırsatlar aradığını ifade eden dergi, yedinci temada, Orta Doğu’nun bazı bölgelerinde genç nüfusun hızla artmasının iş sıkıntısı ve istikrarsızlık riski yarattığını değerlendiriyor.
“YAPAY ZEKÂ İÇİN KRİZ ZAMANI”
Sekizinci temanın “yapay zekâ için kriz zamanı” olacağını söyleyen The Economist, şirketlerin hâlâ yapay zekâyı nasıl kullanacaklarından emin olmamalarına ve benimseme oranlarının düşük olmasına rağmen veri merkezlerine 1 trilyon dolardan fazla para harcandığını hatırlattı. Dergi, “Yatırımcılar cesaretlerini kaybedecek mi, yoksa ‘ajan’ sistemler daha yetenekli hale geldikçe yapay zekâ değerini artıracak mı?” diye sordu.
“Sadece malların değil, insanların küresel hareketi de artan sürtüşmelerle karşı karşıya” diyen The Economist, çatışmaların küresel havacılığı sekteye uğrattığını yazdı. Avrupa’daki yeni sınır kontrollerine ve Schengen sisteminin yıpranmışlığından söz eden dokuzuncu tema, “‘Aşırı turizme’ karşı tepki 2025’te azalacak, ancak Amsterdam’dan Venedik’e kadar birçok şehir tarafından getirilen kısıtlamalar devam edecek” diyor.
The Economist son olarak “Suikast girişimleri, patlayan telsizler ve yemek çubuklarıyla yakalanan dev roketlerle 2024’ün bir dersi de inanılmazı beklemek oldu” ifadelerini kullandığı “Joker Kartlar” bölümünde yıkıcı bir güneş fırtınası, kayıp antik metinlerin keşfi ve hatta başka bir küresel salgın da dahil olmak üzere dikkat edilmesi gereken bir seçki sunuyor.
T24