Bugün Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili ve Dış İlişkiler Sekreteri Fikri Toros, bugün Kanal Sim’de Meyil Adakul’un sunduğu Geniş Açı programına katılarak, Kıbrıs sorununa dair kritik değerlendirmelerde bulundu. Toros, bugün yapılacak olan liderler görüşmesinin Kıbrıs sorununda yeni bir dönemin başlangıcı olacağını belirterek, “Sürecin kurgulanmakta olduğunu ve liderlerle bu yeni yol haritasının paylaşılacağını düşünüyorum. Bundan sonraki hareket tarzı bu görüşmede belirlenecektir” dedi.

“KIBRIS, BÖLGESEL VE JEOPOLİTİK GELİŞMELERİN ODAĞINDA”
Toros, Avrupa ve Doğu Akdeniz’de son iki yılda çok dinamik ve değişken bir jeopolitik ortamın oluştuğunu vurguladı. “Ukrayna savaşının ardından Avrupa, ek güvenlik ihtiyacı ve enerji kaynağı arayışına girdi. Avrupa Birliği, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle alternatif enerji kaynaklarına yönelmek zorunda kaldı ve Türkiye de bu stratejilerde önemli bir rol oynamaktadır. NATO ve Avrupa Birliği daha önce görülmemiş derecede yakın iş birliği geliştirdi” diyen Toros, bu gelişmelerin Kıbrıs’ı da yakından etkilediğini ifade etti.

Toros, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki stratejik konumunun sadece ada içi meselelerle sınırlı olmadığını, bölgesel deniz yetki alanlarının sınırlarının belirlenmesinin önündeki en büyük engelin Kıbrıs sorunu olduğunu belirtti. “Kıbrıs sorunu, Doğu Akdeniz’deki sorunlu deniz yetki alanlarının da bir sorunudur. Avrupa Birliği’nin genişleme stratejisinde ve Türkiye-AB ilişkilerinde bu konu başlıca engel teşkil etmektedir” dedi.

TÜRKİYE VE YUNANİSTAN ARASINDA YENİ DÖNEM
Toros, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Aralık 2023 tarihli Atina Bildirgesi’ne de değinerek, iki ülke arasında enerji odaklı iş birliği ve iyi komşuluk ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini belirtti. “Türkiye ve Yunanistan arasında açılan bu yeni sayfa, iki ülkenin diplomatik ilişkilerinde olumlu bir hava estirmiştir. Ayrıca, Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları toplantısına Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın katılımı, bu iş birliğinin AB-Türkiye ilişkileri açısından önemini de ortaya koymaktadır” dedi.

BM’NİN YENİ İNİSİYATİFİ
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorununda yeni bir inisiyatif aldığını belirten Toros, bu girişimin Kıbrıs sorununu bölgesel gelişmelerin ışığında çözmeyi hedeflediğini ifade etti. “Ocak 2024’te atanan yeni kişisel temsilci ile birlikte Birleşmiş Milletler, Kıbrıs sorununu yeniden ele almaya başlamıştır. Genel Sekreter’in bu inisiyatifi, siyasi eşitlik, güvenlik başlığı ve yönetim gibi başarısızlığın temel sebeplerini hedef almaktadır. Bu üç başlık üzerinde durulması, sorunun çözümüne yönelik yeni yaklaşımlar geliştirilmesini sağlayacaktır” dedi.

Toros, Rum tarafının bugüne kadar siyasi eşitliği kabul etmemekte direnç gösterdiğini ve bu durumun çözüm sürecini olumsuz etkilediğini vurguladı. “Siyasi eşitlik, Kıbrıs Türkleri için vazgeçilmezdir ve herhangi bir pazarlık konusu yapılamaz. Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin tanımlandığı şekilde güvence altına alınması gerekmektedir” dedi.

“KIBRIS’TA MEVCUT STATÜKO SÜRDÜRÜLEMEZ”
Fikri Toros, Kıbrıs’taki mevcut statükonun sürdürülebilir olmadığını ve bölgedeki jeopolitik gelişmelerin bu durumu daha da belirgin hale getirdiğini belirtti. “Kıbrıs’ta mevcut statüko sürdürülemez durumdadır. Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve bölgesel riskler, Kıbrıs’ın da bu şekillenme sürecinde önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor. Liderler bugün yapılacak olan görüşmede, sürdürülemez olan bu durumu ele alacak ve karşılıklı adımlar atmaları gerektiği vurgulanacaktır” dedi.

Toros ayrıca, adada Batılı müttefiklerin artan askeri varlığına dikkat çekti ve bu durumun Kıbrıs’ın da bölgesel risk altında olduğunun bir göstergesi olduğunu belirtti.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM ÖNERİSİ KABUL EDİLEMEZ”
Toros, Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar’ın savunduğu iki devletli çözüm önerisini eleştirerek, bu önerinin uluslararası toplum tarafından kabul görmeyeceğini belirtti. “Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm veya egemen eşitliği tescil etme önerisi, BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırıdır ve hiçbir ülke tarafından kabul edilmez. Kıbrıs sorununun çözümü ancak iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon temelinde mümkündür” dedi.

“KIBRIS SORUNU TÜRKİYE İÇİN BİR ENGEL”
Toros, Kıbrıs sorununun Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde ve jeopolitik hedeflerinde bir engel teşkil etmeye devam ettiğini belirterek, “Türkiye’nin Avrupa Birliği katılım müzakerelerinin yeniden başlaması, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve yasa dışı göç sorunuyla ilgili anlaşmaların devamı Kıbrıs sorununa bağlıdır. Bu durum, Türkiye’nin jeopolitik hedeflerini olumsuz etkilemektedir” dedi.

Son olarak, Toros, “Resmi müzakereler için elverişli koşullar henüz sağlanmış değil. Yeni bir başarısızlığa Kıbrıslı Türklerin tahammülü yoktur” diyerek sürecin dikkatle yönetilmesi gerektiğini ifade etti.