Kıbrıs’ta çözümün eşiğinde: Artık harekete geçme zamanı!
Geçtiğimiz hafta sonu, Lefkoşa’nın güneyinde katıldığım paneller serisi, uzun zamandır duymadığımız yeni umutların kapısını araladı. AKEL’in düzenlediği konferansta salonun dört bir yanındaki federalistler, ilk kez birleşik bir Kıbrıs için farklı yollar denememiz gerektiği konusunda hemfikirdi. Herkes, daha iyi bir geleceğe uyanmanın zamanının geldiğini hissettiriyordu.
ABD’nin Kıbrıs’ta özel temsilci atamasını önerenlerden, federasyonun faydalarını Rum köylerine anlatmayı savunanlara kadar birçok fikir ortaya atıldı. Artık referandumlardan “hayır” çıkmasının sonuçlarının olması gerektiğini söyleyenler de vardı. Paradigma değişikliği önerisi ise yankı buldu.
Mehmet Ali Talat, kaçırdığımız fırsatları hatırlatarak, birleşik bir Kıbrıs’ın Türkiye için neden endişe kaynağı olduğunu sorguladı. Erato Kozaku Markulli ise, yeni bir referandumun olumsuz sonuçlanması halinde, bunun bedelleri olması gerektiğini vurguladı.
Fikri Toros, iki devletli çözümün kabul edilemez olduğunu belirtirken, Niyazi Kızılyürek paradigma değişikliği önerisiyle dikkat çekti. Tüm bu fikirler, barışa olan özlemimizi ve birlikte yaşama isteğimizi yeniden alevlendirdi.
Kadınların ve gençlerin müzakere masasında yer almasının önemini vurgulayan İpek Borman, toplumların federasyonun nimetlerini bilmesi gerektiğini belirtti. Nikos Muduros ise Türkiye’nin Kıbrıs politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Bu kritik aşamada, geçmişin yükünü çocuklarımıza bırakmamak için birlikte hareket etmeliyiz. Her iki toplumun da geçmişte yaşadığı acıları kabul edip, geleceği birlikte inşa etme gücümüzü ortaya koyma zamanı geldi.
Liderlerin konfor alanlarından çıkmaya pek yanaşmadığı bu ekonomik sıkıntılı dönemde, aklı başında Sol’un, yani AKEL ve CTP’nin, diğer ilerici güçlerle birleşik federal bir Kıbrıs için adım atması gerekiyor. ‘Tanınma korkusunu’ ve ‘yama olma kompleksini’ aşarak… Yelkenleri dolduracak, ülkemizi yeniden umutlandıracak olan tam da budur. Ayrılmak için değil, birleşmek için yola çıkmalıyız.
50 yılın ardından, Kıbrıslılar olarak bu işi başlattıysak, onurlu barışın yolunu da yine biz açmalıyız. Geleceği birlikte inşa edebileceğimize olan inancımızla, barışa yelken açma zamanı!