Bugün Kıbrıs

Erhürman: “29 milletvekiliyle Meclis Başkanı seçemeyen hükümet, bütçeyi nasıl geçirecek!”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman Meclis’te yaptığı basın açıklamasında, “Bundan sonra yapılması gereken tek şey, iradenin sahibine geri dönmek ve halkın kararıyla çözüm bulmaktır” diyerek erken seçim çağrısında bulundu.

Bugün Kıbrıs

Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri Tufan Erhürman, Meclis Başkanlığı seçimlerinde hükümetin yaşadığı krizi ve yönetim zafiyetini sert sözlerle eleştirdi. Erhürman, “Sabahtan bu yana Meclis’te ciddi bir rezalet yaşanıyor. Bunun başka bir kelimeyle ifade edilmesi mümkün değil. 29 milletvekiliyle bir Meclis Başkanı seçilemiyor. Bütçe görüşmeleri yaklaşıyor, bu hükümet bütçeyi nasıl geçirecek!” vurgusu yaptı.

Erhürman şöyle devam etti:

“Bana sordular, nasıl yasama faaliyeti gerçekleştirilecek? Arkadaşlar artık bu saatten sonra bunlar konuşmanın lüks olduğu herhalde herkes tarafından fark ediliyor. Burada yöneten bir yapı yok. Yönetmeye niyeti olan bir yapı da yok. Yönetmek gaylesi olan bir yapı da yok. Sokakla halkın yaşadıklarıyla, ülkenin yaşadıklarıyla, o arkadaşların yaşadıkları arasındaki makas her gün biraz daha açılıyor. Bunu hep söyledik. Bugün de herhalde herkes buna şahit oldu.”

“MECLİS’TEKİ DURUM HÜKÜMETİN ÇÖKÜŞÜNÜN GÖSTERGESİ”
Erhürman, Meclis’te yaşananlarının “koltuk kavgası” olduğuna dikkat çekerek, hükümetin kendi içinde dahi bir uzlaşı sağlayamamasının çöküşün göstergesi olduğunu belirtti. “Bu yaşananlar, hükümet üyelerinde ne halkın ne de memleketin bir kaygısı olmadığını ortaya koyuyor. Hükümet, kendi içinde kim hangi koltuğa oturacak diye çekişirken halkın durumu göz ardı ediliyor” dedi ve ekledi:

“Peki iki ay sonra bütçesi var bu ülkenin, bütçede ne olacağını kim garanti eder, kim taahhüt eder? Hangi pazarlıkların döneceğini, hangisinin ne diyeceğini, ne demeyeceğini. Peki memleket şu anda derd üstü, murad üstü mü? Bölgemizde savaş var, ülkede ekonomik açıdan içinden çıkılmaz koşullar var ve alınız size ciddiyet bu işte.”

Erhürman, Meclis’te yaşanan aday değişikliklerini hatırlatarak, “Faiz Sucuoğlu aday olacaktı, olmadı. Zorlu Töre aday gösterildi, dört tur sürdü ama sonuç çıkmadı. Grup kararıyla Töre çekildi, Kutlu Evren aday gösterildi ama o da seçilemedi. Bu yaşananlar, hükümetin artık yönetim iddiası bile taşımadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“ÜLKE KÖTÜ YÖNETİLMİYOR, ÜLKE YÖNETİLMİYOR”
Erhürman, CTP olarak sürekli dile getirdikleri “ülke kötü yönetiliyor” ifadesinin bile artık yetersiz kaldığını, çünkü aslında ülkenin yönetilmediğini söyledi. “Bundan sonra yapılması gereken tek şey, iradenin sahibine geri dönmek ve halkın kararıyla çözüm bulmaktır” diyerek erken seçim çağrısında bulundu.

“MECLİS’TE YAŞANANLAR TAM BİR REZALET”
Erhürman, “Meclis’te bugün yaşananlar halkın tahammül sınırını aşıyor. 29 milletvekiliyle Meclis Başkanı seçemeyen bir yapının ülkeyi yönetme iddiası bitmiştir. Ülkenin yönetilmediği ve hükümetin halkın sorunlarıyla ilgilenmediği bir kez daha açığa çıkmıştır. Bu yaşananlar, hükümetin kendi iç çekişmelerinden başka bir şey düşünmediğini ve halkı umursamadığını gösteriyor” dedi.

“HÜKÜMETİN BU REZALETİ SON PERDE OLDU”
Erhürman, hükümetin sabah başlayan süreçte üç farklı aday çıkarmasına rağmen sonuç alamadığını belirterek, “Sabah basının ve halkın beklentisi Faiz Sucuoğlu’nun aday olacağıydı, olmadı. Zorlu Töre gösterildi, dört tur sürdü, sonuç çıkmadı. Ardından grup kararıyla Töre çekildi ve Kutlu Evren aday gösterildi, ama o da seçilemedi. 29 milletvekiliyle Meclis Başkanı seçemeyen bir yapı, bütçeyi nasıl geçirecek?” diyerek hükümete ağır eleştirilerde bulundu.

“BU FİLM BİTTİ, ERKEN SEÇİM KAÇINILMAZDIR”
CTP lideri Erhürman, bölgede savaş devam ettiği, halkın ekonomik kriz ve sosyal sorunlar yaşadığı bir dönemde hükümetin bu yaşananları çözme kapasitesinin olmadığını ifade etti. “Artık bu film bitti, halkın iradesine geri dönüp seçim kararı alınmalıdır. Çünkü sorumsuzluk var, ciddiyetsizlik var ve en fenası umursamazlık var, gayresizlik var hem memlekete hem de halka dair” diyen Erhürman, hükümetin bu haliyle ülkeyi yönetemeyeceğini söyledi. Erhürman, “Halkımızdan ricam, bu yaşananları hafızalarına kaydetsinler. Çünkü bu, hükümetin halkın sorunlarına ne kadar uzak olduğunu gösteriyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Erhürman, Meclis Başkanlık seçiminin bundan sonra nasıl ilerleyeceğiyle ilgili tüzükte madde olmaması sorusuna verdiği yanıtta şu ifadelere yer verdi:

“Dünyanın hiçbir yerinde iş tüzük hazırlayan bir komite ve genel kurul böyle bir şey öngörmez. dünyanın hiçbir rasyonel ülkesinde 29 milletvekiliyle ülkeyi yönettiğini iddia eden bir yapının sonuç alamayacağını öngörmez. Dolayısıyla iç tüzüğü hazırlayanlar şöyle olursa böyle olur, böyle olursa böyle olur diye yazmak ne gereği hissetmişler ne de akıllarının ucundan geçmiş böyle bir şey.”

Erhürman açıklamasının devamında ise şunları kaydetti:

“Ve halkımızdan da ricam, lütfen bunu hafızalarımıza kaydedelim. Çünkü bunları hafızalarımıza kaydetmememiz, her defasında daha da beklenmedik, daha da öngörülemeyen şeylerle karşı karşıya kalmak durumunda bırakıyor bu halkı. Yetti artık. Gerçekten insanların çektiği yetti. Bunun çok basit bir formülü var. Bunun basit formülü, iradenin sahibi kimse, ona sorarsınız ‘ne istiyorsun?’ Ne istiyorsa da size söyler. Çünkü siz ne istediğinizi söyleyemiyorsunuz. Yani onun temsilcisi olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Ama ne istediğinizi, kimi istediğinizi kendi partinizin içinde dahi söyleyemiyorsunuz. Cumhuriyetçi Türk Partisi aday göstermedi, Meclis Başkanlığı için. Neden göstermedi? Çünkü Cumhuriyetçi Türk Partisi şu anda hükümette olan parti değil. Meclis Başkanlığı için hükümette kim varsa aday gösterir. Bu usuldür, tahammüldür, bilinen bir şeydir. Siz bunu dahi seçmeyi beceremiyorsunuz ama ülkeyi yöneteceksiniz. Ne kadar yönettiğiniz işte zaten belli oluyor.

Bundan sonrası artık halkın karar vereceği noktadır. Biz buradayız çünkü sabahtan başlayan sürecin bugün tamamlanması lazım. Bugün tamamlanmazsa memleketi o arkadaşlar bilmem artık kaç gün daha bununla meşgul edecekler. Hangi beşti oradaki, hangi dörttü oradaki, kimi nasıl ikna edeceğim? Hangi pazarlıklar dönecek? Mesele buraya gelecek. Ha memleketin, insanlarımızın bütün bunlara tahammül gücünün olduğunu ben kesinlikle düşünmüyorum. Sokakta böyle bir nabız yok.”