Bugün Kıbrıs

İsias Otel enkazında kızı Asya Tülek’i kaybeden Mehmet Tülek, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda hazırlanacak olan yeni bilirkişi raporu için binanın sağlam kalan tek yeri olan bodrum katından karot örneği alınmasına tepki gösterdi. Mehmet Tülek, katillerin kim olduğunu bildiklerini ve bunların cezalandırılmaları için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.

“Biz çocuklarımızın katillerini biliyoruz, cinayeti gördük ve uzman kişilere hazırlattığımız raporlarla da bunu kanıtlayıp mahkemeye sunduk. Ama katiller ve paralı askerleri mahkemeyi yanıltmaya çalışıyor ve sanırım bunu başarıyorlar” diyen Tülek, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Ben kızımın cansız bedenini enkazdan çıkartırken, bir hafta boyunca kendi gözlerimle gördüm her şeyi. Kendi ellerimle parçalayabildiğim kolonları gördüm, parçalandığım kolonlardaki kaynaklı nervürsüz demirleri, normalin kat kat üzerindeki etriye mesafelerini, kaldırıp atmakta zorlandığım dev çakıllarını gördüm. Kum yığını olan enkazın üzerinde öylece duran kaçak katın devasa betonarme damını gördüm. Projeden bağımsız sonradan kat zeminleri yırtılarak yapılan ikinci asansörü de gördüm. Sonrasında belgeleri, raporları inceleyince, karası bitmiş şekilde beş yıldan fazla beklemiş binanın yasalara göre geçerliliğini kaybetmiş konut projesinin yeniden yeni yönetmeliklere göre yapılması gerekirken, aynı şekilde proje dışı otele dönüştüğünü ve bu usulsüzlüğü zamanın sorumlu belediye personelleriyle el ele yaptıklarını gördüm. Ve biz bu gördüklerimizin hepsini alanlarında uzman profesörlerle inceletip raporlaştırıp sunduk mahkemeye.”

“KATİLLER NEDEN ORTAYA ÇIKMIYOR?”
Otelin sahiplerine ve davada süreci yürüten avukatlara yönelik tepkisini dile getiren Mehmet Tülek, otel sahiplerinin savunmalarının gerçeği yansıtmadığını belirtti. Ailelerin acılarının hiçe sayıldığını ve adaletin yanıltılmaya çalışıldığını şu sözlerle ifade etti:

“Katiller ne yaptı peki? Paralı avukat ordusu tuttular önce, onları temize çıkaracağına inandıkları yalan senaryoları hazırlayıp uygulamaya sokabilecek karakterde birileri tabi ki bu kişiler. Avukatlarının yazdığı senaryoyu onaylayan katilleri izledik önce mahkemede. Mahkeme başkanına ben papağan mıyım ki aynı şeyleri söyleyip duracağım diyen züppe oğullarını da gördük. Çocuklarımızı ve öğretmen arkadaşlarımızı otel sahibi olarak karşılamasına rağmen otelle hiç bir bağı olmadığını söyleyen yalancı oğlunu da gördük. Üç kuruşa satılmış gözümüzün önünde yalan söyleyen şerif yoksunu yalancı şerifi de gördük. Kayıplarımızın acısını kendine malzeme yapan, iki ülke ilişkilerini yıpratmaya çalışan provokatör avukatları gördük.”

Mehmet Tülek, mahkeme sürecinde yaşanan bu olayların ardından bir bilirkişi raporu daha hazırlandığını ve raporda yapılan incelemeler sonucunda yine gerçeklerin çarpıtıldığını ifade etti:

“Bu tiyatro yetmezmiş gibi Gazi Üniversitesi bilir kişi (daha doğrusu bilir ama bilmezden gelir kişi) raporu çıktı sonra, karşımızdaki katillerin akademisyen geçinen bazı kişileri de yalanlarına çekebileceklerini öğrendik bu raporda. Bu rapordan kısaca bir iki alıntı yapayım. Bina ilk depremde kim yığına dönmese bile (ben ikinci deprem olduğunu enkazın üzerindeydim onun için biliyorum), bu rapor meydana gelen iki deprem sonucu binanın yıkıldığı ile başlıyor. Ayrıntılı analiz ve değerlendirmeleri olmamasına rağmen kaçak kat ve kaçak asansörün yıkıma etkisi yoktur diyerek devam ediyor. Bu raporu hazırlayanlara sesleniyorum, analiz ve değerlendirmeleri yapmadan kendi bir tarafınızdan çıkartıp yıkıma etkisi yoktur dediğiniz kaçak katın devasa betonarme damı yüzünden ben kızıma üç gün daha geç ulaşabildim bunu biliyor muydunuz ya da umurunuzda mıydı?”

“BİZ GÖZLERİMİZLE GÖRDÜK, KATİLLERİ ORTAYA ÇIKARIN”
Mehmet Tülek, otelde yapılan inşaatın malzeme kalitesi ve bina yapısına yönelik eleştirilerini sürdü. Binanın sağlam kalan tek yerinin bodrum kat olduğunu, yeni yapılan bilirkişi raporunda ise sadece buradan alınan karot örneğine dayanarak binanın genel durumunun değerlendirildiğini ifade etti:

“Şimdi ise yeni bir bilir kişi raporu çıkıyor, umarım bizim kendi gözlerimiz ile gördüğümüz raporlarla desteklediğimiz gerçekleri bu raporda görebiliriz. İnşallah yanılıyorumdur ama ne yazık ki son gelişmeler hiç öyle görünmüyor. İnşaat mühendisleri odasının, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin ve iki defa savcılığın, toplamda dört farklı karot testinin sonuçlarının hepsinde beton kalitesinin düşük çıkmasına rağmen. Neden enkazı kaldırılmış binanın tek sağlam kalan yeri olan bodrumdan birilerinin yönlendirmesi ile karot örneği alınmıştır? Bu binanın çöken yeri bodrum mu yoksa çocuklarımızın üzerine yıkılan diğer dokuz kat mı?”

“HEPİMİZ BİLİYORUZ Kİ ÇOCUKLARIMIZIN ÖLÜMÜ GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ”
Paylaşımının sonunda adalet arayışının sürdüğünü belirten Tülek, hukuki süreç boyunca Kıbrıslı Türklerin ve ailelerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti:

“Biz enkazın ilk anından mahkeme salonlarına kadar, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, siyasi liderler, vekiller, bürokratlar, askeri, sivil savunması, gönüllüleri kısacası Kıbrıs’ın kuzeyi halkı olarak hep beraber mücadele ettik ve bundan sonra da mücadelemize devam edeceğiz ama ben artık çok yoruldum. Hepimiz biliyoruz, bu vicdansızların açgözlülüğü yüzünden çocuklarımızın öldüğünü. Ve benim gibi siz de biliyorsunuz bu katillerin kimler olduğunu. Verin artık cezalarını, olası kastla da ben de kendi halimde yaşamı tutayım, kızımın kabrinde başım dik durayım.”

Mehmet Tülek’in paylaşımı, hukuki sürecin halen devam ettiği İsias Otel davasında ailelerin adalet arayışını ve yaşadıkları acıyı bir kez daha gözler önüne serdi.