Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Ali Kişmir davasıyla ilgili yaptığı açıklamada, davanın 25 Ekim’e ertelendiği ve kısa bir sürede sonuç alınacağının beklendiğini kaydetti.

Yazdığı bir köşe yazısı sebebiyle yargılanan Basın Emekçileri Sendikası Başkanı gazeteci Ali Kişmir davası adli yılın açılmasıyla yeniden görüşülmeye başlandı. Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde bugün görülen davanın ardında basına açıklama yapan Kişmir’in avukatı Hasan Esendağlı, savcılığın davayı geri ekmeyeceğinin ve ısrarcı olacağını adlı yıl tatili öncesi kesinleşmiş olduğunu anımsattı. Esendağlı şöyle devam etti:

“Davanın ilk tahkikatının duruşma ve tanık dinleme suretiyle yapılacağı konusunun netleşmişti. Bugün itibarıyla dosya 25 Ekim’e ertelendi. Tanıkların programlanmasının yapılması, mahkemeye ne kadar iş yükü yaratacağının hesaplanması ve bu anlamda mahkemenin bir duruşma takvimi verebilmesi amacıyla 25 Ekim’e ertelendi. Görebildiğiniz gibi, özellikle ceza mahkemeleri oldukça yoğun ve kalabalık. İş yükü altında ciddi şekilde çalışılan bir pozisyonda. Umut ederiz ki bu yoğunluğun içerisinde duruşmamız açılacak ve kısa bir sürede de neticeye varılacak diye düşünüyoruz.

25 Ekim’de davamızda hazır olmak üzere yine burada olacağız.”

DAVA SEBEBİ
Basın-Sen Başkanı, gazeteci Ali Kişmir’e, yazdığı bir yazı gerekçe gösterilerek Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı hedef göstermek ve kurumun manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği iddiasıyla Başsavcılık tarafından 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle geçtiğimiz yıl Ekim ayında dava açılmıştı. Kamuoyunda savcılığın davayı geri çekmesi beklenirken duruşmalar defalarca ertelenmiş ve Kişmir’in yargılanmasına 2024-2025 Adli Yılına bırakılmıştı.

YASA DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ KOMİTEDE GÖRÜŞÜLMEDİ
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ise, gazeteci Ali Kişmir’in yargılandığı, Askeri Suçlar ve Cezalar Yasası’nın 26. maddesinin tamamen kaldırılması için Meclise bir öneri sunmuştu. Partiden yapılan açıklamada, mevcut yasanın günümüz modern hukuk devletlerinin insan hakları alanında ulaştığı noktanın gerisinde kaldığı vurgulanmıştı. CTP’nin önerisinde, yasanın 26. maddesinin “tahkir” ve “tezyif” gibi soyut ifadelerle 10 yıla kadar hapis cezası öngörmesinin, kişi hak ve özgürlükleri açısından ciddi tehlikeler oluşturduğuna işaret edilmişti. Ancak öneri ivediliği alınmasına rağmen henüz komite gündemine dahi alınmadı.