ABD başkanlık münazarası: Trump komplo teorilerine başvurdu, Harris Gazze’de ateşkes sorusuna net yanıt veremedi

ABD'de 5 Kasım'da yapılacak 60. başkanlık seçiminde yarışacak Demokrat aday Kamala Harris ile Cumhuriyetçi aday Donald Trump canlı yayında ilk kez kozlarını paylaşmak için karşı karşıya geldi.

Milyonlarca kişinin izlediği 90 dakikalık düelloda adaylar, ekonomi, sınır güvenliği, kürtaj, dış politika gibi konularda açıklama yaptı. Kamala Harris, Trump’ın ekonomi politikasını eleştirirken, Trump, kampanyasının en güçlü olduğunu düşündüğü iki konuyla, göç ve enflasyonla yanıt verdi. Kamala Harris, Trump’ı ve hükûmetini COVID-19’un kökenlerine ilişkin sorulara rağmen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e karşı “saygılı” olmakla suçladı.

İkili arasındaki en keskin tartışmalardan biri kürtaj konusunda yaşandı. Trump, kürtajı yasallaştıran Roe v Wade kararını bozmak için oy kullanan yüksek mahkeme yargıçlarına teşekkür ederken Harris, Kongre’nin onaylaması halinde, bozulan içtihadı yeniden düzenleyen yasayı imzalayacağına söz verdi. Cumhuriyetçi aday, 2020 seçimlerini kazandığı konusunda ısrar etmeye devam etti. Harris buna, “Donald Trump, 81 milyon kişi tarafından kovuldu ve belli ki bunu hazmedemiyor” diye yanıt verdi. Harris’e Gazze’de ateşkes çıkmazını nasıl aşacağı sorulduğunda başkan yardımcısı bu soruyu tam olarak yanıtlamadı, bunun yerine İsrail’i savunmaya yemin etti ve İsrail’in Gazze’yi işgalinin sivillere verdiği zararı kabul etti. Trump ise “Ben başkan olsaydım 7 Ekim hiç yaşanmazdı” diyerek eski açıklamalarını tekrarladı.

Harris ve Trump, 90 dakika boyunca tartıştı. Cevap aralarında mikrofonun sesi kapatıldı ve ABC moderatörleri Linsey Davis ve David Muir’in sorularını yanıtlamaları için kendilerine iki dakika süre verildi. Kamala Harris ve Donald Trump, Philadelphia’da sahneye çıktı. İkili ilk kez bir araya geliyordu ve Harris, Trump’ın kürsüsüne yaklaştıktan sonra el sıkıştılar. Böylece milyonlarca kişinin izlediği ve Amerikan seçimlerinin kaderini değiştirebilecek münazara başlamış oldu.

Harris’in ilk sorusu ekonomiden: “Rakibimin planı Amerika’nın bütçe açığına 5 milyon dolar ekleyecek”
Başkan Joe Biden yönetiminin başkan yardımcısı olan Demokrat aday Harris, ilk olarak “Amerikalıların dört yıl öncesine kıyasla daha iyi durumda olduklarına inanıyor musunuz?” diye sordu. Harris, “Ben orta sınıf bir çocuk olarak yetiştirildim ve aslında bu sahnede orta sınıfı ve Amerika’nın çalışan insanlarını ayağa kaldırmaya yönelik bir planı olan tek kişi benim. Amerikan halkının hırsına, özlemlerine, hayallerine inanıyorum ve bu yüzden fırsat ekonomisi dediğim şeyi inşa etmeyi hayal ediyorum ve aslında bir planım var” diye devam etti.

Trump’ın ekonomi politikasını eleştiren Harris, “Rakibimin planı ise daha önce yaptığını yapmak, yani milyarderlere ve büyük şirketlere vergi indirimi sağlamak; bu da Amerika’nın bütçe açığına 5 milyon dolar ekleyecek. Rakibimin ise Trump satış vergisi adını verdiğim bir planı var; bu plan, ay sonunu getirebilmek için ihtiyaç duyduğunuz günlük ürünlere yüzde 20 oranında bir vergi getirecek” ifadelerini kullandı.

Trump enflasyon ve göçle yanıt verdi
Trump, Harris’in bu sorusuna yanıt verirken, kampanyasının en güçlü iki söylemi olduğuna inandığı enflasyon ve düzensiz göçmenler konularına odaklandı. “Bakın, berbat bir ekonomimiz var çünkü enflasyon gerçekten de ülke yıkıcı olarak bilinir. Ülkeleri parçalar. Daha önce çok az insanın gördüğü, muhtemelen ulusumuzun tarihindeki en kötü enflasyona sahibiz” diyen Trump, göç konusunu da şöyle gündeme getirdi:

“Bunun da ötesinde, hapishanelerden, akıl hastanelerinden ve tımarhanelerden milyonlarca insan ülkemize akın ediyor ve şu anda Afrikalı Amerikalılar, Hispanikler ve sendikalar tarafından işgal edilen işleri alıyorlar. Sendikalar çok yakında etkilenecek. Ve neler olduğunu görüyorsunuz. Birleşik Devletler’deki kasabalarda neler olduğunu görüyorsunuz”

Bu sırada Trump kürsüde konuşurken Harris’in ona baktığı ve hafifçe başını salladığı görüldü. Ancak konuşma sırası Harris’e geldiğinde Trump doğrudan önüne bakıyordu.

Harris’ten Çin, COVID ve Cinping saldırısı
Kamala Harris, Trump’ı ve hükûmetini COVID-19’un kökenlerine ilişkin sorulara rağmen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e karşı “saygılı” olmakla suçladı. Harris, “Donald Trump’ın yaptığı şey, bunu Covid ile konuşalım, aslında Başkan Şi’ye Covid sırasında yaptıkları için teşekkür etti. Attığı tweet’e bakın: ‘Teşekkürler Başkan Şi. Ünlem işareti’, oysa Xi’nin Covid’in kökenleri hakkında bize şeffaflık sağlamamaktan sorumlu olduğunu biliyoruz” dedi.

Kürtaj | Donald Trump: Mahkeme büyük cesaret gösterdi
Münazaranın moderatörlerinden Linsey Davis, Trump’a kürtaj konusundaki politikasını açıklaması için baskı yaptı ve görüşlerini defalarca değiştirdiğini belirtti. Trump, çeşitli eyaletlerin bu konuyu nasıl ele aldığını anlatarak ve yanlış bir şekilde bazı eyaletlerde bebeklerin doğduktan sonra öldürüldüğünü iddia ederek yanıt verdi. Ardından, kürtajı yasallaştıran Roe v Wade kararını bozmak için oy kullanan yüksek mahkeme yargıçlarına teşekkür etti ve şöyle dedi:

“Her bir eyalet ayrı ayrı oy veriyor. Bu halkın oyudur. Artık federal hükümete bağlı değil. Bunu yaparak büyük bir hizmette bulundum. Bunu yapmak cesaret isterdi ve yüksek mahkeme bunu yapmakta büyük cesaret gösterdi”

Harris: Trump, bir kadına vücuduyla ne yapacağını söyleyemez
Harris daha sonra Roe v Wade’in yeniden yürürlüğe konmasına verdiği desteği Trump’ın kullandığından çok daha net ifadelerle açıkladı:

“Şu anda 20’den fazla eyalette, bir doktor ya da hemşirenin sağlık hizmeti vermesini suç haline getiren Trump kürtaj yasakları var. Bir eyalette ise ömür boyu hapis cezası öngörülüyor. Trump kürtaj yasakları, tecavüz ve ensest için bile hiçbir istisna getirmiyor, ki bunun ne anlama geldiğini anlayın, bedenine yönelik bir ihlal suçundan kurtulan bir kişi, bedenine ne olacağı konusunda karar verme hakkına sahip değildir. Ayrıca, bu ahlaka aykırıdır ve hükümetin ve Donald Trump’ın bir kadına bedeniyle ne yapacağını söylememesi gerektiğini kabul etmek için kişinin inancını ya da derin inançlarını terk etmesi gerekmez”

Harris daha sonra Kongre’nin onaylaması halinde, bozulan içtihadı yeniden düzenleyen yasayı imzalayacağına söz verdi.

Bunun ardından eski başkan Trump, Harris’ten hamileliğin üçüncü trimesterinde kürtajı destekleyip desteklemediğini açıklamasını istedi ve “Sekizinci ayda, dokuzuncu ayda, yedinci ayda kürtaja izin verecek mi?” diye sordu. Harris de ona “Hadi ama” diye yanıt verdi.

Trump, göçmenlerin evcil hayvanları yediğini iddia etti
Münazaranın en tuhaf anlarından birinde Trump, Ohio’daki bir kasabada göçmenlerin evcil hayvanları yediğine dair asılsız bir iddiayı tekrarladı ve moderatör bunun hiçbir kanıtı olmadığını söylemek zorunda kaldı.

Trump, “Springfield’da köpekleri yiyorlar, gelen insanlar, kedileri yiyorlar… orada yaşayan insanların evcil hayvanlarını yiyorlar. Ülkemizde olan şey bu ve bu utanç verici” dedi.

Göçmenlerin evcil hayvanları yediği iddiası son günlerde sağcı medyada yer almış ve Trump’ın başkan yardımcısı adayı JD Vance tarafından da tekrarlanmıştı.

Harris: Sizi Donald Trump’ın mitinglerinden birine katılmaya davet edeceğim
Harris, daha sonra, “Aslında gerçekten alışılmadık bir şey yapacağım ve sizi Donald Trump’ın mitinglerinden birine katılmaya davet edeceğim, çünkü izlemesi gerçekten ilginç bir şey” dedi ve Trump’ı mitinglerinde Amerikalıların sorunlarını nasıl çözeceğinden bahsetmek yerine tuhaf açıklamalar yapmakla suçladı. Harris şöyle dedi:

“Mitingleri sırasında Hannibal Lecter gibi kurgusal karakterlerden bahsettiğini göreceksiniz. Yel değirmenlerinin kansere yol açtığından bahsediyor. Ayrıca insanların yorgunluk ve sıkıntıdan mitingleri erken terk etmeye başladığını da fark edeceksiniz. Ve size söyleyeyim, onun hakkında konuştuğunu duymayacağınız tek şey sizsiniz. Sizin ihtiyaçlarınız, hayalleriniz, ihtiyaçlarınız ve arzularınız hakkında konuştuğunu duymayacaksınız”

Trump, Harris’in sözlü saldırılarının suikast girişimine yol açtığını iddia etti
Cumhuriyetçi aday Trump, temmuz ayında Pennsylvania’daki suikast girişimini Harris ve diğer Demokratların kendisine “demokrasi için tehdit” demesinin tetiklediğini iddia etti. Trump, “Muhtemelen hakkımda söyledikleri şeyler yüzünden kafama bir kurşun yedim. Demokrasiden bahsediyorlar, ben demokrasi için bir tehdidim, demokrasi için tehdit olan onlar” dedi.

“Donald Trump, 81 milyon kişi tarafından kovuldu ve belli ki bunu hazmedemiyor”
Donald Trump, moderatör David Muir’in ülke genelinde yargıçların hile iddialarını reddettiğine işaret etmesine rağmen 2020 seçimlerini kazandığı konusunda ısrar etmeye devam etti.

Bu da Kamala Harris’e, eski başkana saldırma konusunda fırsat verdi. “Donald Trump 81 milyon kişi tarafından kovuldu, bu konuda açık olalım. Ve belli ki bunu hazmetmekte çok zorlanıyor. Ancak geçmişte yaptığı gibi, özgür ve adil bir seçimde seçmenlerin iradesini altüst etmeye çalışan bir ABD başkanına sahip olmayı göze alamayız” diyen Harris, şöyle devam etti:

“ABD Başkan Yardımcısı olarak dünyayı dolaştığımı ve dünya liderlerinin Donald Trump’a güldüğünü söyleyeceğim. Bazıları sizinle birlikte çalışan askeri liderlerle konuştum ve sizin bir rezalet olduğunuzu söylediler. Bir başkanlık münazarasında bu şekilde konuşmanız ve kaybettiğinizi inkar etmeniz… çünkü gerçekten de seçimi kaybettiniz, bu da sağımdaki adayda gerçekler konusunda kafa karışıklığı yaşamayacak bir mizaç ya da yeteneğe sahip olmadığımızı düşündürüyor. Bu son derece rahatsız edici ve Amerikan halkı daha iyisini hak ediyor”

Harris, Gazze’deki ateşkes konusundaki çıkmazı nasıl çözeceği sorusunu geçiştirdi
Tartışma bu aşamadan sonra dış politika alanına kaydı ve Harris’e yöneltilen ilk soru beklendiği gibi İsrail ve Hamas’ı Gazze’deki saldırıların durması için ateşkese nasıl ikna edeceği oldu. Başkan yardımcısı bu soruyu tam olarak yanıtlamadı, bunun yerine İsrail’i savunmaya yemin etti ve İsrail’in Gazze’yi işgalinin sivillere verdiği zararı kabul etti.

Harris şöyle konuştu:

“Şimdi, İsrail’in kendini savunma hakkı var… ve bunu nasıl yaptığı önemli. Çünkü çok fazla sayıda masum Filistinlinin, çocuğun, annenin öldürüldüğü de bir gerçek. Bildiğimiz şey, bu savaşın sona ermesi gerektiği… Ve sona ermesinin yolu da bir ateşkes anlaşmasına ve rehinelerin serbest bırakılmasına ihtiyacımız var ve bunun için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. İki devletli bir çözüm için bir rota çizmemiz gerektiğini ve bu çözümde İsrail halkı ve İsrail için güvenlik, Filistinliler için de eşit ölçüde güvenlik olması gerektiğini anlayarak gece gündüz çalışacağız”

Harris daha sonra “İsrail’e, özellikle İran ve İran’ın vekillerinin İsrail’e karşı oluşturduğu her türlü tehditle ilgili olarak her zaman kendini savunma imkanı vereceğim” diye ekledi.

Trump: Ben başkan olsaydım 7 Ekim olmazdı
Trump’a da aynı soru yöneltildi ve daha önceki konuşmalarında ve tartışmalarında da dile getirdiği gibi, kendisi başkan olsaydı hem 7 Ekim saldırısının hem de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin gerçekleşmeyeceği konusunda ısrar etti.

Trump, “Ben başkan olsaydım, bu saldırı hiç başlamazdı. Eğer ben başkan olsaydım, Rusya asla ve asla, Putin’i çok iyi tanıyorum. O asla yapmazdı. Böyle bir tehdit de yoktu” dedi.

“Ukrayna’nın bu savaşı kazanmasını istiyor musunuz?”
Trump’a Ukrayna ile ilgili olarak moderatör David Muir tarafından “Ukrayna’nın bu savaşı kazanmasını istiyor musunuz?” sorusu soruldu.

Trump’ın “Savaşın durmasını istiyorum. Gereksiz yere öldürülen hayatları kurtarmak istiyorum. Milyonlarca insan öldürülüyor. Milyonlarca. Aldığınız rakamlardan çok daha kötü, ki bunlar sahte rakamlar” ifadeleriyle soruyu geçiştirmesinin ardından Muir bastırdı ve “Soruyu netleştirmek için soruyorum, Ukrayna’nın bu savaşı kazanmasının ABD’nin çıkarına olduğuna inanıyor musunuz?” diyerek ısrar etti.

Trump, “Bence bu savaşı bitirmek ve bir anlaşmaya varmak ABD’nin çıkarına, çünkü tüm bu insan hayatlarının yok olmasını engellemeliyiz” dedi.

Harris: Eğer Trump başkan olsaydı Putin şu anda Kiev’de oturuyor olacaktı
Harris’in Washington’un Ukrayna’ya verdiği desteği güçlü bir şekilde savunması ve ardından Trump’a tekrar saldırması sürpriz olmadı. Harris, “Donald Trump’ın bu savaşın 24 saat içinde biteceğini söylemesinin nedeninin, savaştan vazgeçmesi olduğuna inanıyorum” dedi ve şöyle devam etti:

“Eğer Donald Trump başkan olsaydı, Putin şu anda Kiev’de oturuyor olacaktı ve bunun ne anlama geleceğini anlayın çünkü Putin’in gündemi sadece Ukrayna ile ilgili değil. Avrupalı müttefiklerimizin ve NATO müttefiklerimizin artık başkan olmadığınız için neden bu kadar müteşekkir olduklarını ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük askeri ittifakı olan NATO’nun önemini ve Zelenski (Ukrayna Devlet Başkanı) ile Ukraynalıların bağımsızlıkları için mücadele etme kabiliyetlerini korumak için yaptıklarımızı anlayın. Aksi takdirde Putin Kiev’de oturuyor olacak ve gözlerini Polonya’dan başlayarak Avrupa’nın geri kalanına dikecekti”

Trump’ı ‘Amerikan halkını bölmek için ırkçılığı’ kullanmakla suçladı
Trump’ın Güney Asya ve Siyah Jamaika kökenli olan başkan yardımcısının aslında Afro-Amerikan olmadığı yönündeki iddiasını hatırlatan moderatör Muir, “Rakibinizin ırksal kimliği hakkında yorum yapmanın neden uygun olduğuna inanıyorsunuz?” diye sordu. Trump, “Düşünmüyorum ve umurumda da değil. Onun ne olduğu umurumda değil. Umurumda değil. Bir şeyi çok büyütüyorsunuz, daha az umursayamam, ne olmak istiyorsa benim için sorun değil” diye cevap verdi.

Harris, buna, “Dürüst olmak gerekirse, kariyeri boyunca sürekli olarak Amerikan halkını bölmek için ırkı kullanmaya çalışan ve başkan olmak isteyen birine sahip olmamızın bir trajedi olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz, büyük çoğunluğumuzun bizi ayıran şeylerden çok daha fazla ortak noktamız olduğunu bildiğine inanıyorum ve bizi sürekli olarak, özellikle de ırk temelinde bölmeye çalışan bu tür bir yaklaşım istemiyoruz” diyerek yanıt verdi.

Harris: Ben ve Walz silah sahibiyiz, kimsenin silahına el koymayacağız
Donald Trump, Demokrat rakibi için “Herkesin silahına el koyma planı var” dedi. Harris buna kendisinin de silah sahibi olduğunu söyleyerek yanıt verdi. Harris, “Bu herkesin silahını elinden alma meselesi… Tim Walz ve ben ikimiz de silah sahibiyiz. Kimsenin silahını elinden almayacağız. O yüzden bu konuda sürekli yalan söylemeyi bırakın” dedi.
Kamala’nın ekibi: Harris ikinci bir münazaraya hazır

Kampanyası, Kamala Harris’in Ekim ayında “ikinci bir münazaraya hazır olduğunu” açıkladı. Harris-Walz kampanya başkanı Jen O’Malley Dillon yaptığı açıklamada, “Parlak ışıklar altında, Amerikan halkı bu sonbaharda sandıkta karşılaşacakları seçimi gördü: Kamala Harris ile ilerlemek ya da Trump ile geriye gitmek arasında” dedi. Dillon şöyle devam etti:

“Bu gece gördükleri ve Ekim ayındaki ikinci münazarada görmeleri gereken şey budur. Başkan Yardımcısı Harris ikinci bir münazaraya hazır. Donald Trump hazır mı?”

Trump: Bir tane daha yapacak mıyız, bilmiyorum
Donald Trump, münazaranın ardından salonda Kamala Harris karşısındaki performansından memnun olduğunu ancak bir münazara daha yapmayabileceğini söyledi.

Eski başkan “Sanırım şimdiye kadarki en iyi münazaramdı. Ne kadar zayıf olduklarını, ne kadar zavallı olduklarını ve sınırda, dış ticarette, her şeyde ülkemizi yok etmek için neler yaptıklarını gösterdi” dedi.

Ancak bunun tekrar yapmak için yeterince iyi olmadığını söyleyerek “Şimdi bir tane daha yapmak istiyor, çünkü bu gece yenildi, ama bir tane daha yapacak mıyız bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

T24

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

****
****