İspanya’ya bağlı Kanarya Adaları, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e giderek tırmanan göçmen krizini ilk elden görmesi için resmi bir davet gönderdi.

Kanarya Adaları Hükümet Sözcüsü Alfonso Cabello, Afrika’dan gelen küçük teknelerde geçtiğimiz yıla oranla yüzde 126’lık bir artış yaşanmasının ardından Avrupa Birliği’nin (AB) krize acilen müdahil olması gerektiğini vurguladı.

Cabello, Von der Leyen’e yazdığı mektupta, “Avrupa yeniden güney sınırına bakmalı” diyerek, “Kayıtsız kalamaz. Eylemsizlik, en büyük güvenlik, özgürlük ve refah alanı olarak şekillendirilen Avrupa kimliğine aykırı,” ifadelerini kullandı.

Cabello ayrıca, Avrupa Komisyonu başkanının varlığının Kanaryalılar tarafından “Avrupa Birliği’nin bu en dış bölgeye olan bağlılığının bir sembolü” olarak görüleceğini de sözlerine ekledi.

15 Ağustos itibariyle Kanarya Adaları’na yılın başından bu yana 22.300 göçmen geldi ve önümüzdeki aylarda bu sayının daha da artması bekleniyor.

İspanya Mültecilere Yardım Komisyonu (CEAR) Koordinatörü Juan Carlos Lorenzo, uygun seyir koşulları nedeniyle göç rotalarının yılın son birkaç ayında yoğunlaştığını açıkladı.

AVRUPA’YA GİDEN EN ÖLÜMCÜL ROTA
Göçmenler ağırlıklı olarak Mali, Fas, Senegal, Gambiya ve Moritanya’dan geliyor.

CEAR’ın tahminlerine göre Atlantik, bu yıl rapor edilen 4.800’den fazla can kaybı ile en ölümcül göç rotası olmaya devam ediyor. Cabello bu yolculukların tehlikeli doğasını vurgulayarak, her 45 dakikada bir kişinin bu rotada hayatını kaybettiğini belirtti.

Göçmenler, şiddetli yoksulluk, fırsat eksikliği, zulüm ve çatışma gibi çeşitli nedenlerle bu tehlikeli geçişlerde hayatlarını riske atıyor. Lorenzo, altta yatan bu nedenleri ele almak için konuşmanın suç şebekelerinin ötesine geçmesi gerektiğini ifade etti.

Lala olarak da bilinen Loueila Mint El Mamy, Lanzarote’de yaşayan bir göç avukatı. Odak noktasının kontrol altına almaktan vize erişimini kolaylaştırmaya kayması gerektiğini savunuyor.

Lala’ya göre, çok sayıda göçmen vize politikaları ve yasadışı ticari çıkarları insani ihtiyaçlara tercih eden karmaşık bir sistem nedeniyle tehlikeli yolculuklar yapıyor.

Refakatsiz çocukların gelişi ise durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu çocuklar, İspanya’nın diğer bölgelerine yerleştirilmeleri için o bölgelerden onay alınması gerektiğinden ek engellerle karşılaşıyor.

Şu anda Kanarya Adaları 6.000’den fazla çocuğa bakıyor ve yerel kaynaklar oldukça kısıtlı. İzin verilen merkezlerin sayısı geçtiğimiz yıl 36’dan 81’e yükselmiş olsa da sıkıntılar devam ediyor.

Kanarya Adaları Başkanı Fernando Clavijo, adaların bu yükü tek başına taşımaya devam edemeyeceğini belirterek daha fazla destek çağrısında bulundu.

Clavijo, daha fazla göçü önlemek için küçükler için etkili entegrasyon projelerine ve göçmenlerin menşe ülkelerinde kapsamlı politikalara duyulan ihtiyacı vurguladı.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de göç krizinin hafifletilmesine yardımcı olmak üzere Batı Afrika’daki kaynak ülkeleri ziyaret ediyor.

Bu ziyaret, Gran Canaria’daki Arinaga sakinlerinin her gün şahit olduğu “kano mezarlıkları” ile canlı bir şekilde gözler önüne serilen krizin somut etkilerinin altını çiziyor.