Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik çıkmazı: “Statükonun absürtlüğünü kabul etmeli ve çözüm aramalıyız”

Ekonomi profesörü Engin Kara, Kuzey Kıbrıs'ın uluslararası hukuka dahil edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Muhalefet, bu toprakları hukukun bir parçası haline getirmek için stratejik adımlar atmalıdır" dedi.

Bugün Kıbrıs

Kuzey Kıbrıs’ta son dönemde alınan siyasi kararlar, ekonomiyi ve mülkiyet sorunlarını yeniden gündeme taşıdı. Ekonomi profesörü Engin Kara, bu gelişmeleri değerlendirerek, mülkiyetin ekonomik büyüme üzerindeki kritik rolüne dikkat çekti. Nobel ödüllü ekonomist Douglas North’un çalışmalarına atıfta bulunan Kara, “Mülkiyet sizin olmayınca, sağlıklı bir ekonomik büyüme doğal olarak engelleniyor,” dedi.

Kara, Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası hukuka dahil edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Muhalefet, bu toprakları hukukun bir parçası haline getirmek için stratejik adımlar atmalıdır,” şeklinde konuştu. Ayrıca, Albert Camus’nun felsefesinden ilhamla, “Kuzey’de oluşan statükonun absürtlüğünü kabul etmek ve kendi anlamımızı yaratmak zorundayız,” diyerek yapıcı bir yaklaşım önerdi.

Kuzey Kıbrıs’ın içinde bulunduğu yapısal sorunların çözümüne yönelik somut adımlar atılmadıkça, ekonomik refahın sağlanamayacağına dikkat çeken Kara, “Ekonomimizin döviz kurundan ibaret olmadığını unutmamalıyız,” ifadelerini kullandı.

Engin Kara’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

“Christodoulides hükümetinin son dönemde aldığı kararlara Kuzey’deki siyaset erbabının verdiği tepki ortak: “Mümtaz iş insanlarımıza saygısızlık, ekonomimizi baltalamak…” Bu tepkiyi anlamak mümkün. Ancak, bu olan biteni yapıcı bir eleştiri olarak görmek de mümkün.

Mülkiyetin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi bilinen bir olgu. Douglas North, 1993 yılında Nobel’i bu ilişkiyi ampirik olarak gösterdiği için aldı. Mülkiyet sizin olmayınca, sağlıklı bir ekonomik büyüme doğal olarak engelleniyor. Aynı zamanda, yine North’un vurguladığı gibi, sermayenin birikim şekli kültürü değiştiriyor ve yaşanmaz bir hale getirebiliyor. Bunları birebir yaşıyoruz… Bu arada, ekonomi döviz kurundan ibaret değildir!

Ben muhalefetin yerinde olsaydım, zamanımın çoğunu Kuzey’i uluslararası hukuka nasıl dahil edebilirim diye kafa yorardım—zaten misyonları “ortadan ikiye bölünen yurdu birleştirmek” değil miydi? Bunun için kapsamlı raporlar hazırlar, çözüm önerileri sunar ve bunları tartışmaya açardım. Kuzey Kıbrıs’ta uluslararası hukuk açısından giderek büyüyen çok büyük sorunlar var ve adeta bir Kafka romanı yaratılmış durumda.
Bugün Kuzey Kıbrıs, çözülmeyi bekleyen bu yapısal sorunların ortasında kalmış durumda. Eğer muhalefet, gerçek misyonunu yerine getirmek ve bu toprakları uluslararası hukukun bir parçası haline getirmek istiyorsa, sadece yüzeysel tepkilerle yetinmemeli, somut ve stratejik adımlar atmalıdır. Mülkiyet sorunlarının çözülmesi ve hukuki belirsizliklerin ortadan kaldırılması, ekonomik refah yaratmanın tek yoludur.

Zor biliyorum, ama belki Albert Camus’nun felsefesi yol gösterici olabilir: İnsan, hayatın absürtlüğünü kabul ettikten sonra, bu anlamsızlık karşısında pes etmez; aksine, absürtlüğe rağmen kendi anlamını yaratmaya çalışır. Galiba kritik nokta, Kuzey’de oluşan statükonun absürtlüğünü kabul etmekten geçiyor… Sarayönü’ne sıkışmış bir sermaye…”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

****
****