Arif Hasan Tahsin Vakfı: “Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyine nüfus taşıması, açık bir savaş suçudur”

Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil, Kıbrıs'ın kuzeyinde Türkiye'nin demografik yapıyı değiştirmeye yönelik nüfus politikalarına sessiz kalınmaması gerektiğini vurgulayarak, bu durumun savaş suçu niteliğinde olduğunu belirtti ve uluslararası alanda mücadele çağrısında bulundu.

Bugün Kıbrıs

Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil, 1949 Cenevre Konvansiyonu’nun “Savaş Sırasında Sivillerin Korunması” başlıklı maddesinin, 1974 yılından beri Türkiye tarafından ihlal edildiğini ve Kıbrıs’ın kuzeyine sistematik olarak nüfus taşınarak vatandaşlık verildiğini vurguladı. Elcil, bu süreçte ortaya çıkan ekonomik, sosyal ve kültürel sorunların günlük yaşamda içinden çıkılamaz hale geldiğini belirterek, bu durumun Kıbrıs Türk toplumunun varlığını tehdit ettiğini ifade etti.

Elcil, nüfus taşınmasının yarattığı sorunların sıkça gündeme getirilmesine rağmen, bu durumun kaynağı olan Türkiye’nin politikalarına yeterli tepki gösterilmediğini ifade etti. Artan suç oranları, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, trafik sıkışıklığı ve çevre kirliliği gibi sorunların, temelinde yatan nüfus politikalarının bir sonucu olduğuna dikkat çekti. Bu sorunların çözümüne yönelik girişimlerin yetersiz kaldığını ve Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyine yönelik demografik müdahalesine karşı sessiz kalındığını belirtti.

Son olarak, Elcil, Kıbrıs Türk toplumunun yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirterek, toplumsal varoluş mücadelesi verdiğini iddia edenlerin bu duruma sessiz kalmasını eleştirdi. Türkiye’nin bu politikalarının uluslararası alanda daha fazla gündeme getirilmesi gerektiğini vurgulayan Elcil, yurtsever güçleri ortak mücadeleye davet etti ve bu konunun uluslararası hukuka taşınacağını duyurdu.

Elcil’in açıklamasının tamamı şöyle:

“1949 yılında Cenevre’de imzalanan “Savaş sırasında sivillerin korunması” ile ilgili uluslararası konvansiyon, 1974 yılından beri Türkiye tarafından açıkça ihlal edilerek, Kıbrıs’ın kuzeyine sistematik nüfus taşınıp, vatandaşlık verilmeye devam edilmektedir.

Nüfus taşınmasına bağlı olarak ortaya çıkan ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlar günlük yaşamda içinden çıkılamaz hale gelmiştir. Nüfus taşınmasının yarattığı sorunlar dile getirilirken sorunun özüne ve kaynağına dönük tepkiler cılız kalmaktadır. Artan suç oranları, hastahane ve okulların yetersiz kalması, trafikte yaşanan olumsuzluklar, elektrik ve su yetersizliği ve çevre kirliliği gibi alt başlıklar şikayet konusu yapılmakta fakat olayın özü olan Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyine nüfus taşıyarak demokrafik yapıyı değiştirmesine sessiz kalınmaktadır. Yapılan nüfus sayımlarının sonuçları Ankara’dan alınan onayla yanıltıcı verilerle açıklanmaktadır. Nüfus sayımları düzenli aralıklarla yapılmamakta projeksiyon adı altında uyduruk verilerle kamuoyu ve uluslararası camia aldatılmaya çalışılmaktadır. Kıbrıs’ın kuzeyinde sağlıklı bir veriye ulaşmak mümkün olmadığından, burasını “veri özürlü diye tanımlamak doğru olacaktır.

Kuzey Kıbrıs’ta ilk nüfus sayımı 1975 yılında İşgücü Envanteri ve 1978 yılında yapılan Tarım Sayımı ile nüfus bilgileri toplanmaya çalışıldı. 21 Aralık 1996 yılında yapılan nüfus sayımında nüfus 183 bin olarak açıklanmıştır. 4 Aralık,2011 yılında son nüfus sayımı yapılmış ve nüfus 286,257 olarak açıklanmıştır. Bu sayım sonuçlarının yanıltıcı olduğu kalabalık trafikten, yetersiz kalan eğitim ve sağlık hizmetlerinden, suç oranlarının artmasından sokaktaki insan profilinden, patlama yapan inşaat sektöründen ve yetkililerin nüfus sayımı yapmaktan kaçınmalarından bellidir. Nüfusun ne kadar olduğu ile ilgili bazı verilere bakmakta yarar vardır:

1- Temmuz 2024 ayı itibarı ile trafikteki sigortalı araç sayısı 254,645 , sigorta çıkarmamış tahmini araç sayısı 15,000 dir.
2- Ağustos 2024 ayı itibarı ile konut olarak kullanılan evlerdeki elektrik sayacı sayısı 191,504 dür. (Bu rakama askeri tesisler, sanayi tesisleri, turizm tesisleri, camiler, kumarhaneler, su motorları, ağıllar, üniversiteler, sokak ışıkları, merdiven ayakları dahil değildir.)
3- Kıbrıs’ın kuzeyinde cep telefonu hizmeti sağlayan iki şirket vardır. 2023 yılı itibarı ile bu şirketlerin hizmet verdiği abone sayısı 996,401 dir. Aktif kullanıcı sayısı ise 811,183 dür.
4- 2022 yılı YÖDAK verilerine göre KKTC uyruklu üniversite öğrenci sayısı 13,914 , TC uyruklu öğrenci sayısı 43,101 üçüncü ülkelerden gelen öğrenci sayısı 51,280 ve toplamda 108,295 üniversite öğrencisi vardır.
5- TC. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2020 verilerine göre kuzey Kıbrıs’ta Türk vatandaşı olan çalışan sayısı 127,762 , yabancı çalışan sayısı ise 33,663 dür.
6- Türkiye yetkililerinin zaman zaman basına yaptıkları açıklamalara göre adamızın kuzeyinde Türk ordusu mensubu 45,000 asker vardır.
7- KKTC Merkez Bankası verilerine göre 2024 yılında sigortalarda kayıtlı çalışan sayısı 144,736 dır. TC. vatandaşı çalışan sayısı 38,880 ve üçüncü ülke vatandaşı sayısı 27,525 dir.
8- 12 Ekim,2023 tarihi itibarı ile merkezi ceza evinde yatan toplam mahkum sayısı 987 kişidir. Bunun 213 kişisi TC vatandaşı, 109 kişisi TC-KKTC vatandaşı ve 477 kişisi de üçüncü ülke vatandaşıdır.
9- 14 Mayıs,2023 te Türkiye de yapılan seçimlerde oy kullanma hakkı olan Kıbrıs’taki TC vatandaşı seçmenlerin sayısı 140,111 dir.
10- 9 Haziran,2024 tarihinde yapılan Avrupa Parlamentosu Seçimlerinde Kuzey Kıbrıs ta oy kullanma hakkına sahip Kıbrıslı Türk seçmenlerin sayısı 103,191 dir.
11- 20 Haziran,1976 da kuzey Kıbrıs ta yapılan seçimlerde oy kullanma hakkı olan seçmen sayısı 75,781 di. 25 Haziran,2023 tarihinde yapılan ara seçimlerinde ise oy kullanma hakkı olan seçmen sayısı 210,121 dir.

Toplumsal varoluş mücadelesi verdiğini söyleyenlerin, siyasal irademizi ve toplumumuzu yok eden Türkiye’nin bu girişimine karşı makam ve oy uğruna karşı duruş sergilememesi, Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarının da açık bir savaş suçu olan bu siyaseti dayatan Türkiye’yi, devlet adına Lahey‘deki mahkemeye taşımaması Kıbrıs Türk Toplumunun yok edilmesi konusunda gizli bir dayanışmanın varlığını göstermektedir. Toplumsal varoluşu, toplumsal yok oluşa dönüştürenlere karşı tüm yurtsever güçleri ortak mücadeleye davet eder, bu konuyu uluslararası alana taşıyacağımızı duyururuz.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

****
****