Bugün Kıbrıs

Bugün, Kıbrıs’ın tarihindeki kara günlerden biri olan 15 Temmuz 1974 Yunan darbesinin 50. yıldönümü. Faşist Yunan cuntasının gerçekleştirdiği bu darbe, Kıbrıs’ta yaşanan bölünmenin başlangıcı olarak hafızalara kazındı ve Ada’nın kaderinde derin yaralar açtı.

15 Temmuz 1974 sabahı, Nikos Sampson liderliğindeki Yunan destekli darbeciler, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’a karşı bir darbe gerçekleştirdi. Başkent Lefkoşa’da tanklar ve silahlı birlikler sokaklara döküldü, radyo istasyonları ele geçirildi ve darbeciler kontrolü ele aldıklarını ilan ettiler. Bu darbe, Kıbrıs’ta yaşayan iki toplum arasındaki gerilimi daha da artırdı ve Ada’da büyük bir kaos ve belirsizlik yarattı.

TÜRKİYE’NİN MÜDAHALESİ
Darbeye karşılık olarak, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörlerinden Türkiye 20 Temmuz 1974’te Kıbrıslıların güvenliğini sağlamak ve darbenin yol açtığı kaosu sonlandırmak amacıyla adaya bir askeri harekât düzenledi. Bu müdahale, Ada’da fiili bir bölünmeye yol açarak Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde iki ayrı yönetimin oluşmasına neden oldu. Türkiye’nin bu harekâtı, “Barış Harekâtı” olarak adlandırıldı ve dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın liderliğinde gerçekleştirildi.

BÖLÜNMENİN ARDINDAN GEÇEN 50 YIL
Son 50 yıl boyunca, Kıbrıs halkı bu bölünmenin acı sonuçlarıyla yaşamak zorunda kaldı. Aileler ayrıldı, sınırlar çizildi ve Ada’nın doğal güzellikleri tel örgülerle bölündü. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, barış ve birlik umudunu yitirmeyen Kıbrıslılar, çözüm arayışlarını sürdürdü. Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun çabalarına rağmen, kalıcı bir çözüm henüz sağlanamadı.

GELECEĞE DAİR UMUTLAR
Bugün, 15 Temmuz’un yıldönümünde, geçmişin acılarını hatırlarken, geleceğe dair umutlarımızı tazelemek için bir fırsat olarak görülmelidir. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi ve barışın hüküm sürmesi için tüm tarafların uzlaşma ve diyalog yolunu seçmeleri büyük önem taşımaktadır. Yarım asırdır devam eden bu bölünmenin sona ermesi, sadece Kıbrıs halkı için değil, tüm bölge için barış ve istikrarın kapılarını aralayacaktır.

Bu tarihi gün, bizlere barışın ve birliğin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm ve barışın sağlanması, hepimizin ortak temennisidir. Gelecek nesillerin barış içinde, bölünmeden uzak bir Kıbrıs’ta yaşamalarını sağlamak, bugün atılacak adımlara bağlıdır. Barış ve uzlaşma, Kıbrıs’ın geleceğinde yeniden birleşmeyi sağlayacak en önemli anahtarlardır.