Le Figaro yazdı I Kıbrıs: İsrail ile Hizbullah arasındaki gölge savaşın alt tarafı

Le Figaro yazarı Georges Malbrunot, Nasrallah'ın suçlamalarının ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Orta Doğu uzmanı Malbrunot, Kıbrıs ile İsrail arasında uzun süredir devam eden güvenlik işbirliğine dikkat çekiyor: "Kıbrıs'ı hedef alan herhangi bir gerilim, yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde de yankı bulabilir ve Avrupa'nın güvenliğini tehlikeye atabilir"

Bugün Kıbrıs

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın son açıklamaları, Kıbrıs’ı İsrail ile İran destekli Şii milisler arasındaki gerilimlerin ortasına çekti. Nasrallah, 19 Haziran’da yaptığı açıklamada, Kıbrıs’ın Lübnan’a yönelik potansiyel operasyonlar için altyapısını İsrail’e sunması durumunda “savaşın bir parçası” olarak değerlendirileceğini belirtti.

Bazıları bu iddiaları İsrail ile Hizbullah arasındaki söz savaşının bir parçası olarak görmezden gelse de, Le Figaro yazarı Georges Malbrunot, Nasrallah’ın suçlamalarının ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Orta Doğu uzmanı Malbrunot, Kıbrıs ile İsrail arasında uzun süredir devam eden güvenlik işbirliğine dikkat çekiyor ve Fransız askeri kaynaklarından alıntılar yapıyor.

Fransız bir askeri yetkili, Kıbrıs hava sahasının İsrail tarafından kullanıldığını ve adada önemli bir Mossad varlığı bulunduğunu belirtiyor. Yetkili, “Nasrallah suçlamalarında büyük ölçüde haklı. İsrailli savaş uçakları, herhangi bir hava savunma sisteminden kaçınmak için Kıbrıs hava sahasını kullanıyor,” dedi. Lefkoşa’da görev yapmış bir diplomat ise, “Kıbrıs’ın İsrail için bir nevi arka bahçe olduğu akılda tutulmalıdır. Lübnan kıyılarını Kıbrıs dağlarından görebilirsiniz.” diye ekledi.

Malbrunot, Kıbrıs’ın yıllar içinde Orta Doğu’daki birçok etkinin kavşak noktası haline geldiğini yazıyor. Lübnan iç savaşı sırasında pek çok kişinin Kıbrıs’a sığındığını ve bu süreçte Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) burada bir istihbarat merkezi kurduğunu belirtiyor. Daha sonra Hizbullah, İran ve Rusya’nın da bölgede etkisini artırdığını ifade ediyor.

Fransız istihbarat kaynaklarına göre, İsrail, Kıbrıs’ı Orta Doğu’daki gelişmeleri gözlemlemek için stratejik bir nokta olarak görüyor ve adada birkaç düzine ajanın görev yaptığı en az bir Mossad üssü kurmuş durumda.

İNGİLİZ ÜSLERİNİN ROLÜ
Malbrunot, Kıbrıs’taki İngiliz üslerinin de casusluk faaliyetlerinde kullanıldığını belirtiyor. Ocak ayında, İngiliz üslerinin Gazze ve Yemen’deki çatışmalara müdahalesine karşı Akrotiri üssünün dışında yüzlerce kişi protesto gösterisi düzenledi. İngiliz araştırma sitesi Declassified UK ise, Ekim 2023 ile Şubat 2024 arasında Akrotiri’den İsrail’e 48 uçuş gerçekleştirildiğini iddia etti. Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, bu uçuşların “bakanlar, yetkililer, İngiliz silahlı kuvvetleri ve hayat kurtaran malzemeleri taşımak” amacıyla yapıldığını belirtti.

KIBRIS’A SALDIRI, AVRUPA’YA SALDIRI OLUR
Malbrunot, Nasrallah’ın tehditlerinin sadece ikili gerilimlerle sınırlı kalmadığını, daha geniş yankılar doğurabileceğini vurguluyor. Fransız askeri yetkililer, Kıbrıs’a yapılacak herhangi bir saldırının Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerine de yapılmış sayılacağını belirtiyor. Bir Fransız askeri kaynağı, “Kıbrıs ordusuyla güçlü bir işbirliğimiz var. Kıbrıs’a saldırmak aynı zamanda bize de saldırıdır,” diyor.

Lübnanlı bir diplomat ise, Nasrallah’ın bu tehditleri, Batılı güçlerin kendisine baskı uyguladığı bir dönemde daha güçlü bir lider olarak öne çıkma çabası olarak yorumluyor. Diplomat, “Nasrallah, ‘Siz bize baskı yapıyorsunuz, biz de sizi tehdit ediyoruz’ mesajını veriyor,” diyor.

Sonuç olarak, Kıbrıs’ı hedef alan herhangi bir gerilim, yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde de yankı bulabilir ve Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atabilir.