Erdoğan, Astana’da Çin Devlet Başkanı Cinping ile bir araya geldi
Zirvenin yapıldığı Bağımsızlık Sarayı'ndaki görüşme, basına kapalı gerçekleştirildi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi kapsamında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile dün bir araya geldi.
Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi için geldiği Kazakistan’ın başkenti Astana’daki temasları kapsamında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldi.
Zirvenin yapıldığı Bağımsızlık Sarayı’ndaki görüşme, basına kapalı gerçekleştirildi.
Görüşmede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna-Rusya savaşı ile İsrail’in Filistin’e saldırılarının yayılma tehlikesinin önemli olduğunu, uluslararası toplumun tedbir alması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası düzenin zafiyetlerine dikkat çekerek, “Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu, küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten, etkili ve tüm insanlığı kucaklayıcı bir uluslararası sistemin inşası için tüm engellemelere rağmen çalışıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ŞİÖ Genişletilmiş Oturumu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin mevcut uluslararası düzenin zafiyetlerini sık sık dikkat çektiğini belirtti. Erdoğan, “Elbette uluslararası düzenin karşı karşıya kaldığı tüm bu krizler karşısında karamsarlığa kapılmadan tüm samimiyet ve gayretiyle küresel adalet için seslerini yükselten ilkeli ülkeler de var. Türkiye olarak mütemadiyen mevcut uluslararası düzenin zafiyetlerine dikkat çekiyoruz. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu, küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten, etkili ve tüm insanlığı kucaklayıcı bir uluslararası sistemin inşası için tüm engellemelere rağmen çalışıyoruz. Amacımız, insanı ve insani değerleri merkeze alan, girişimci diplomasi anlayışıyla bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı tesis etmektir” dedi.
“GAZZE’DEKİ YIKIMA SON VERMEK İÇİN İSRAİL’E BASKI ARTIRILMALI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kural temelli uluslararası sistemin sarsıldığı bir dönemden geçildiğini, bunun son örneğinin de Gazze’de yaşanan insani trajedi olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Zirve için belirlenen ‘sürdürülebilir barış ve kalkınma arayışında çok taraflı diyaloğun güçlendirilmesi’ teması son derece isabetli olmuştur. Kural temelli uluslararası sistemin sütunlarının sarsılmakta olduğu bir dönemden geçiyoruz. Terörizm, İslam ve yabancı düşmanlığı, düzensiz göç, iklim değişikliği, enerji ve gıda güvenliği ile tedarik zincirlerindeki aksamalar gibi meydan okumalar, yaşanan jeopolitik sarsıntıların şiddetini artırıyor. Bunun en son ve acı örneği, hepimizin gözleri önünde Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında sergilenmektedir. Gazze’de ayrım gözetmeksizin gerçekleştirilen saldırılar sonucu, yaklaşık 40 bin masum hayatını kaybetti. Yaklaşık 90 bin Filistinli yaralandı. 16 binden fazla masum çocuğun altında can verdiği yıkıntılar esasen meşruiyetini kaybeden uluslararası sistemin enkazıdır. Bu yıkıma son vermek için İsrail’in durdurulması ve kalıcı ateşkesi kabul etmeye zorlanması lazım. Bunun için de İsrail yönetimi üzerindeki baskının artırılarak sürdürülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA TERÖR TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA”
Erdoğan, dünyanın terör tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve Türkiye’nin terörle mücadelede 40 yıllık bir tecrübeye sahip olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Dünya bu çalkantıları yaşarken aynı zamanda bir terör tehlikesiyle de karşı karşıyadır. On binlerce vatandaşını terör örgütlerine kurban vermiş Türkiye, terörün kanlı yüzünü çok iyi bilen, tanıyan bir ülkedir. PKK, PYD, YPG, FETÖ ve DEAŞ dahil terörizmin farklı biçim ve tezahürleriyle 40 yıldır mücadele ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz. Uzun yıllara dayanan terörle mücadele tecrübemiz, uluslararası iş birliğinin bu tehditle başa çıkmak için elzem olduğunu gösteriyor. Bu kapsamda Şanghay İşbirliği Teşkilatı’yla diyaloğumuzu daha da güçlendirmeye hazırız. Bölgesel çatışmalar, siyasi istikrarsızlıklar ve yoksulluk tarafından tetiklenen uluslararası göç hareketleri de temel kırılganlıklardan birisi haline geldi. Türkiye olarak, geçici koruma altındaki Suriyeliler de dahil olmak üzere takiben 4 milyondan fazla yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyoruz. Uluslararası toplumun da sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz. İnsani yardımlar, bahsettiğimiz sorunlarla mücadelede temel araçlardan bir diğeridir. Gazze’ye gönderilen yardımların üçte birini Türkiye olarak biz üstlendik. Yaklaşık 620 ton insani yardım taşıyan 20’nci iyilik trenimiz 12 Haziran’da Afganistan’a ulaştı. Keza yakın zamanda toplamda 24 tonluk gıda maddesi ve ilacı da Türk Hava Kuvvetlerimize ait bir kargo uçağıyla Afganistan’a ilettik. Bu bağlamda da sizlerle ortak bir sinerji oluşturmaya hazırız.”
“TÜRKİYE, KÜRESEL SINAMALARLA MÜCADELEDE ÖNEMLİ BİR GÜÇ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin küresel sınamalarla mücadelede önemli bir güç olduğunu altını çizerek, “Uluslararası toplumun sağduyulu, sorun çözücü ve ilkeli bir mensubu olarak Türkiye, küresel sınamalarla mücadelede önemli bir güç çarpanıdır. Yeniden Asya girişimimizle ata yurdumuz Asya ile ilişkilerimizi her alanda karşılıklı yarar ve ortak öncelikler temelinde güçlendirmeyi hedefliyoruz. Girişim kapsamında, Asya’nın kadim istişare geleneğinin temsilcisi olan ve çok taraflı bir diyalog zemininin temsilcisi Şanghay İşbirliği Teşkilatı’yla bu minvalde de ilişkilerimizi geliştirmeye önem veriyoruz. 2013 yılından bu yana sahip olduğumuz diyalog ortaklığı statümüz sayesinde teşkilat, Asya ile önemli diyalog kanallarımızdan birisi haline gelmiştir. Bilindiği üzere 2017 yılında teşkilatın enerji kulübü üst düzey grubunun dönem başkanlığı görevini üstlenmiştir. Üye olmayan bir devletin böyle bir görevi icra etmesi, teşkilat için de bir ilki teşkil etmişti. Ülkemizce layıkıyla yerine getirilen bu sorumluluk teşkilatla ilişkilerimizin ne kadar geliştiğini göstermesi bakımından çok kıymetli. Teşkilatın Asya’da çok taraflılık hedefine katkı sağlamaya, güvenlik, enerji ve bağlantısallık başta olmak üzere birçok alanda iş birliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.