Kudret Özersay: “Ağır suç işleyenler vatandaşlıktan çıkarılmalıdır”

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, cinsel tecavüz, nefret söylemi ve organize suçlar gibi toplumda infial yaratan suçları işleyen sonradan vatandaşlık kazanmış kişilerin vatandaşlıktan çıkarılmasını önerdi.

Bugün Kıbrıs

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, KKTC Yurttaşlık Yasası’nda değişiklik yapılması gerektiğini belirterek, ağır suçlar işleyen sonradan vatandaşlık kazanmış bireylerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. Özersay, dünyadaki farklı ülkelerin vatandaşlık yasalarından örnekler vererek, bu tür düzenlemelerin toplumsal huzuru korumada önemli bir rol oynadığını vurguladı.

“DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR”
Özersay, Almanya, ABD ve İtalya gibi ülkelerin vatandaşlık yasalarında, sonradan vatandaş olanların organize suç örgütlerine üye olma, terör örgütü üyesi olma, kara para aklama gibi suçları işlemeleri durumunda vatandaşlıktan çıkarılmalarını öngören maddeler bulunduğunu belirtti. Örneğin, İtalya yasalarına göre, yağmalama, toplu katliam, kamu güvenliğini tehlikeye atma, mafya benzeri organize suçlara karışma, silahlı soygun, çocuk kaçırma ve çocuk pornosu gibi suçlar işleyenlerin vatandaşlıkları iptal edilebiliyor.
KKTC Yurttaşlık Yasası’nın halihazırda bazı durumlarda sonradan vatandaşlık kazananların vatandaşlıklarını kaybetmelerini düzenlediğini hatırlatan Özersay, bu düzenlemelerin vatana ihanet türünden suçlarla ilişkilendirildiğini söyledi. KKTC ile savaş halindeki devletlerin hizmetinde çalışmak gibi suçların yurttaşlık kaybetmenin ana nedeni olarak tarif edildiğini belirtti.

“TOPLUMDA İNFİAL YARATAN SUÇLARI İŞLEYENLER YURTTAŞLIK HAKKINI YİTİRMELİ”
Kudret Özersay, dünyadaki örnekler de dikkate alınarak, cinsel tecavüz, istismar, nefret söylemi ve diğer nefret suçları, yüz kızartıcı suçlar ve toplum huzurunu bozan, toplumda infial yaratan suçları işleyenlerin mahkum olmaları halinde Bakanlar Kurulu kararıyla KKTC yurttaşlıklarını yitirmelerini sağlayacak yasal bir değişikliğin artık bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Özersay, bu tür bir düzenlemenin ülkede asayişi ve huzuru sağlamak için yeterli olmadığını ama kaçınılmaz olduğunu belirtti.