Özersay: “Resmi evrakların sahtelenmesine karşı acil tedbir alınmalı!”

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, güvenlik seviyesi yüksek evraklara geçişin önemine dikkat çekerek, caydırıcı cezaların ve modern teknolojinin kullanılmasının şart olduğunu belirtti.

Bugün Kıbrıs

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, KKTC sürüş ehliyetlerinin Türkiye’de sahtelenmesi konusunda ortaya çıkan ve kısa süre önce polisin bazı tutuklamalar yapmasına neden olan olayla ilgili olarak açıklamalarda bulunarak “devletin verdiği resmi evrakların modern teknoloji kullanılarak çok daha güvenli hale çevrilmesinin ne kadar önemli ve gerekli olduğu bu olayla birlikte bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sahte diploma, sahte öğrenci belgesi, sahte reçete ve daha pek çok sahte resmi evraktan sonra şimdi de sahte sürüş ehliyeti konusu ortaya çıktı. Bu konularda cezalar ağırlaştırılmalı ve daha da caydırıcı bir hale sokulmalıdır” dedi. Özersay açıklamasında “Halkın Partisi hükümette olduğu dönemde güvenlik seviyesi yüksek dünya standartlarında sürüş ehliyetlerine geçiş için çalışma yapıldı ancak koalisyon ortaklarımız o dönemde bunun önemini maalesef kavrayamadılar. Sonradan göreve gelenler de devletin devamlılığı prensibine uygun davranıp bu projeyi ileriye götürmediler. Bütün bu yaşananlar bize devlette vizyon sahibi yöneticilerin görevde olmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” dedi.
HP lideri Özersay açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Memleketin sırtına “her türlü sahte belge düzenlenir” benzeri bir tabela asılmış adeta! Türkiye’de sürüş ehliyeti alamayacak olanlar Gürcistan ve KKTC’den sahte sürüş ehliyeti almışlar, buna aracılık eden bir çeteye Türkiye’de operasyon düzenlenmiş! Ülkenin itibarı açısından gerçekten çok vahim bir durum.

2019 yılında Halkın Partisi hükümette olduğu dönemde dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ve ekibi sürüş ehliyetlerinin hiç güvenilir olmadığını tespit ederek bunları daha çağdaş ve güvenilir bir hale sokmak için bir vizyon ortaya koydu. İçerisine çip yerleştirilecek olan, özel güvenlik kodları olan yeni sürüş ehliyetleri tasarımı yapıldı, Türkiye Cumhuriyeti darphanesi ile de temas edilerek proje hazırlandı, Bakanlar Kuruluna da sunum yapıldı. Ancak o dönemde Maliye Bakanlığı ağırdan alarak zamana yaydı ve proje hayata geçemedi. Sonradan göreve gelen diğer hükümetler bu projeye sahip çıkmadı, devletin devamlılığı gereği her şeyiyle hazır bu projeye sahip çıkılmış olsaydı bugün bu ve buna benzer sahteleme olayları bu kadar yaygın şekilde yapılamayacaktı.

Kuşkusuz tüm güvenlik tedbirleri alınsa dahi sahtekarlıkla bu türden belgelerin temini mümkün olabilir. Ancak;

1) Modern teknoloji kullanılarak başka ülkelerde olduğu gibi resmi evrakların güvenliğinin artırılması vizyonu çok önemlidir;

2) Bu türden sahte belge konularında verilecek olan cezalar gecikmeksizin ve gerçekten can yakan caydırıcı olmak zorundadır. Bu konularda gerekirse Ceza Yasası’ndaki düzenlemeleri gözden geçirip güncellemek gereklidir;

3) E-devlete uygulamalarına geçiş ve bu alandaki hizmetlerin güvenliği konusunda gerekli kaynak ayrılarak “pintilik” edilmemesi şarttır;

4) Bir hükümet, bir bakan döneminde yapılan çalışma, proje “şimdi bunu yaparsak onlar bunun puanını alır, onların projesidir bu biz bulaşmayalım” gibi bir yaklaşım yerine DEVLETİN DEVAMLILIĞI yaklaşımıyla hareket edilmesi, Halkın yararına olduğu sürece bu vizyonu sizden öncekiler de ortaya koymuş olsa burun kıvırmamanız gerekir.

Bu ülkenin kamuda acilen liyakat ve vizyon sahibi yöneticilere ihtiyacı vardır.”