Beş tutuklunun bulunduğu davada, Kavala’nın avukatının başvurusu sonucu, yeniden yargılama konusunda kararı veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı ve üyeleri dün değiştirilmişti.

Başvuruyu bugün inceleyen heyet, kararı oy birliğiyle aldı.

Kararda Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) atıf yapılarak “Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri” başlıklı 311’inci madde hatırlatıldı ve “yenilenme sebeplerinin mevcut olmadığı kanaatine varılmıştır” denildi.

Yeni süreç Avukat Hilal Zengin’in, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne Gezi Davası’nda yeniden yargılama talebiyle 30 Nisan’da başvuru yapmasıyla başladı.

Yeniden yargılama talebi mahkeme tarafından reddedilen Zengin, bu karara itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, Gezi davasında kararı veren hakimlerin yeniden yargılama talebini karara bağlayamayacakları gerekçesini savundu.

Zengin dilekçesinde, başkan ve üyelerin yeniden yargılama talebini değerlendirecek heyette bulunmamalarını talep etti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bu talebi uygun buldu.

Buna göre mahkeme başkanı ve bir üyenin yargılamada da görev almış olması nedeniyle “yeniden yargılama başvurusuna” karar verecek heyette görev alamayacaklarına hükmedildi.

Buna paralel olarak mahkeme, başvuruya karar vermesi için yeni bir heyet oluşturdu.

Türkiye siyasetinde 31 Mart sonrası yaşanan gelişmelere paralel olarak, Gezi Parkı davası da kamuoyunun en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in 2 Mayıs’taki görüşmesinde Gezi Parkı davası da konuşuldu.

Hürriyet gazetesinde Abdülkadir Selvi, Özel ve Erdoğan’ın görüştüğü gün, Gezi davası kapsamında bir itiraz yapıldığını yazdı ve bu itirazın davayı esastan etkileyebileceğini öne sürdü.

BBC Türkçe’nin edindiği bilgilere göre bu dilekçe, dava sürecinde Kavala’yı temsil eden avukatların toplu olarak verdikleri bir dilekçe değildi.

Son itiraz dilekçesini veren Avukat Hilal Zengin’in Kavala’nın bugüne kadarki davada kamuoyunca bilinen avukatlarından biri olmadığı belirtiliyor.

Söz konusu dilekçede, Kavala’ya Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi gereğince “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçundan ceza verildiği, burada hükümetten başbakan ve bakanlar kurulunun kastedildiği ancak 2017’deki referandumun ardından başbakan ve bakanlar kurulunun ortadan kalktığı belirtiliyor.

Özgür Özel 2 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrası açıklamalarında, davada yeniden yargılama konusunda bir yol bulunması çağrısı yaptı.

İktidar partisine yakın çevrelerden farklı görüşler kamuoyuna yansırken Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli yeniden yargılama taleplerini sert bir dille eleştirdi.

Osman Kavala ise yaptığı açıklamayla, “hak ihlalleri içeren davaların yeniden görülmesinin temel hukuk ilkelerinin ve insan haklarına saygının gereği” olduğunu belirtti.

Gezi Parkı davası kapsamında Osman Kavala 1 Kasım 2017’den; Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ise 25 Nisan 2022’den bu yana hapiste bulunuyor.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Nisan 2022’de Kavala’ya “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verdi.

Bu cezalar Eylül 2023’te Yargıtay tarafından onandı.

BBC Türkçe