Toros uyardı: “Federasyonun tek alternatifi süregelen koşulların ve malum sonuçlarının artarak devam etmesidir!”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili ve Parti Dış İlişkiler Sekreteri Fikri Toros, Tatar-Holguin görüşmesini değerlendirdi. Tatar'ın sunduğu ön koşulların çözümü zorlaştıran bir yaklaşım olduğunu ifade eden Toros, bu durumun Kıbrıs Türk Toplumu'nun kendi yurdunda yok oluşa terk edilmesi anlamına geldiği vurguladı.

Bugün Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili ve Parti Dış İlişkiler Sekreteri Fikri Toros’un, Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar ile Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs özel temsilcisi Maria Ángela Holguin Cuéllar görüşmesiyle ilgili bir değerlendirme yaptı.

Toros sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Tatar’ın “egemen eşitlik” ve “eşit uluslararası statü” şartını çözüm müzakerelerinin devamı için bir ön koşul olarak sunması, Kıbrıs sorununun çözümünü zorlaştıran bir yaklaşım olarak değerlendirerek, bu şartın, Kıbrıs Türk Toplumu’nun kendi yurdunda yok oluşa terk edilmesi anlamına geldiği vurguladı.

Kıbrıs’ta ikinci bir egemen devletin kabul edilmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğu ve pratikte imkansız olduğun altını çizen Toros, bu durumun, Kıbrıslı Türklerin Annan Planı referandumunda ortaya koyduğu federal çözüm iradesini de yok saymak anlamına geldiği dile getirdi.

Toros açıklamasında, bu siyasetin çözüm değil, çözümsüzlük siyaseti olduğu vurgularken, çözümsüzlüğün Kıbrıslı Türklerin hak ve menfaatlerinden mahrum bırakılmasıyla sonuçlanacağına dikkat çekti. Ayrıca, Kıbrıs’ın uluslararası arenada sadece Rumlar tarafından temsil edilmesinin, Kıbrıslı Türklerin izolasyonların etkisiyle yok oluşa doğru sürüklenmesine neden olacağı konusunda uyarıda bulundu.

Kıbrıs’ta kalıcı barış, istikrar ve gerçek demokrasinin sadece siyasi eşitlik üzerine kurulu bir federasyonla mümkün olabileceği vurgulayan Toros, alternatif olarak, mevcut koşulların ve sonuçlarının devam edeceğine işaret etti.

Toros’un açıklaması şöyle:

“’Egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün’ tescil edilmesini kapsamlı çözüm müzakerelerinin devam edebilmesi için ön koşul koyan Sayın Tatar’ın sözde pozisyonu,
Kıbrıs sorununun çözümünü engellemek ve Kıbrıs Türk Toplumunu kendi yurdunda yok oluşa terk etmek anlamına gelmektedir!
Kıbrıs’ta ikinci bir egemen devletin kabul edilmesi, uluslararası hukuka aykırı ve kabul edilmesi imkansız olduğu yadsınamaz gerçeklerdir.
Dahası, Kıbrıslı Türklerin Annan Planı referandumunda ortaya koyduğu ve baki olan federal çözüm iradesini yok hükmünde saymaktır!
Bu siyaset çözüm değil, çözümsüzlük siyasetidir!
Çözümsüzlük ise, Kıbrıslı Türklerin her alanda denklem dışında kalması, böylelikle tüm hak ve menfaatlerinden mahrum bırakılmaları demektir!
Kıbrıs’ın uluslararası arenada sadece Rumlar tarafından temsil edilmesinin devam etmesi demektir!
İzolasyonun etkisiyle, Kıbrıslı Türklerin kendi yurtlarında siyasi ve ekonomik anlamda yoksullaşarak yok oluşa doğru sürüklenmesi demektir!
Doğu Akdeniz’de ve Avrupa Birliğinde, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs anayasası tahtında sahip oldukları haklarını elde edemeyecekleri anlamına gelmektedir!
Kıbrıs’ta kalıcı barış, istikrar ve gerçek demokrasi sadece siyasi eşitliğe dayalı Federasyon ile mümkün olabilecektir.
Bunun tek alternatifi süregelen koşulların ve malum sonuçlarının artarak devam etmesidir!”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi