Basın Özgürlüğü Endeksinde 14 sıra birden geriledik

Cumhuriyetçi Türk Partisi milletvekili Sami Özuslu, Kıbrıs’ın kuzeyinde basın özgürlüğünün gerilemesinin temel nedenlerini çeşitli çıkar gruplarının medyayı ele geçirmesi, özgür basının mali sorunlarla boğulması, kamu yayıncısı BRT'nin 'saray ve hükümet borazanlığı' yapması, gazetecilere açılan ceza ve tazminat davaları, ve otosansür uygulamaları olarak sıraladı.

Bugün Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi milletvekili Sami Özuslu sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü tarafından her yıl ölçülen ‘Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Kuzey Kıbrıs’ın, 180 ülke içinde 76’ıncı sıradan 90’ıncı sıraya gerileyerek 14 sıra birden düştüğünü söyledi. Endeksin verilerini paylaşan Özuslu, “Her yıl 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde açıklanan endekse göre ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ (Güney Kıbrıs) de 10 sıra geriye gitti. Bir önceki yıl 55’inci sırada yer alan ‘Kıbrıs’ bu sene 65’inci sırada yer bulabildi. Adanın hem kuzeyi, hem güneyi endekste ‘açık turuncu’ renkle gösterilen ‘sorunlu’ ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye ise bu yıl 7 basamak yükselse de basın özgürlüğünün ‘çok ciddi’ tehdit altında olduğu ‘koyu kırmızı’ renkle betimlenen ülkeler arasında bulunuyor” dedi.

“Atanmışlar ekibi’ tarafından yönetilen Kuzey Kıbrıs’ta basın özgürlüğünün sürekli geriye gitmekte olduğu bir kez daha belgelendi” vurgusu yapan Özuslu, Kuzey Kıbrıs’ın 14 sıra birden gerilemesinin temel nedenleri arasında ‘çeşitli çıkar gruplarının medyayı ele geçirmesi, özgür basının mali sorunlarla boğulması, kamu yayıncısı BRT’nin ‘saray ve hükümet borazanlığı’ yapması, gazetecilere açılan ceza ve tazminat davaları, biatçı yaklaşımın getirdiği otosansür’ uygulamalarının olduğunun altını çizdi.

Özuslu şöyle devam etti:

“Basınımız da, toplumumuz da böylesi bir tabloyu hak etmiyor. Daha özgür, daha etik, daha güçlü, daha bağımsız basın mümkündür.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde her şeye rağmen kalemini satmayan, kimseye boyun eğmeyen basın emekçilerine selam olsun!..
Tüm hak ve özgürlükler gibi ‘hayatın özgürlüğü’ olan ‘basın özgürlüğü’ için mücadeleye devam!..”