AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu: “Darbe’nin 1974 trajedisindeki rolünün açıkça görmezden gelinmesi kabul edilemez”
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, tarihsel gerçeklerin çarpıtılmasının demokrasiye ve demokrasiyi savunmak için halkınn verdiği mücadeleye hakaret olduğunu vurguladı.
Bugün Kıbrıs
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, Kıbrıs’taki olayların 50. yılına ilişkin olarak okullarda düzenlenecek etkinliklerde Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması amacıyla gerçekleşen 1974 Darbesi’nin rolünden hiç bahsedilmemesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Eğitim Bakanlığı’nın okullara gönderdiği genelgede darbenin rolünden söz edilmemesine sert tepki gösteren Stefanu, bu durumun demokrasiye ve demokrasiyi savunanlara karşı bir hakaret olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı’na bir mektup yazarak net bir tavır alması çağrısında bulunan Stefanu, hükümetin düzenleyeceği etkinliklerin siyasi çerçevesinin net bir şekilde belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
AKEL’den yapılan açıklama şöyle:
“Darbe’den söz edilmemesi demokrasiye ve demokrasiyi savunanlara karşı hakarettir
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu Cumhurbaşkanı’na dün bir mektup göndererek, Türkiye’nin istilasının 50. yılına ilişkin okullarda yapılacak faaliyetler hakkında Eğitim Bakanlığı’nın okullara gönderdiği genelgede 1974 Darbesi’nin rolünden söz edilmediğine işaret etti ve Cumhurbaşkanı’nı bu konuda net tavır almaya çağırdı. Stefanu hükümetin düzenleyeceği böylesi etkinliklerde 1974 Darbesi’nin Kıbrıs’ın yaşadığı trajedideki rolünden söz edilmemesinin ve hatta daha da kötüsü bunun adeta silinmesinin kabul edilemez olacağının altını çizdi.
«Eğitim, Spor ve Gençlik Bakanlığı’nın “Türk istilasının 50. Hazin Yıldönümü Faaliyetleri” başlıklı genelgesinde 1974 felaketinde Darbe’nin rolünden söz edilmemesi kabul edilemezdir, söz konusu genelgenin içeriğini ne kadar benimsediğiniz hakkında beni bilgilendirmenizi rica ediyorum» sözleriyle Cumhurbaşkanı’na yazdığı mektupta AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri Stefanu, hükümetin düzenlemeyi planladığı etkinliklerin ve üstleneceği inisiyatiflerin siyasi çerçevesinin net bir şekilde belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti ve Darbe’nin 1974 trajedisindeki rolünün açıkça görmezden gelinmesinin veya daha da kötüsü olmamış gibi görülüp silinmemesinin gerektiğine AKEL’in güçlü bir biçimde inandığını dile getirerek, tarihsel gerçeklerin çarpıtılmasının demokrasiye ve demokrasiyi savunmak için halkımızın verdiği mücadeleye hakaret olduğunu vurguladı.”