Dışişleri Bakanlığı’ndan Guterres’in toplantı önerisi ile ilgili açıklama

Bakanlık, Kıbrıs Rum liderliğinin uluslararası toplumda 'çözüm isteyen taraf' olarak görünme çabalarının bir parçası olarak basına yanlış bilgiler sızdırdığını ifade etti.

Bugün Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıslı Rum basınında yer alan ve Rum Ulusal Konsey toplantısına dayandırılan haberlerle ilgili bir açıklama yaparak, söz konusu haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve manipülatif olduğunu belirtti.

Bakanlık, Kıbrıs Rum liderliğinin uluslararası toplumda ‘çözüm isteyen taraf’ olarak görünme çabalarının bir parçası olarak basına yanlış bilgiler sızdırdığını ifade etti. Açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin yeni bir öneri sunduğu ve Türk tarafının bu öneriyi reddettiği iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtildi. BM’den herhangi bir resmi toplantı önerisi alınmadığını ve dolayısıyla Türk tarafının böyle bir öneriyi reddettiğine dair haberlerin asılsız olduğu kaydedildi.

BM’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın yürüttüğü sürecin dışında herhangi bir girişim olmadığını açıklayan Bakanlık, Holguin’in görevinin taraflar arasında ortak zemin bulunup bulunmadığını tespit etmek olduğunu ve bir ortak zemin arayışının söz konusu olmadığını vurguladı.

Kıbrıs Türk tarafının iki devletli çözüm modelinden vazgeçtiği ve şartlarda değişiklik istediği iddialarını yalanlayan Bakanlık, Cumhurbaşkanının Nisan 2021’de Cenevre’de gerçekleştirilen beşli gayri resmi toplantıda ortaya konan pozisyonun esas alındığını ve bu pozisyona göre Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesi gerektiğini ifade etti.

Bakanlık, Kıbrıs Türk tarafının adil ve kalıcı bir uzlaşıya varılması için ortaya koyduğu yeni zeminde herhangi bir değişiklik olmadığını ve Türkiye’nin desteğiyle egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsüsün teyit edilerek Kıbrıs’ta iki devlet arasında iyi komşuluk ilişkilerine dayalı bir işbirliği müzakere edilmesinin hedeflendiğini belirtti. Açıklamada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kabulünün, halkın egemen eşitliği ve kendi kaderini tayin hakkı ile bütün olduğu vurgulandı.

Kıbrıs Türk tarafının çözüm sürecine ilişkin tutumunda herhangi bir değişikliğin olmadığını ve mevcut pozisyonun geçerliğini koruduğunu tekrarladı.