“Parti adası” olarak bilinen İbiza’da kiralar hızla yükselirken, yerel halk arabalarda yaşamaya başladı

İspanya'nın İbiza adasında yaşayan César Nebrera, artan kiralar nedeniyle arabasında yaşamaya başladığını ve birçok ada yerlisinin de kendisiyle aynı durumda olduğunu söyledi.

Nebrera, “3 yıldır arabamda yaşıyorum. Kendi evinizde ayakta durabilmek, düzgün yemek pişirebilmek, hatta bir çekmeceyi açıp çorap çıkarabilmek gibi hayatı kolaylaştıran temel şeyleri özlüyorum. Bunlar arabada yaşadığınızda kaçırdığınız türden şeyler” diye konuştu.

Aşçı olarak çalışan Nebrera, İspanya’nın İbiza adasında kira maliyetleri hızla arttığı için bir dairede yaşamaya gücünün yetmediğini dile getirerek, “İbiza’da konaklama çok pahalı ve giderek de pahalılaşıyor. Ayrıca kiralamanın maliyeti de kazandığınız paraya göre tamamen dengesiz. Yani bu şekilde yaşamak bir alternatif. Daha az rahat ama adada yaşamaya devam etmemi sağlıyor” dedi.

İbiza, İspanya’nın Balear Adaları’nı oluşturan dört Akdeniz adasından biri. Diğerleri Mayorka, Menorka ve Formentera.

İbiza’daki birçok yerli, yüksek kira maliyetleri nedeniyle benzer şekilde istikrarsız koşullarda yaşamaya başladı. Sivil muhafız polis teşkilatı, geçen yıl polis memurlarının birkaçının da adada araçlarda yaşamaya başladığını doğruladı.

Diğer yerel halk ise çadırlarda ya da paylaşımlı konaklama birimlerinde yaşamayı tercih etti.

Adada yaşayan Daniel Granda, “Pek çok insan oldukça sefil koşullarla karşı karşıya kalıyor ve adanın her yerinde gecekondu mahalleleri görmeye başlıyoruz” diyor. “Normal yaşamamıza olanak sağlayacak bir konaklama imkanı olmadığında, adada yaşayan bizler, adadan itildiğimizi hissediyoruz” dedi.

Yalnızca 160 bin nüfusuyla İbiza yılda 4 milyona yakın turist ağırladı; bu yeni bir rekor olarak kaydedildi ve yerel yönetime göre ekonomik faaliyetin yüzde 84’ü direkt olarak turizmle bağlantılı. Otelleri, restoranları ve kulüpleri bol miktarda istihdam sağlarken, konutların büyük bir kısmı yalnızca kısa vadeli turistlere kiralanmaya başlandı.

T24