“Yasa hazır, bayramdan sonra sunacağım”

Gazetemizin ‘Ön İzin Vurgunu’ başlıklı haberini ihbar kabul ederek polise şikayette bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ilk kez konuştu.

Bugün Kıbrıs/Ayşemden Akın

Ülkeye yurt dışından işçi getirme kriterlere bağlanacak. Acenteler Yasası ile işgücü tedarik ofislerine ağır teminat ve şartlar uygulanacak. Gelen işçiden hem bu ajanslar hem de işveren sorumlu olacak.

Bayramdan sonra ilgili yasa çalışmasını Bakanlar Kuruluna sunacağını belirten Gardiyanoğlu ile insan kaçakçılığını, işçi sömürüsünü ve sistemdeki açıklardan yararlanıp rant elde edenleri konuştuk…

– İnsan kaçakçılığı konusunda 7 ay önce bakanlığa şikayet olduğu ancak harekete geçilmediği belirtiliyor. Neden şimdi?

“Şikayet benden önceki bir döneme denk geliyor herhalde, bir bilgim yok. İlk defa sizden duyuyorum. Şimdi ülkede konuşulan insan kaçakçılığı… Sizin yayınladığınız kayıtları ihbar kabul edip polise şikayette bulunduk. Ayrıca yazdığınız gibi bakanlık bundan ‘yırtmaya çalışıyor’ gibi bir şey de yok tam tersine özel sektörden geldiğim için iş hayatından geldiğim için benim için insan kaçakçılığı birinci boyut ikinci boyut da kayıt dışı çalışandır.”

– Ne gibi adımlar atıldı?

“Özellikle kayıt dışı çalışanlar rekabet edilebilirliği düşürüyor yani tüm sosyal sigorta, ihtiyat sandığı ve mali mükellefiyetlerini yerine düzgün getiren iş yerleriyle kayıt dışı işçi çalıştıran iş yerlerinin doğal olarak maliyetleri aynı değil ve haksız bir rekabet var. Ben bununla ilgili yola çıktım hatta bundan yaklaşık 7 ay önce Güney Kıbrıs’tan kuzeyden güneye kaçak geçenlerle ilgili veri istedim yani varsa listeniz en azından ben kendi muhaceret kayıtlarımla bunları karşılaştırmak istedim. Ben göreve geldiğimde var olan bir yazılım sistemi vardı şimdi onu çok geliştirdik.”

YERLİ KOTAYI DOLDURAN İŞÇİ GETİREBİLİR
“Bakanlık olarak çok ciddi uygulamalara girdik. Çok basit anlatacağım sistemi; senin bir iş yerin var, 3 tane yabancı uyruklu işçi getirmek istiyorsun. Bakanlığın 2007’den bu yana yapmış olduğu protokoller var Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Müteahhitler Birliği ile. Birlikler bize ayrı bir hesabımıza bu teminatları yatırıyor. Bakanlık başvuruyu inceliyor. Sistemden son 6 aylık sosyal sigorta yatırımlarına bakılıyor, sonra yerli iş gücü kotasına bakıyor bu kotayı doldurmuşsa yurt dışından işçi getirmesine izin veriliyor.”

GRİ LİSTE, KARA LİSTE VAR
“İyileştirdiğimiz portala yazılımcı arkadaşlar şunu da ilave etti; gelen işçi o işverenin yanında kaç gün çalışmış, kaçı çıkış yapmış, kaçı yatay geçişle başka bir şirkete devredilmiş hepsi görülecek. İç piyasadalar mı yoksa güneye mi kaçtılar bunları görebileceğiz. Eğer sizden iki kere adam kaçmışsa artık siz bizim için normal bir işletme değilsiniz. Ben artık bakanlık olarak gri listemi oluşturdum, 20 civarında firma var bu listede, kara listede ise 4-5 şirket var, çoğu inşaat firması bir tanesi de tarım işçisi getiriyor. İnsan kaçakçılığı ile ilgili mercek altında olan firmalar bunlardır. Polise ilettik, size isimlerini vermem doğru olmaz.”

– İnsan kaçakçılığı nasıl yapılıyor?

“Burada olay şudur; bunu yapanlar buraya gelecek olan işçiyi getiren kişidir. Esasında işi organize eden… Binlerce kişi işçi getiriyor, bunun bir maliyeti var ve işçiden belli bir komisyon alıyor, benim buna itirazım yok herkesin bir fiyatı var ama esas olay nerede başlıyor? Bizim yaptığımız araştırmalara göre; aracı senin işçi aradığını öğreniyor, gelip seni buluyor, ‘sizden para almayacağım’ diyor, işveren olarak da sizin de kolayınıza geliyor ‘tamam getirin’ diyorsunuz. Sizin temiz sicilinizi kullanıp adınıza başvuruyorlar siz 10 tane isterken bize 20 tane getirmek için başvuruyor ve o 10 kişi ne oldu bilinmiyor. Böyle çok şikayet var.”

– Bunun önüne geçmek için neler yapılıyor?

“Yeni bir talimat verdim bayramdan sonra firmalar bu işçileri kimin getireceği bilgisini de paylaşmak zorunda kalacaklar. Sisteme bunu da ekliyoruz. Diğer bir talimatım da Acenteler Yasası. Çok sert ve ağır olacak, Avrupa’da olduğu gibi ağır kuralları olacak. Örneğin firmanın getirdiği işçi kaçtı mı sorumlu o lisanslı işçi getiren şirket olacak. Maddi manevi bedelini ödeyecek. Teminatlarını her şeyini onlar yatıracak şartları çok ağır olacak. Kriterlere uyanlar işçi getirebilecek. İşçi getirmek isteyen firma portala belgeleri yüklerken hangi lisanslı firmadan işçi alacağını da bildirmek zorunda olacak. İşçiden hem işveren hem de o firmamız sorumlu olacak.”

– Gelen iş gücünün sömürülmesi konusu var… Ne gibi önlemler aldınız?

“İnşaatta çalıştıracağız diye adamı getiriyorlar adam kendini bahçede sebze meyve işinde buluyor. Ya da ben tarım için getirildim, mandırada buldum kendimi diyor. Çok ciddi anlamda bu yönde şikayetler var. Ülkeden ayrılmak isteyen onlarca insan var, bize başvurmaları halinde bunlara yardımcı oluyoruz.

Bu arada ben size çok teşekkür ederim, haberinizden bana yurt dışından çok ses kayıtları gelmeye başladı. Birçok kişi kendi hikayelerini anlattı. Onları da toparlamaya başladık. Bazı isimler zikredilmeye başlandı. Tabii ki benim bunları double check yapmam lazım.”

– Ortada ön izin vurgunu varken bu çarkın dişlileri arasında memurların da olduğu düşünülüyor. Onları da araştırıyor musunuz?

“Şu anda Sayıştay bakanlığımızdadır. Sayıştay Başkanımız buraya iki tane denetçi gönderdi. Talimatımla sistemlerimize tam erişim hakkı verildi. Benim dönemim de dahil olmak üzere baştan aşağı sorumlu varsa hepsinin ortaya çıkarılmasını istedim. Tepeden tırnağa, müsteşarları, müdürleri, memurları hepsini araştırsınlar istedim.”

– Bakanlıkta çalışanlar arasında gerginlik var mı? Çalışma ortamı nasıl?

“Benim gördüğüm hiçbir gerginlik yok herkes rahat çünkü içinde memur olması ihtimali pek yok. Sistem ona müsaade etmiyor zaten. Sistem her bir memurun tüm hareketlerini gösteriyor, dijital ayak izini takip edebiliyorsunuz. Tek yapabileceği eş dost ahbabının işlemini öne çeker o kadar, başka bir şey yapmasına sistem izin vermez. Benim dönemim için söylüyorum; 2 kişi var ikinci onayları veren. Biri müsteşarım biri daire müdürüm. Onlar onay verdiği an ilgili dosya polise gider işçilerin sabıkaları araştırılır. Polis bunlara onay verince tekrar bize gelir.”

– Ülkeye getirilen yabancı iş gücü sistemsizlik nedeniyle güvenlik sorunu da yaratıyor. Toplumun geneli huzursuz…

“Boş verin bakanlığı, boş verin siyaseti ben bu ülkede bir babayım. Bu ülkedeki son dönemlerde artan kriminal olaylardan çok rahatsızım. Biz ortaokuldayken ilkokuldayken kapımız penceremiz açık uyurduk. Arabamızın camını açık, anahtarı da üstünde bırakırdık. Şimdi kendimizi kapatıp, kilitliyoruz. Bakanlığımıza bağlı ayrı hikayeler görüyoruz, tacizler, kadına şiddet, çocuk istismarı… Evet ben polis değilim ama bir birey olarak sorumluluk hissediyorum. Bakanlık koltuğunda oturduğum sürece bu işlerin düzeltilmesi için çalışmaya devam edeceğim. Ortak akılla çözemeyeceğimiz bir sorun yok. Hepimizin niyeti aynıysa bir şeyleri birlikte düzelteceğiz.”

Pazartesi röportajın ikinci kısmı: Sahte Reçete Soruşturması

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi