Almanya’nın doğusundaki yabancı düşmanlığı göçmen işçileri bölgeden kaçırıyor

Alman resmi makamları, 46 milyon civarında işgücüne sahip ülkenin 2035 yılına kadar yedi milyon vasıflı işçi sıkıntısı çekeceği tahmininde bulunuyor.

Almanya’nın özellikle doğusunda artan yabancı düşmanlığının vasıflı yabancı iş gücünün bu bölgede istihdam edilmesinde ciddi bir şekilde sorun yarattığı görülüyor.

Almanya’nın Chemnitz kentindeki mühendislik şirketinin yöneticisi Joerg Engelmann, kalifiye yabancı işçileri buraya getirmek için büyük çaba göstermelerine rağmen aşırı sağın yükselişte olduğu bu yerleşim biriminde yaşadıkları ırkçı hakaretler ve dışlanma yüzünden işe aldıkları göçmen işçilerin buradan uzaklaşmayı tercih ettiğini bildirdi.

Reuters’e konuşan Joerg Engelmann, orta ölçekteki şirkette çalışan yabancı personelinin yabancı düşmanlığı nedeniyle yakın zamanda başka bir yere taşındığını veya yer değiştirdiğini belirtirken, bölgedeki diğer fabrikaların da bu sorun yüzünden mağdur olduğunu ifade etti.

Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya ile birlikte aşırı sağın son seçimi kazandığı Hollanda’daki birçok büyük şirket, göçmen karşıtlığı nedeniyle işe alım zorluğu konusunda son zamanlarda yaşadıkları endişeleri dile getiriyor.

Bazı işverenler bir adım daha ileri giderek bu yüzden personel kaybettikleri görüşünü dile getiriyor.

“CAC Engineering GmbH” adlı aile şirketinin yöneticisi Joerg Engelmann, son 12 ay içinde 40 yabancı çalışanından yaklaşık beşinin yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık şikayetiyle işi bıraktığını aktardı.

57 yaşındaki Engelmann, “Elimizden geleni yapıyoruz. Ancak yabancı çalışanların özel koruması gibi de davranamayız. Halkın bazı kesimleri, bunların Almanya’ya gerçekten katkıda bulunmak isteyen yabancı vasıflı işçiler olduğunun farkında değil.” diyerek durumu özetledi.

YABANCI DÜŞMANLIĞINDAN KAYNAKLANAN NEFRET SUÇU VAKALARI TAVAN YAPTI
Almanya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, kayıtlara geçen yabancı düşmanlığından kaynaklanan nefret suçu vakalarının sayısı 2013 ile 2022 arasında üç kattan fazla artarak 10 binin üzerine çıktı.

Alman resmi makamları, 46 milyon civarındaki işgücüne sahip ülkenin, 2035 yılına kadar yedi milyon vasıflı işçi sıkıntısı çekeceği tahmininde bulunuyor.

Almanya ekonomisi 2023’te yüzde 0,3 küçülerek, büyük ülkeler arasında küresel anlamda en zayıf performansa sahip oldu.

OECD ARAŞTIRMASI
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 2022 ve 2023 yılları arasında gerçekleştirilen bir anket, Almanya’nın yabancı işçiler için oldukça çekici olmaya devam etmesine rağmen ayrımcılığın ciddi bir sorun olduğunu ortaya koydu.

Ağustos 2022’den bu yana Almanya’ya göçmen işçi olarak gelmek isteyen 30 bin yüksek vasıflı kişinin kariyerinin mercek altına alındığı araştırma, halihazırda Almanya’ya taşınmış kişilerin, halen yurtdışında olanların beklentilerine kıyasla daha fazla ayrımcılığa hedef olduğunu gösterdi.

ALMANYA’NIN DOĞUSUNDA DURUM
Komünizmin çöküşünden sonra fabrikaların kapanması ve işten çıkarmaların ardından bu bölgedeki gençlerin bir kısmı ülkenin batısına göç etti.

Batıya oranla daha düşük doğum oranına sahip olan Almanya’nın doğusu, son yıllarda yabancı düşmanlığının ve aşırı sağın zemin kazandığı bir bölge haline geldi.

Engelmann’ın şirketi, Çek sınırı yakınındaki Saksonya eyaletinde Chemnitz kentindeki fabrikaya vasıflı işçileri çekmek için çeşitli cazip fırsatlar sunuyor.

Engelmann, yabancı çalışanları buraya yerleşmeye teşvik etmek için geçici barınma, dil ve hatta sürücülük dersleri düzenlemeye bile yardımcı olduklarını aktardı.

KENTTE AŞIRI SAĞCI GÖSTERİLER
Ancak Chemnitz, şehirdeki göçmen karşıtı protestoların “ayaklanmaya” dönüştüğü 2018 yılından bu yana göçmen karşıtı bir kent olarak anılmaya başladı.

2.Dünya Savaşı sırasında büyük ölçüde yıkılan ve Komünizm döneminde Karl-Marx-Stadt olarak yeniden inşa edilen şehir, 20. yüzyılın başında Almanya’nın en zengin şehirlerinden biri olarak gösteriliyordu.

Bununla birlikte 1990’da Almanya’nın yeniden birleşmesinden bu yana kentin nüfusu yaklaşık yüzde 20 oranında azalarak 250 bine düştü.

Chemnitz merkezli FOG Pazar ve Sosyal Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre, bu kentteki yabancı nüfus 2000 yılında yüzde 2’den şimdi neredeyse yüzde 14’e yükseldi.

Bu kentte pazartesi akşamları saat 18 civarında yaklaşık 250 kişi düzenli olarak yabancı karşıtı bir gösteri yürüyüşü düzenliyor.

Bu kentin belediye meclisi üyelerinin dörtte birini oluşturan aşırı sağ partilerden birinin desteklediği gösteri yürüyüşüne katılanlar, milliyetçi marşlarla Saksonya, Almanya ve Rusya bayraklarıyla yürüyor.

KENTTEKİ GÖÇMENLER DE DİYOR?
Yabancılara Almanca öğretmek için bu kente gelen 31 yaşındaki Mısırlı Farid Mokbil(31), kasabada genel olarak sık sık ırkçılığa maruz kalsa da mutlu olduğunu belirterek, “Buradaki ilk hafta süpermarkette alışverişe gittim ve yaşlı bir kadın bana garip bir şekilde baktı, bunun benim nasıl göründüğümle ilgili olup olmadığından emin değilim ama bana doğru bağırmaya başladı. Böyle tuhaf durumlar oluyor… Birkaç gün önce tramvayda bir çocuk durup dururken, yüksek sesle’burada sadece hırsızlık yapmak isteyen Afganlar var.’dedi” diyerek duygularını dile getirdi.

Hayatı boyunca Chemnitz’de yaşayan 84 yaşındaki Christine Willauer ise Almanya’daki sığınmacıların bu ülkedeki yaşlıların sahip olmadığı mali avantajlara sahip olduğunu hissettiğini belirterek, “Şehre geldiğimde bazı günler artık kendi anadilimi konuşan pek fazla insanın kalmadığını hissediyorum. Ben de eski adetleri özledim.” diyerek yabancılara karşı duygularını özetledi.

Belediye Sözcüsü Matthias Nowak, Chemnitz’deki insanların çoğunluğunun aşırıcılığa karşı olduğu görüşünü dile getirerek, “Chemnitz göçmenler olmadan ayakta duramaz. Örneğin hastanedeki personelin yüzde 40’ı yabancı.” ifadesini kullandı.

AFD GÖÇMEN İŞÇİLERİ ÜLKELERİNE GERİ GÖNDERMEK İSTİYOR
Göçmen karşıtı havayı tahrik eden siyasi partiler arasında, bu yıl eylül ayında Saksonya da dahil olmak üzere üç bölgesel eyalet seçimini kazanma yolunda ilerleyen göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) yer alıyor.

AfD parti programında, 2015 yılında meydana gelen kitlesel göçü tersine çevirmek, Avrupa Birliği dışında sığınma merkezleri oluşturmak, Almanya sınırlarında sıkı kontroller getirmek, tam olarak entegre olmayan göçmenlere yaptırım uygulamak ve ekonomik göçmenlerin evlerine dönmeleri için teşvikler yaratmak gibi öneriler yer alıyor.

AfD’yi aşırılık şüphesiyle izleyen Almanya’nın iç istihbarat teşkilatına göre, bu siyasi parti yetkilileri, siyasi elitlerin kasıtlı olarak Avrupa’nın beyaz nüfusunu beyaz olmayanlarla değiştirmeyi planladığını öne süren “Büyük Değiştirme” gibi ırkçı teoriler propagandasını yapıyor.

AfD Chemnitz şubesi bu ay Facebook sayfasında göçmenler tarafından işlenen tecavüz suçlarının arkasında “nüfusun değiştirilmesi” planının yattığını iddia eden bir makale paylaştı.

AfD Chemnitz’in Başkan Yardımcısı Ulrich Oehme, bir gönderisinde “kadınlarımız ve kızlarımız için kamusal alanlarda hayat çok daha zor hale geldi ve grup halinde tecavüz ve bıçaklı saldırılara ilişkin endişelerimiz artıyor” yazan paylaşım yaptı.

Oehme, Reuters’e yaptığı açıklamada ise paylaşımının yabancı düşmanı olmadığını, ancak “yerel halkın yoğun olarak hissettiği sorunlara” değindiğini iddia etti.

AfD, uygulamak istediği politikalarının ekonomiye zarar vermeyeceği iddiasında.

Afd yönetimi, Reuters’e yaptığı açıklamada, Almanya’nın nükleerden çıkışı ve yenilenebilir enerjiye yönelmesi nedeniyle kötüleşen yüksek enerji fiyatlarına atıfta bulunarak, hükümet ve devlete ait kurumların açıkça dikkatleri kendi iç kaynaklı sorunlardan uzaklaştırmak ve AfD’yi günah keçisi olarak kullanmak istediği görüşünü dile getirdi.

Alman iş insanları, AfD üst düzey isimlerinin katıldığı ve milyonlarca göçmeni sınır dışı etme planlarının tartışıldığı kasım ayında düzenlenen ancak ocak ayında basına sızan gizli toplantıya yönelik endişelerine dile getiriyor.

AFD’NİN GÖÇMENLERİ GÖNDERMEK İÇİN YAPTIĞI GİZLİ PLAN
Berlin yakınlarında bulunan Potsdam kentinde geçen yıl kasım ayında göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin üst düzey siyasetçilerin katıldığı toplantıda, AfD’nin iktidara gelmesi halinde milyonlarca göçmeninin sınır dışı etme planlarının tartışılması ve bunun basına sızması ülkede geniş yankı uyandırmıştı.

Landhaus Adlon Otel’inde gerçekleşen toplantıya AfD’li siyasetçiler, Neo-Naziler, milyarderler, Hıristiyan Demokrat Parti’nin (CDU) aşırı sağ kanadından bazı isimler, avukatlar, politikacıların katıldığı ortaya çıkmıştı.

“Tersine Göç (Remigration) için Ana Plan” temalı toplantıda ilk sözü alan Avusturyalı aşırı sağcı Martin Sellner Martin, konuşmasında Almanya’yı terk etmesi gereken üç göçmen grubu olduğunu iddia ederek bunları sığınmacılar, oturma hakkına sahip olanlar ve asimile olmamış Alman vatandaşları olarak sıralamıştı.

Toplantıda ayrıca Kuzey Afrika’daki isimsiz bir ülkeye 2 milyon göçmeni sınır dışı etme önerisinin tartışılması geniş yankı uyandırmıştı.