Derya’dan, Öztürkler’in YÖDAK komitesinin başına atanmasına itiraz: “Hakkında poliste şikayet var”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Doğuş Derya bugün Meclis'te yaptığı konuşmada, İçişleri eski Bakanı Ziya Öztürkler hakkında, bir üniversitenin tıp fakültesi onayı işlemlerini kolaylaştırmak için rüşvet aldığı iddiasıyla poliste şikayet olduğunu söyledi.

Bugün Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Doğuş Derya, İçişleri eski bakanı ve UBP milletvekili Ziya Öztürler’in hakkında poliste rüşvet aldığıyla ilgili şikayet olduğunu söyleyerek YÖDAK’la ilgili kurulan komiteye başkanlık yapmasının kabul edilebilir olmadığını söyledi. Derya, Polis Genel Müdürü’ne seslenerek soruşturmanın akıbeti sordu. Hakkındaki soruşturma tamamlanıncaya kadar Ziya Öztürkler’in Meclis çalışmalarından geri durması gerektiğini söyleyen Derya, şu anda sahte diploma ve yolsuzluk soruşturması yürütülen Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’yle Ziya Öztürkler’in ilişkisini de sorguladı. Derya şu ifadeleri kullandı:

“2014 yılından itibaren Eğitim Bakanlığı’nda Yüksek Öğrenim Dairesi Müdürü olarak görev yapan sevgili Ziya Öztürkler arkadaşımızın da görev süresi içinde bunların açıldığını görüyoruz. En son Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesiyle ilgili 20 Şubat’ta Mustafa Alkan’ın programına katılan Ziya Öztürkler Bey, Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi için, ‘bu üniversite tabela üniversitesi değildir. Bunun net olarak altını çizmek istiyorum. 2015’te bu üniversitenin kuruluş aşamasında yer aldım. Kuruluş süreçlerinin her aşamasında yer aldım ve çok yardımcı olduk. O dönemde YÖK başkanı ile de görüştüm. YÖK tarafından tanınmış ve akreditasyonu alınmış bir üniversitedir’ dedi. Nedense Ziya Bey’in CV’si de Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nin sayfasında var. İnternetten indirdim. İlişkisinin ne olduğunu bilmiyoruz. Ama Ziya Bey, ‘ben o dönemde bürokrattım, kurucuları arasına değilim’ dedi zaten Mustafa Alkan’ın programında. Fakat Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde niye CV’si var.”

UBP, DP ve YDP’de adı yolsuzlukla anılan yetkilileri de sıralayan Derya, kendisinin bu hükümetin yolsuzlukları aydınlatacağına inancının olmadığını belirtti. Derya, Başkanlıktaki Ünal Üstel’in ne toplum ne de partisi nezdinde meşrutiyeti olmadığını kaydetti. Derya şöyle devam etti:

“Devletin başına atanan Ersin Tatar Bey yıllar önce hayali koyun ve kumaş ihracatı yapmaktan yargılanmış. Devletin başı hayali ihracattan yargılanmış.

İkinci adam Meclis Başkanı olarak görev yapan kişi puro kaçakçılığı yapmış, son dönemlerde eşinin arabasına akaryakıt almak suretiyle başka bir yolsuzluk daha yapmış.

Başbakan olarak atanan kişi jet skandalıyla anılan bir kişi, yine bir yolsuzluk süreci var işin içinde. Ulaştırma Bakanı olarak atanan kişi ihalesiz yakıt alımı, AKSA’ya Elektrik Kurumu’nun peşkeş çekilmesi, Taş Yapı’ya verilen 59 milyon Euro… Kaynağı belli olmayan ve hesabını henüz vermediği servetinin nasıl oluştuğuna ilgili şaibeli bir bakan.

Bir diğer Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu Bey, orman arazilerini şirketlere vermeye çalışan, sağ olsun Yeşil Barış Hareketi, açtığı davalarla engelliyor. Sahte diplomayla anılıyor ve ağzını açıp bu diploma sahte değildir demiyor. 2022 Eylül ayında İskele-Yeniboğaziçi-Mağusa emirnamesini kaldırarak, bir gecede kaçak yapıları vizelendirmeye çalışan bir kişi.

Eğitim Bakanlığı yapmış Kemal Dürüst sahte diploma, rüşvet; eşi aynı şekilde bürokrat olarak bir sürü şeye ismi karışmış. Yani bunların neresinden tutup da aslında kendisi şaibeli olanların bir yolsuzluk suçunu açığa çıkaracağını ve bunu tamamlayacağını düşünebilirsiniz.

Benim asla ve asla böyle bir hükümete güvenim yok. Hatta şunu söyleyeyim Ünal Üstel Bey’in halk nezdinde hiçbir meşruiyeti olmadığı için, hatta kendi partisi nezdinde hatırlatmak isterim kendi partisinin kurultayında 5 kişiden beşinci seçilmiş, sonuncu gelmiş bir kişi olarak, sonradan Başbakan olarak atandı. Şimdi Ünal Üstel Bey’i parlatmak için aslında bu toplumun örgütlü gruplarına saldırı düzenleyerek bir itibarsızlaştırma da yapılıyor. Önce eczacılar, sonra doktorlar, arkasına öğretmenler, şimdi işte görüyoruz yüksek öğrenim. Birkaç tane çürük elma üzerinden komple adanın kuzeyindeki sermaye yapısı tam da söylediğim transfer ekonomisi üzerinden dönüştürülmeye çalışılıyor. Geçtim kültürel, dini, sosyal mühendislikleri şu anda adanın kuzeyinde başka bir düzen kurulmaya çalışılıyor.”