Bakan Fidan: AB’nin öncelikleri NATO’nun gündemine çok fazla hakim olursa, güvenlik kaygılarımız ihmal edilirse biraz sorun yaratır
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa Birliği'nin (AB) NATO içinde baskın bir rol oynamaya başladığını belirterek, "Türkiye, Norveç ve Kanada gibi ülkeler, biliyorsunuz, biz Avrupa Birliği üyesi değiliz ama NATO üyesiyiz ve kendi meşru güvenlik kaygılarımız var. Eğer Avrupa Birliği'nin öncelikleri NATO'nun gündemine çok fazla hakim olursa ve güvenlik kaygılarımız ihmal edilirse bu biraz sorun yaratır." dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son iki yıldır Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine kabul edilmesi vesilesiyle iki konuyu gündeme getirdiklerini belirterek, “Birincisi, Türkiye’nin fiziksel güvenliğine ve toprak bütünlüğüne bakarsanız, sınırlarımızın diğer tarafında büyük bir tehdit var. PKK/YPG, Irak’ta PKK ve onun Suriye’deki uzantısı YPG bazı NATO ülkeleri tarafından destekleniyor, güçlendiriliyor ve görevlendiriliyor. Amerika bunu açıkça yapıyor ve diğer birkaç NATO ülkesi de Amerika’ya yardım ediyor” diye konuştu.
Bakan Fidan, Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Üçlü Dışişleri Bakanları 9. Toplantısı’na katılmak için geldiği Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, “Parçalanmış Dünyayı Onarmak (Fixing the Fractured World)” temasıyla düzenlenen 11. Global Bakü Forumu’nda katılımcılara hitap etmesinin ardından soruları yanıtladı.
Fidan, Azerbaycan’ı “Kafkasya’da yükselen bir yıldız” olarak nitelendirerek, bu ülkeyi büyüme hızı ve bölgeye getirdiği ekonomik istikrar açısından gururla izlediklerini ifade etti.
Azerbaycan’ın son yıllarda Kafkasya’da çok önemli bir rol oynamaya başladığını dile getiren Fidan, bölgesel diplomasi ve bölgesel projeler için bir merkez haline geldiğini söyledi.
Fidan, Türkiye’nin Azerbaycan ile ekonomi, demir yolu, enerji projeleri gibi pek çok konuda birlikte çalıştığını belirtti.
Geçen sene Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) toplantısına katıldığını hatırlatan Fidan, bu yıl Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’nın (COP29) Azerbaycan’da düzenleneceğini anımsattı.
Bakan Fidan, Azerbaycan’ın birçok uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapmasına dikkati çekti.
Fidan, Azerbaycan’ın Avrupa’nın enerji güvenliğinde de önemli bir role sahip olduğunu vurgulayarak Avrupa’nın bu konuda Azerbaycan ile yakınlaşma ve daha iyi ilişkiler kurma arayışında olduğunu kaydetti.
“GÜVENLİK KAYGILARIMIZ İHMAL EDİLİRSE BU BİRAZ SORUN YARATIR”
Avrupa güvenlik mimarisinin artık AB biçimine dahil olduğunu dile getiren Fidan, AB ve NATO’nun giderek örtüşen bir gündeme sahip olduğunu anlattı.
Bakan Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu Türkiye için ne anlama geliyor? Türkiye bir süredir Avrupa Birliği üyeliğinin dışında bırakılıyor. Avrupa Birliği’ne üye olmamız için de ufukta bir ışık görünmüyor ancak biz NATO üyesiyiz. Avrupa Birliği üyelerinin hemen hemen hepsi NATO üyesi. Yani Avrupa Birliği NATO içinde baskın bir rol oynamaya başladı, bu anlaşılabilir bir durum ancak Türkiye, Norveç ve Kanada gibi ülkeler, biliyorsunuz, biz Avrupa Birliği üyesi değiliz ama NATO üyesiyiz ve kendi meşru güvenlik kaygılarımız var. Eğer Avrupa Birliği’nin öncelikleri NATO’nun gündemine çok fazla hakim olursa ve güvenlik kaygılarımız ihmal edilirse bu biraz sorun yaratır.”
Fidan, bu konulara Avrupa ve Kuzey Amerika’daki müttefiklerinin dikkatini çektiklerini dile getirerek NATO ve Avrupa güvenlik mimarisindeki en önemli sorunlardan birinin AB’nin güvenlik çıkarlarının NATO ile nasıl birleştirileceği konusu olduğunu düşündüğünü söyledi.
Şimdi ise bu iki unsurun neredeyse eşdeğer hale geldiği izleniminin mevcut olduğunu belirten Fidan, “Bu konuda tartışma bile yok ancak gerçekte NATO’nun farklı bir yorum ve kontrol mekanizması var ve buna büyük ölçüde Amerikan Silahlı Kuvvetleri katkıda bulunuyor ve liderlik ediyor.” diye konuştu.
Fidan, Türkiye olarak bu gelişmeleri yakından takip ettiklerini, bakanlar düzeyindeki toplantılarda, liderler zirvesinde ve teknik düzeydeki toplantılarda bu konuları gündeme getirdiklerini ve endişeleri dile getirdiklerini belirtti.
Tüm argümanları ve tartışmaları daha geniş bir politika oluşturma çerçevesine dahil etmek için iyi bir ortam olduğunu kaydeden Fidan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve diğer bazı kilit NATO ortaklarıyla iyi bir diyalog içerisinde olduklarını ifade etti.
“PKK/YPG BAZI NATO ÜLKELERİ TARAFINDAN DESTEKLENİYOR”
Fidan, son iki yıldır Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine kabul edilmesi vesilesiyle iki konuyu gündeme getirdiklerini belirterek, “Birincisi, Türkiye’nin fiziksel güvenliğine ve toprak bütünlüğüne bakarsanız, sınırlarımızın diğer tarafında büyük bir tehdit var. PKK/YPG, Irak’ta PKK ve onun Suriye’deki uzantısı YPG bazı NATO ülkeleri tarafından destekleniyor, güçlendiriliyor ve görevlendiriliyor. Amerika bunu açıkça yapıyor ve diğer birkaç NATO ülkesi de Amerika’ya yardım ediyor.” diye konuştu.
Bakan Fidan, “Bazı NATO ülkeleri, NATO üyesi olmayan bir devlet dışı unsurla, bir terör örgütüyle bir araya gelerek bir meseleyi ele alıyor ki buna ‘terörle mücadele’ diyorlar ama aynı zamanda benim ulusal güvenliğime karşı büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu bizim gündeme getirdiğimiz bir konu.” ifadelerini kullandı.
İkinci hususa değinen Fidan, NATO üyesi olarak, bazı NATO ülkeleri tarafından açıklanmış ve açıklanmamış bir dizi kısıtlamaya, savunma sanayi kısıtlamalarına maruz kaldıklarını, bu konuyu da tartışmaya açtıklarını kaydetti.
Fidan, Karadeniz’in güvenliğini de görüştüklerini dile getirerek, Karadeniz’in giderek daha fazla askerileşmesini önlemenin önemine işaret etti.
Ancak Rusya-Ukrayna Savaşından sonra Karadeniz’in askerileştirilmesinin büyük sorunlar yarattığına dikkati çeken Fidan, özellikle Ukrayna’dan tahıl sevkiyatının kesintiye uğramasının başta Küresel Güney ve bazı Afrika ülkeleri olmak üzere tüm dünyayı olumsuz etkilediğini söyledi.
Fidan, bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, özellikle tüm dünyanın gıda güvenliği konusunda çok hassas davrandığını, Ukraynalılar ve Ruslar arasında bir tahıl anlaşması yapılmasını sağlamak için çok çalıştığını vurgulayarak, “Bunu başardık ama biraz zaman aldı.” diye konuştu.
“BM VE ORTAK ÜLKELERLE BENZER BİR DÜZENLEME ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”
Bakan Fidan, “Şimdi BM ve ortak ülkelerle benzer bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz, gerçekten bir anlaşmaya varmamızı umuyor ve dua ediyorum.” dedi.
Fidan, bu kez isminin belki Tahıl Anlaşması Girişimi olarak adlandırılmayacağını, bu konudaki en önemli meselenin tahılı ve diğer malları Karadeniz’den çıkarmak, Karadeniz’in tüm bölge için ticari amaçlara hizmet etmesini sağlamak olduğunu dile getirdi.
Ukrayna’da devam eden savaşın yatıştırılması gerektiğini, savaşın binlerce insanın hayatına mal olduğunu söyleyen Fidan, savaşın henüz bölgeye yayılmadığını, Ukrayna içerisinde sınırlı kaldığını kaydetti.
Fidan, söz konusu savaşta kitle imha silahlarının kullanılmamasını “büyük bir artı” olarak nitelendirerek, “Ama bu lükse daha ne kadar sahip olabiliriz. Daha geniş bir tırmanış olursa ne olacak?” ifadelerini kullandı.
Bu nedenle bu konuda ne tür risklere ve alternatif senaryoların yaşanabileceğine son derece dikkat ettiklerinin altını çizen Fidan, bugün Gürcistan Dışişleri Bakanı Ilia Darçiaşvili ile yaptığı görüşmede de bu meseleyi ele aldıklarını belirtti.
“LİBYA’DAKİ BİR NUMARALI ÖNCELİĞİMİZ YENİ BİR ÇATIŞMA GÖRMEMEK”
Fidan, Libya’nın da gündemlerinde olan bir diğer önemli konu olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin Libya’daki en önemli önceliğinin yeni bir çatışma görmemek olduğunu dile getiren Fidan, “Bu, bir numaralı önceliğimiz. Bu nedenle varlığımız, temaslarımız, çalışmalarımız hep başka bir çatışma görmeme önceliğine odaklanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Libya’da doğu ve batı olarak ülkenin bölünmüş olarak kalmasına, aktörlerden birinin lehine tek taraflı olarak birleşmesine izin veremeyeceklerini vurgulayan Fidan, bu kapsamda Türkiye olarak batıdaki meşru hükümet ile aynı hizada olduklarını ancak doğu ile de ilişkileri geliştirdiklerini söyledi.
Fidan, son yıllarda Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve bölgedeki diğer ülkelerle ilişkilerin normalleştirdiklerini ve bu normalleşmeyi de Libya’ya pozitif bir katkı sağlanmasında kullandıklarını anlattı.
Söz konusu ülkelerle artık bir araya geldiklerini dile getiren Fidan, Libya’da barışın tesis edilmesi ve ülkenin birleşmesi konusunda katkı sağlayabilmek için neler yapabileceklerini görüştüklerini söyledi.