Niyazi Kızılyürek’ten Tahsin Ertuğruloğlu’na tarih dersi

Avrupa Parlamentosu Parlamenteri Niyazi Kızılyürek, seçimlere yönelik yürüttüğü kampanyayı eleştiren Tahsin Ertuğruloğlu'na sert yanıt verdi. Kızılyürek açıklamasında tarihi kesitler sunarak, "Kıbrıslı Türkler’in Avrupa Birliği ile ilişkileri konusunda söz söyleyecek son kişi Tahsin Ertuğruloğlu’dur" dedi.

Bugün Kıbrıs

Avrupa Parlamentosu Parlamenteri Niyazi Kızılyürek, Haziran ayında gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimlerine yönelik kuzeyde yürüttüğü kampanyayı eleştiren Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun açıklamalarına net yanıt verdi. Kızılyürek, Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri ve tarihi süreç üzerine yaptığı değerlendirmede, Ertuğruloğlu’nun söz söyleme hakkı olmadığını belirtti.

Kızılyürek, Kıbrıslı Türklerin AB ile özel bir bağının bulunduğunu ve bu bağın, Kıbrıslı Rumların 2004 yılında Annan Planı’na “hayır” demesi ve Ertuğruloğlu’nun da dahil olduğu bazı Kıbrıslı Türk liderlerinin Kopenhag Zirvesi’nde ve daha sonraki Lahey’de planı reddetmeleri sonucu oluştuğunu belirtti. Kızılyürek, bu ret kararlarının Kıbrıslı Rumların AB üyeliğini kazanmasını kolaylaştırdığını ve nihayetinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çözüm olmaksızın AB’ye katılmasına yol açtığını ifade etti.

Kızılyürek’in açıklaması şöyle:

“Tahsin Ertuğruloğlu’na Yanıt

Kıbrıslı Türkler’in Avrupa Birliği ile ilişkileri konusunda söz söyleyecek son kişi Tahsin Ertuğruloğlu’dur.

Çünkü Kıbrıslı Türkler AB’ye özel bir kararla bağlıysalar, bunun nedenlerinden biri Kıbrıslı Rumların 2004 yılında Annan Planına “hayır” demesiyse, diğer nedeni, Rauf Denktaş ile Tahsin Ertuğruloğlu’nun 2002’de AB’nin Kopenhag Zirvesi’nde Annan Planına “hayır demeleridir.

Benzer biçimde, 2003’te Lahey’de Annan Planını ikinci kez reddetmeleri ve Kıbrıslı Rumların Kıbrıs adına katılım anlaşmasını tek taraflı imzalamalarına imkan tanımalarıdır…

O tarihe kadar Kıbrıs Rum tarafının Annan Planına “hayır” demeye cesaret edemediğini hatırlatalım, çünkü henüz AB üyeliğini elde etmemişlerdi.

Kıbrıslı Türkler, AKP hükümeti ile birlikte Annan Planına zamanında, yani, 2002 sonu ve 2003’ün başında “evet” denilmesi için çırpınırken, Tahsin Ertuğruloğu ve onun gibiler AKP hükümetine karşı darbe yapılmasını umuyorlardı.

Sonunda, 2004 referandumlarında Kıbrıslı Rumlar Annan Planına “hayır” dedi, çünkü atı alna Üsküdar’ı geçmişti. Hatırlatmakta yarar var, Kıbrıslı Rumlarlarla birlikte Tahsin Ertuğruloğlu da Plana “hayır” dedi.

Bu gelişmeler sonucunda Kıbrıs Cumhuryeti çözüm olmadan AB’ye üye oldu ve AB de Kıbrıslı Türklere bazı haklar tanıdı. Bu hakların temelinde Avrupa Birliği Konseyi’nin 26 Nisan 2004 tarihinde aldığı kararlar vardır.

Benim bütün yaptığım, Kıbrıslı Türklerin bu meşru haklarına sahip çıkmak ve bunları ileriye götürmektir.

Yani, Tahsin Ertuğruloğlu’nun dediği gibi “merhamet kırıntısı” peşinde değiliz. Kıbrıslı Türklerin sergilediği çözüm iradesi sayesinde AB nezdinde kazandığı hak ve fırsatları kararlılıkla değerlendiriyor ve bu haklara sahip çıkıyorum.

Kıbrıslı Türkleri, Tahsin Ertuğroloğlu’nun çağrılarına kulak tıkamaya ve Yeşil Hat Tüzüğü, karma evliliklerden doğanların vatandaşlığı, Türkçe dilinin AB dilleri arasına katılması, öğrencilerimizin Avrupa’da eğitim görmesi gibi hak ve fırsatlara güçlü biçimde sahip çıkabilmek için, Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmaya davet ediyorum.

Niyazi Kızılyürek
Avrupa Parlamentosu Parlamenteri”